Haberler Fenerbahçe Haberleri Fenerbahçe - Kayserispor maçının ardından yazar görüşleri Fenerbahçe - Kayserispor maçının ardından yazar görüşleri Spor Toto Süper Lig'de dün akşam oynanan Fenerbahçe-Kayserispor maçının ardından o isme dikkat çekildi... 1 Dün oynanan Fenerbahçe-Kayserispor maçında yaptığı kurtarışlarla övgü toplayan sarı kırmızılı ekibin kalecisi Ali Ahamada , spor yazarlarının da takdirini kazandı. İşte yazarların maç ile ilgili görüşleri; Braga'yı daha kolay yenmişti - Ercan Güven Kimse “Kayseri pazarlığı” yapmasın!.. Rakip “Kayserispor” yazılıp “Braga” okunuyordu Fenerbahçe için... O kadar ki, ilk yarıda Fenerbahçe’nin kurgusu, oyuna yaklaşımı, hatta ruh hali Braga ile deplasmanda oynuyormuş gibiydi. Sanki 1-0 galibiyeti koruyordu! Düşünün; ilk yarının bilançosu bir tek gol pozisyonu Fenerbahçe adına... Çünkü kafa çeyrek finaldeydi. Kadro da öyleydi, mantık da motivasyon da... O yüzden arkasında Kjaer, önünde Souza ile takımın belkemiği Mehmet Topal’ı kulübede dinlendirmekte sakınca görmedi Pereira. Görev “joker” Kadlec’indi... Bir tek işe yaradı bu fikir... Anlaşıldı ki, Fenerbahçe’yi ileri taşıyanların ve defansını sağlam tutanların başında Mehmet Topal vardı. Niyet, özveri bir yana iki ayrı adamdan aynı işi ummak, biraz fazla iyi niyetliydi. Tıpkı, cezalı Alper’in yerine Nani, sakat Gökhan’ın yerine Şener forma giydiğinde veya Caner ile Hasan Ali sol bek mevkisini değiştiğinde, Fenerbahçe’den orijinal parçalarla yenilenmiş bir motor gibi aynı verimin alınacağını ummak gibi! Ne Şener ne de Hasan Ali top taşıyabiliyordu ileriye. Nani tutuk, Fernandao sarsaktı. Volkan bir maç önceki gibi değildi. Oysa Pereira’nın inandığı gerçek olsa, tadından yenmezdi!.. Adeta yıldızları klonlanmış, futbolcuları değişen futbolu değişmeyen bir Fenerbahçe. Hatta daha da fazlası... Gol adamları durduğunda orta sahayla, onlar da aksarsa liberoyla, beklerle maç kazanabilen bir takım. Ama yağma yoktu. Farklı Fenerbahçe farklı oynuyordu işte. Fenerbahçe’nin kadro derinliğini tartışılır hale getiriyordu maç. Önde baskı falan kalmamış o ünlü defansı bile zorlanıyordu ki, imdada kırmızı kart yetişti. Kayserispor stoperi Mabiala ilk devre bitmeden oyun dışı kaldı ve her şey değişti... Bir tek Kayserispor kalecisi Ahamada’nın kalitesi dışında. Eksik rakibi karşısında Pereira’nın akıllı hamlesi savunmadan Şener’i eksiltip Fernandao’nun yanına Van Persie’yi koymaktı. Sisteme aykırıydı, prensiplere uymuyordu ama düşme hattına üç vakit kalmış eksik rakip karşısında önemli olan gol atmaktı. Braga’yı düşleyerek puan kazanılmıyordu. Beklendiği gibi Fenerbahçe rakip sahaya yerleşti. Van Persie attı… Fernandao penaltı kaçırdı. Ardından Mehmet Topal ve Meireles’in oyuna girmesi. Pereira maçın bitmesine yirmi dakika kala “ne olur ne olmaz” deyip on kişilik rakibi karşısında orta sahayı güçlendirmeye uğraşıyordu. Tabi bir de çift santrforuna top taşınsın... Ve son kırılma anı: Ankara’daki bomba haberi tribüne ulaştığında seyirci maçı bıraktı, seyirci bırakınca Fenerbahçe rölantiye aldı. Zor üç puandı. Şayet iyi niyetliyseniz; şu Kayserispor ile on maç oynasa hepsini kazanması beklenecek Fenerbahçe’nin 90 dakikalık şu tuhaf lig macerasını Braga rövanşına bağlamaktan başka gerekçe yok ortada. Eleştiriyi seviyorsanız, futbolcuların forma hakkı, rotasyon başarısı için övülen Pereira’yı işi abartmakla suçlayabilirsiniz. (Milliyet) 2 Mazereti var - Ersin Düzen VITOR Pereira, UEFA Avrupa Ligi’ndeki Braga karşılaşmasını düşünerek sahaya farklı 11 ile çıktı. İlk 25 dakika bölümde kanatları kullanarak rakibinin üstüne giden sarı- lacivertliler, baskı kursa da pozisyon üretemedi. Sebeplerine gelince; kaleci Ali Ahamada hatasızdı, sıkı savunma yapan Kayserispor’da stoper Birol Parlak iyi oynadı ve F.Bahçe, ceza alanında yeterli çoğunluğu sağlayamadı. KAYSERİSPOR gücü belli bir takım. Kadıköy’de sürpriz yapmak için oyunu yavaşlatmak ve kontratak dışında planı olmaması doğal. Üstelik önemli oyuncuları da eksikti. Bir de bunun üstüne Larrys Mabiala atılınca, F.Bahçe için mücadele ikinci yarıda yeniden başladı. Rakibin 10 kişi kalmasını değerlendiren Vitor Pereira, Michal Kadlec’i stopere çekip, üçlü savunmaya döndü ve kenardan oyuna direkt müdahale etti. ROBIN Van Persie’nin golüyle maçın ibresi tamamen F.Bahçe’ye döndü. Fernandao, penaltıyı gole çevirse veya girilen pozisyonlardan biri gol olsa, skor çok daha farklı olabilirdi. Maçın yıldızı Kayserispor kalecisi Ali Ahamada takımını hep ayakta tuttu. Pereira, Mehmet Topal ve Raul Meireles ile oyunu tutmaya çalışsa da, Kayserispor son bölümlerde risk aldı ve pozisyon da buldu. Rize’de Beşiktaş ne yaşadıysa, dün de F.Bahçe benzeriyle karşılaştı. Son bölümlerde acı çekti ama istediğini aldı. PROVA DEĞİL! F.BAHÇE için oyun değil, skor önemliydi. Herkesin aklında önce Braga maçı sonra derbi var. Vitor Pereira, çıkardığı kadro ile zaten mesajı vermişti. Bir süredir oyun alışkanlığına sahip olan futbolculardan bir kaçı eksik olunca, sahadakilerden benzer performansı beklemek haksızlık olur. Bu maçı perşembenin provası olarak görmek de doğru değil, enseyi karartmamak lazım, çünkü F.Bahçe’nin mazereti var. (Vatan) 3 Ağır baskı, hafif skor! - Atilla Gökçe Braga maçını Mehmet Topal’ın bireysel becerisiyle kazanan Fenerbahçe, Kayserispor önünde yine tutuk ve verimsiz bir oyun oynadı. Pereira’nın “Önce savunma!” ilkesiyle rakibi baskı altına alıp pozisyon vermeden kendi yarı alanını oyuna kapatma düşüncesi, elbette çok olumlu! Ne var ki Nani, Volkan, Fernandao, Van Persie ve Diego ile tek kaleye dönüşen oyunla pozisyon sayısı arasında bir tutarsızlık var. Fenerbahçe kurduğu baskının, hücumdaki ısrarının karşılığını tam olarak alamıyor. Ülker Stadyumu’ndaki skorun baskılı hücum oyununa uymamasının bir büyük nedeni, Kayserispor kalesindeki yeni transfer Ali Ahamada’nın inanılmaz kurtarışları... Fransız kaleci en az 6 topu bloke etti, yumrukladı, çeldi, kornere gönderdi ve tek başına direndi. Yine de şanssızdı. Hasan Ali’nin soldan ortaladığı alçak topa dokunan Robin Van Persie gibi bir ustaya teslim olmak zorunda kaldı. Şu kadarını söyleyelim ki bu Ali Ahamada sezon başında Kayserispor kalesinde olsaydı, daha rahat bir sırada yer tutabilirlerdi. Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, Caner, Mehmet Topal ve R.V.Persie’yi dinlendirerek başladı oyuna. Ancak onca baskıya rağmen Kayserispor ilk yarıda iyi direndi. Zaman zaman oyuna ortak oldular. Açık olan şu ki Topal’sız oyunda Fenerbahçe topallıyor. Devre sonunda Mabiala kırmızı kartla oyun dışı kalınca Fenerbahçe biraz rahatladı. Pereira baskılı oynayan takımının gol atmada zorlandığını görünce savunmacı Şener’i çıkarıp yerine Van Persie’yi alarak hamle ile başladı ikinci yarıya. Böylece Fernandao, Nani ve Van Persie ile gol için şansını artırdı. Van Persie ile beklediğini aldı. Ancak sonrasında bir de penaltı kaçırarak tek gollü galibiyetle yetinmek zorunda kalması düşündürücü. Rotasyon, dinlendirme filan tamam da, takımın da bir ritmi var. Bu ritim bozulmamalı, devam etmeli. Fırat Aydınus’un 3 kırmızı kartla bitirdiği oyunda Kayserisporlu oyuncuların göz göre göre ucu atılmaya varacak ayıplardan uzak durması gerekirdi... Hadi, Mabiala’nın ikinci sarı karttan oyun dışı kalması teknik bir hata. Ama Kayacan’la Sinan’ın kırmızıları keskin sirkenin küpüne zarar! Fenerbahçe sezonu üç hedefini de kaybetmeden sürdüren bir ekip. Elbette hem takvimle, hem de farklı rakiplere zorlanacaklar... Bu zor maratonu hep birlikte koşarak bitirmeye çalışacaklar. Ancak her kulvarda dikkatli, özenli ve dirençli olmaları gerekiyor. Futbolun yasası da belli: Dayanan ve direnen kazanıyor! (Milliyet) 4 Pereira’nın doğruları - Oğuz Çetin ÜÇ kulvarda da başarılı şekilde ilerleyen F.Bahçe’de Vitor Pereira elindeki geniş kadroyu en efektif şekilde kullanmaya çalışıyor. Braga maçı öncesi takımın bütün yükünü istikrarlı şekilde sırtında taşıyan M.Topal’ı dinlendirmesi, üst üste maçlar oynayan ve yetersiz fiziğiyle yıpranan Van Persie’nin kenarda oturması, Fernandao’nun oynatılması son derece doğruydu. SAKAT Gökhan’ın yerine Şener’in, maç ritmini ve motivasyonunu kaybetmemesi için Caner’in yerine H.Ali’nin oynatılması da doğruydu. VITOR Pereira geçen eylül ayından itibaren tam bir savunma takımı antrenörü oldu. Ligde düşmeme mücadelesi veren Kayserispor’a karşı bile kesinlikle risk almamak için M.Topal’ın pozisyonunda Kadlec’i tercih etti. Souza’yı merkeze çekip genç Ozan’ı sahaya sürmek ve ondan hücum yönünde de etkin olmasını talep etmek gibi bir düşünceyi reddetti. KAYSERİSPOR ligde zor durumda olsa da genel oyun anlayışları çok pozitif... Çok koşan, mücadele eden, disiplinli bir takım. Sürekli oyunun içinde kalan, oyunun sadece savunma bölümünü değil, aynı zamanda gol atabilmek için de hücumda başta Biseswar, Deniz, Ömer ve William’la etkili olmaya çalışan bir takım. 2. YARIDA BÜYÜK BASKI KAYSERİSPOR’UN bu agresif mücadelesi karşısında F.Bahçe oyun ritmini yakalayamadı. Takım savunmasını her zamanki gibi doğru uygulayan F.Bahçe, 2. topları kazanamadığı için rakip sahada bildiğimiz şekilde rakibe tekrar tekrar baskı yapamadı, ta ki Mabiala 45. dakikada 2. sarıdan kırmızı kart görene kadar! KOCA ilk yarı sadece Volkan Şen ve Nani’nin bireysel gayretleriyle etkili olmaya çalışmalarıyla geçti. 2. yarıyla birlikte F.Bahçe’nin büyük baskısı başladı ve Kayseri kendi sahasından çıkamaz oldu. VITOR Pereira, Şener’in yerine Van Persie’yi oyuna alarak 3-4-3 sistemine geçti ve 53. dakika yaptığı önemli hamlenin karşılığını aldı. RAKİBİN bir eksik kalması karşısında Vitor Pereira’nın taktiksel olarak bu tarz bir hamle yapmasını fazlasıyla takdir ettim. F.BAHÇE’NİN 2. yarı boyunca oyunun kontrolünü eline alıp fazla oyuncuyla gol pozisyonlarına girmesi çok doğaldı. Taraftarları mutlu eden, seyir keyfi yüksek, tek taraflı bir maç izledik. (Vatan) 5 Nani ne zaman oynayacak? (Alaattin Metin) Kadlec'in hakkını yiyoruz. Adamın kumaşında kalite olmasa Çek Milli Takımı'nda oynamaz. F.Bahçe'de ise üçüncü sınıf adam muamelesi görüyor. Sol beke koyuyorsun, kapris yapmayıp oynuyor. 'Sağ bek' diyorsun oynuyor. 'Stopere geç' diyorsun baş üstüne diyor. Orta sahada, ön liberoda görev veriyorsun, en iyisini yapıyor. Kjaer ile Alves'in arasına giriyor, göbeğin çimentosu oluyor. Sonra sürpriz atağa çıkıyor. Top kazanıyor, hücuma destek veriyor. Ağzı var, dili yok. Sorunsuz, verilen her görevi en iyi şekilde yapmaya çalışan bir profesyonel. Bir de Nani'ye bakıyorum. Dünya umurunda değil. Sahada kafasına göre takılan, özel bir kişi… Kaleye attığı şutlar, verdiği paslar bile heyecan vermiyor. Topu ayağına aldığı vakit, birçok kişi 'Eyvah şimdi kaptıracak' diye yüreği cız ediyor. Diego da öyle… Oyunu yönlendirme, pozisyon üretme, hücuma destek verme rolü var ama orta sahada dönüp dolaşıyor. Risk almayı sevmiyor. Volkan Şen'e bakıyorum. Topu ayağına aldığı vakit, top oynamak yerine tekmelerle boğuşuyor. Karşısındaki rakipleri, çabukluğu karşısında madara olacağını bildiği için tekme ile korkutmaya çalışıyorlar. F.Bahçe'nin ilk yarıdaki kötü görünen futbolunun nedeni; Kayseri defansının arkasına atılan topların etkisizliği ve kapanan defansa karşı atılan şut sayısının az olması. Kayseri 10 kişi kaldıktan sonra üçlü defansa dönüp, Van Persie ile çift forvet oynama anlayışında hücum presi ve topu rakip kaleye yığma düşüncesi golü de getirdi. Fernandao'nun kaçırdığı penaltıdan sonra ritim bozukluğu yaşanmasına rağmen yine de pozisyon bulan taraf F.Bahçe'ydi. Bu maçın yıldızı Kayseri kalecisidir. Böyle küme düşme derdinde olan takımlar oynanan maçlar, zor geçer. Bundan sonra da önemli olan futbol değil, skordur. (Akşam)