Fetö'nün Emniyetteki "Sivil İmam" Yapılanması 2006'Da Başlamış

GAZİANTEP (AA) - ADSIZ GÜNEBAKAN - Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "emniyet yapılanması"na yönelik soruşturması kapsamında ifadesi alınan eski emniyet müdürü T.G, 2006 yılında örgütün emniyet yapılanmasında değişikliğe gittiğini, "imamların" sivillerden oluşturulduğu bilgisini verdi.

FETÖ'nün emniyet yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski emniyet müdürü T.G'nin, örgütün deşifre edilmesine yönelik verdiği bilgiler, soruşturmalarda değerlendirilmesi için Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının da aralarında bulunduğu 42 ilin başsavcılıklarına gönderildi.

İfadesinde, örgütle İzmir Polis Koleji ikinci sınıftayken tanıştığını ve 1996 yılında mezun olup aynı ilde göreve başladığını anlatan T.G, şu bilgileri paylaştı:

"Katıldığım sohbetlerde tedbirli davranmamız özellikle isteniyordu. Sohbetlerde polis memurları ve memurluktan geçen komiserlerin açıktan iş yerinde namaz kılabilecekleri ancak benim gibi akademili olan komiserlerin namaz kılması istenmiyordu. Bu yüzden iş ortamında namaz kılmadım, eve geldiğimde kaza yapıyordum. Bizim devrelerin sorumlusu Murat Günbeyi (firari sanık) idi. Kolejden mezun olurken maaşımızın yüzde 10'unu cemaate vermemiz istenirdi. Bu parayı istişare gruplarında verirdik. Ayrıca gazete, dergi aboneliği parası da verirdik ancak kesinlikle kendi adımıza abonelik yapılmazdı.

Bu toplantılarda herkesin çalıştığı birimde din düşmanı personel hakkında fişlemeye yönelik bilgiler getirmesi istenirdi. Bu notları Murat Günbeyi alıyordu. Topladığı paraları ve bilgileri 1994, 1995 ve 1996 mezunlarının sorumlularının katıldığı istişare toplantılarına götürürdü."

Yapılanma içinde "devre ders grupları, devre istişare grupları, üç devre istişare grupları ve birim dersi grupları" olduğunu ifade eden T.G, devre ders gruplarında Fetullah Gülen'in kitaplarının okunduğunu ve vaazlarının dinlendiğini, istişare gruplarında ise kendilerinden sorumlu Günbeyi'nin Amerika'dan, Gülen'den gelen notları okuduğunu kaydetti.

- "Akademililer arasında "kaynak" diye bir terminoloji vardı"

Akademililer arasında "kaynak" diye bir terminoloji olduğunu belirten T.G, "Bizim dönemde 5 polis koleji vardı. Devrelerimizden aynı polis kolejinde okuyanlar aynı kaynak olarak tabir edilirdi. Sohbet grupları da bu şekilde oluşturulurdu, bir başka kaynağın bilinmesi istenmezdi." ifadelerini kullandı.

T.G, tayininin 2006'da Diyarbakır'a çıktığını ifade ederek, şunları anlattı:

"Devrelerimizden olan ders gruplarıyla sohbetlerimiz burada da devam etti ancak Diyarbakır'a gittikten sonra cemaatin emniyet yapılanmasında değişiklik oldu. Sohbetlere artık sivilden bir ders hocası gelmeye başladı. Sorumlumuz da yine sivilden gelen birisiydi ancak ismini hatırlamıyorum. Zannedersem milli eğitimde öğretmenlik yapan birisiydi. Diyarbakır'da da ikili, üçlü ders grubunda sivil hocanın katılımı ile sohbetlere devam ettik. Hoca olmadığında eskiden olduğu gibi kendi aramızda sohbet ediyorduk. Diyarbakır'da bulunduğum süreçte ders hocası olarak sivilden gelen kişi hiç değişmedi.

Bu kişi aynı zamanda devre grubunun sorumlusuydu. Devrelerden oluşan istişare grubu da kalkmıştı, sivil emniyet yapılanması sorumluları toplanıp istişare yapıyorlardı. Yani emniyet yapılanmasının üst heyeti tamamen sivillerden oluştu."

- "Tayin olunca bilgilerimiz gideceğimiz ile gönderiliyordu"

T.G, daha sonra Manisa'ya atandığını, burada da terörle mücadele şubesinde görev yaptığını dile getirdi.

Sohbetlerimizi "Sadık" isimli kişinin verdiğini belirten T.G, şu beyanlarda bulundu:

"Fotoğrafını burada gördükten sonra İlyas Öztok olduğunu öğrendiğim kişi, sohbet hocamızdı. Bu kişinin tanıştığımızda hakkımda bilgi sahibi olduğunu anladım. Aynısı Diyarbakır'a gittiğimde de olmuştu. Bir yere tayin olurken cemaatin hakkımızdaki bilgileri bizden habersiz gideceğimiz ildeki emniyet yapılanmasına gönderdiğini net olarak anlayabiliyorduk. İzmir'den beri sohbet toplantılarına telefonlar alınmazdı. Zaman zaman 'Bataryaları çıkarın.' ya da 'Telefonları sohbet ortamına hiç getirmeyin.' denirdi."

Bu süreçte dershane olayının yaşandığını anlatan T.G, örgütün Twitter üzerinden paylaşımlar yaptığını ancak "Sadık" adlı kişinin tweet atmamalarını, kendilerini deşifre etmemelerini söylediği bilgisini paylaştı.

T.G, 17-25 Aralık sürecinden sonra "ByLock" kullanmaya başladıklarını, ardından Eagle ve Tango görünümlü programlar kullandıklarını dile getirerek, 15 Temmuz darbe girişiminde örgütün iç yüzünü anladığını ve çok pişman olduğunu söyledi.