FETÖ ‘hayır pastası’nın en büyük dilimini aldı!

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren TDV İslam Araştırmalar Merkezi (İSAM) aracılığıyla yaptırılan “Gülen Yapılanması, FETÖ’nün Analizi ve Tavsiyeler” başlıklı çalışmada, FETÖ’nün cemaatleri nasıl etkilediğine ilişkin çarpıcı tespitler yer aldı. kitaplaştırılan çalışmanın “FETÖ’nün dini cemaatlere etkisi” başlıklı bölümünde “Gülen hareketi/örgütünün faaliyetlerinden müslüman topluluklar ve dini cemaatler nasıl zarar gördü?” sorusuna yanıt arandı. Çalışmada şu çarpıcı tespitler yapıldı:

AYRIŞMA VE FİTNE: Gülen örgütünün yaptığı faaliyetlerden, bir bütün olarak müslümanlar ve ümmet içerisindeki farklı grup ve kurumlar oldukça büyük zararlar görmüşlerdir. Bu zararların başında tefrika(ayrışma) ve fitne gelmektedir. Örgütün eylemleri müslümanlar arasına nifak tohumları atmış ve zaten kronik bir sorun olarak ayrışma ve müslümanların birbirlerinden yabancılaşması sorununun daha da akut hale gelmesine sebep olmuştur.

GÜVEN YIKILDI: Gülen örgütünün sebep olduğu bir başka temel mesele ise güven problemidir. Örgütün yaptığı illegal veya gayrimeşru faaliyet ve uygulamalar Türkiye’de hem dindar kesimin hem de seküler bir hayat tarzı sürdüren kişi ve grupların topyekün olarak dini cemaat ve kurumlara olan güvenini sarsmıştır.

MENFAAT ŞEBEKESİ ŞÜPHESİ: Örgütün gerçek yüzünün anlaşılmasıyla beraber diğer dini cemaat ve yapılanmaların da birer menfaat şebekesi olabileceği şüphesi doğmuş, bu durum da söz konusu yapıların tebliğ, eğitim ve hayır faaliyetlerine yönelik algıyı oldukça olumsuz etkilemiştir. Nitekim dini cemaatlere bağlı birçok vakıf ve derneğin yardım toplama ve kurban bağışı kampanyaları özellikle 2016 yılı içerisinde büyük ölçüde gerilemiştir. Genç nesillerin zihninde dini kurum ve hareketlerin birer çıkar kapısı ve istismar aracı olarak görülmeye başlanmıştır.

CEMAATLERİ GERİLETTİ: Gülen örgütünün hem coğrafi olarak hem de mali açıdan gösterdiği ‘hormonlu’ büyüme, diğer İslami kuruluşların finans ve insan kaynağı açısından gerilemesine sebep olmuştur.

HAYIR PASTASI DİLİMİ: Bu süreçte Gülen örgütü Türkiye’nin sivil tolum alanındaki bağış havuzuna büyük ölçüde hakim olmuş, ‘himmet çarkı’ ile tabiri caizse ‘hayır pastasının’ en büyük dilimleri bu örgüte gitmiştir.

GÜLEN DİASPORASI: Geniş coğrafyalarda uygun buldukları yerlerde oluşacak Gülenci diasporanın müstakbel yıkıcı etkilerinin farkına varmak gerekmektedir. Giriştikleri bütün kriminal eylemlerden söz etmeden, kendilerini sırf siyasi ve dini görüş ayrılığı yüzünden zulme maruz kalmış mazlumlar şeklinde sunan bir yapının bütün aleyhte çalışmalarına karşı İslami tebliğ zorlaşacaktır.

NEFRET ZERK EDİYORLAR: En tehlikeli sonuç bu yapının mensuplarının diaspora oluştururken, çocuklarına ve sonraki nesillere kendilerinden yana bir tutum almayan ana akım İslami kesim aleyhine bir nefret zerk etmeleridir. Bu durumda faturası, karşımıza yaban ellerde istikametli bir İslami düşünüş ve yaşayış kurma imkânından mahrum bir kuşak olarak çıkacaktır.

CEMAATLER TÖHMET ALTINDA: Cemaatler, FETÖ örgütlenmesinin işlemiş olduğu cürümler yüzünden ağır bir töhmet altında kalmışlardır. Her cemaatin bir FETÖ gibi algılanması netecesinde toplumda dini faaliyetlerin mühim bir kısmının aksaması kaçınılmazdır.