Finlandiya eğitim sistemi neden örnek alınmalı?

Öğrenciler daha serbest

Pasi Sahlberg'in kaleme aldığı 'Eğitimde Finlandiya Modeli' kitabını geçtiğimiz günlerde okudum. Ve Finlandiya gibi 'sıradan' kaçan bir ülkenin, neden dünya devlerine eğitim konusunda fark attığını net bir şekilde anladım. Sahlberg'in kitabında yazanlara göre, Finlandiya'da her okul kendi müfredatını oluşturuyor. Bu ne demek? Öğretmenlere özgürlük demek. Standart bir sınav kültüründen ziyade öğrenci odaklılığa önem veriliyor. Öğrenciler daha az 'mesai' yapıyor okulda.

Öğretmenler arası diyalog

Yani bu ne demek? Öğrenciler, okul günlerinde daha çok fiziksel aktiviteye vakit ayırıyor. Daha çok mola, daha az teori, daha çok pratik. Ev ödevleri konusunda da öğrenciler rahat. Baskı yok... Öğrenciler bu halde ama asıl öğretmenlere yatırım yapıyor Finlandiya. Öğretmenlerin birbirlerini beslemesine önem veriyor. Yani özeti ahenk!

Kimler öğretmen oluyor?

Finlandiya'daki eğitim sisteminde eşitlikten ziyade hakkaniyete önem veriliyor. Dolayısıyla herkesin 'en iyi' olması beklenmiyor. Sınav sonuçlarında en başarılı olanlar değil, ortalamayı tutturanlar öğretmen oluyor mesela. Bu ne demek? Yani 'yazılı' bir sınav sonucunda en yüksek puanı alanlar değil, hem yazılı hem de sözel sınavlardan 'en yüksek' puanı tutturanlar arasından seçiliyor öğretmenler.

Önemli olan pratiğe dökebilmek

E başarının sırrı da burada yatıyor aslında. Öğretmenlerden başlayan 'dayanışma' daha sonra öğrencilerin rahatlığıyla birleşiyor. Böylelikle dünyaya örnek alınası bir 'eğitim sistemi' modeli çıkıyor. Ancak Pasi Sahlberg'in aktardığına göre, Finlandiya'daki bu eğitim sistemi aslında ABD'den alınmış. Ancak pratikte uygulama konusunda ısrarcı oldukları için başarılı olmuşlar. Yani orijinal olmayan bir fikri pratiğe dökebildikleri için başarılıymışlar. Yani bir kez daha aynı kapıya çıkıyoruz: Teoride herkes başarılıdır, önemli olan pratiğe dökebilmek...

can.sisman@milliyet.com.tr