Galatasaray - Kayserispor maçının ardından spor yazarlarının görüşleri
.
1
Mutlu eden başlangıç - Serhat Ulueren (Vatan)
ELBETTE geçen sezona göre olumlu görüntüler var G.Saray’da. Yapılan 7 transfer, uçuk bonservis ücretleri ve oyunculara 4-5 yıl ödenecek inanılmaz rakamlarla kasadan en az 110 milyon Euro çıkacak. Vergi ve stopajlarla 500 milyon liralık bir külfete imza attı Dursun Özbek. PEKİ bunlar ne için yapıldı? Avrupa defteri açılmadan kapandığı ve sadece lig şampiyonluğu kaldığına göre, değer miydi? Yeni oyuncuların da yaşı genç olmadığına göre bence çok ama çok pahalı bir takım oluşturuldu. DÜN sahanın en iyisi Gomis, Tolga, Rodrigues ile birlikte Serdar, Linnes ve Maicon’du. Gomis topsuz oyunda oldukça başarılı. Aksilik olmazsa ligde 20’den aşağı atmaz, en az 10 tane de attırır. Gomis uzak ara taraftarın yeni Melo’su olur. Belhanda biraz şans golü atsa da asla bir Sneijder olamaz. 90 dakikanın tamamında çok etkili olamadı. Mariano kötü değil ama Sabri’den çok bir fazlası yok. TUDOR’UN TİŞÖRTÜ SKANDAL RODRIGUES geldiğinden beri en etkili oyununu oynadı. Şu çok açık gözüktü ki; son 2 yıldır usanmadan geriye ve yana oynayan Selçuk’un, istikrarsız Yasin’in ve seyircinin tepkisini çeken Sinan’ın bu takımda işleri artık yok. Bunu anlamış olacak ki Yasin koca bir 45 dakikayı seyircilerle selfie çekerek bitirdi. Sinan, G.Saray defterini çoktan kapatmış. Selçuk da adım adım Trabzon’a gidiyor. BU sezon transfere doymayan Kayseri yeni bir takım ve işleri zor. Bu nedenle skoru büyütmemek lazım. Ama seyircinin enerjisi, takımın coşkusu, yeni transferlerin performansı, ilk maç için geçer not almasını sağladı G.Saray’ın. BU galibiyet Tudor’a birkaç hafta, belki de 1 ay daha kazandırdı, hepsi o. İlk yarı üzerindeki 10 liralık Mahmutpaşa tişörtü tam bir skandal. G.Saray hocasına uyarı gitmiş olacak ki; ikinci yarı nispeten daha düzgün bir tişört giydi. MUSLERA’NIN kaptanlığını ve maç sonrası seyirciyle bütünleşmesini, Gomis’in formayı tribünlere atmasını, tribünlerin ışıklı şovunu çok beğendim.
2
Yeni, yepyeni - Tayfun Bayındır (Milliyet)
Yeni, yepyeni bir Galatasaray lige müthiş bir giriş yaptı... Eğer söylenenler, yazılıp çizilenler doğru ise bu takıma bir sol bek geliyor, Feghouli de artık kadroda, görünen o ki, yenilmesi güç bir takım izleyeceğiz bu sezon... İki eleştiri gelebilir yeni Galatasaray’a... Birincisi önceki yıllardan süre gelen duran toptaki sorunlar, ikincisi de Muslera’nın artık kanıksadığımız yan top beceriksizliği... Bunların dışında dünkü Galatasaray’a yapılacak her olumsuz eleştiri haksız eleştiri kapsamına girer... Dün Galatasaray taraftarı zevkten dörtköşe idi. Sürekli tempo yapan, her an gol pozisyonuna girecekmiş hissi uyandıran, dikine müthiş hücum eden ve kanatları mükemmel kullanan bir takım, uzun süredir hissetmedikleri heyecanı yaşattı onlara... Ne ilginçtir ki, bu etkileyici takımı ortaya çıkaran taraftarın sürekli eleştirdiği Dursun Özbek’ten başkası değil... Dursun başkanın hakkını teslim edelim... Belki daha erken ama pişmanlık yaratacak bir transfer görünmüyor... Özellikle ‘çok pahalı’ diye eleştirilen Ndiaye kısa sürede pahalı etiketinden kurtulacak gibi görünüyor... Ndiaye durağan bir görüntü sergileyen Belhanda’dan yeterli destek alamamış olsa da yüksek temponun en önemli mimarıydı. Bu tempo, başta Gomis olmak üzere, Fernando ve Rodrigues’in arayıp bulamadıkları bir yapı... Feghouli’nin de ekibe dahil olacağı düşünülürse Galatasaray’ın özellikle Telekom’da hızını kesmek pek kolay olmayacak gibi görünüyor... Başta Beşiktaş (ki onlar Şampiyonlar Ligi’nde oynama avantajına sahipler) olmak üzere Fenerbahçe ve Trabzonspor’un daha lig bitmeden ısrarla golcü aradıkları bir ortamda Galatasaray’ın Gomis’i razı edip, günlerle değil, saatlerle ifade edebileceğimiz bir sürede transferini gerçekleştirmesi çok büyük bir başarıdır. İki golle başlangıç yapan Gomis bu sezonun açık ara en büyük gol kralı adayıdır. Dünkü Galatasaray küskün taraftarını tribüne çekecektir, Dursun Özbek ve yönetiminin kredisini durağandan pozitife çevirecektir, Sneijder’i unutturacak, belki de kaptan Selçuk’un ayrılışını hızlandıracaktır. Ve elbette uzun bir aradan sonra daha birinci haftadan şampiyonluğun en büyük adayı haline gelecektir.
3
Kalite ve ruh geri geldi - Osman Şenher (Milliyet)
Galatasaray yıllardır sıkıntı çekiyor. Futbolcuya dayalı düzen, koşup mücadele etmeyen oyuncular ve sonunda büyük operasyon yapıldı. Çok büyük ahlaklı, kaliteli futbolcular transfer edildi. Kayserispor karşısında seyrettiğim Galatasaray’a hem kalite hem de yeni ruh gelmiş. Sahada koşmayan futbolcu yok. Bu kadar üst seviyedeki yıldızları böyle mücadele ettiren teknik direktör Tudor’u da kutlamak lazım. Futbol takımının taraftarla bütünleşmesini gördük. Taraftarı her zaman coşturan futbolculardır. Dün gece sahada bunu gördük. Belhanda’ya yapılmayan hakaret, eleştiri kalmadı. Adam hakikaten çok iyi futbolcu. Fernando resmen bir orkestra şefi. Rakibin orta sahasını bozuyor ve öyle ince paslar atıyor ki taraftar kendinden geçiyor. Gomis harika bir golcü, çılgın. O topu önüne alışı, daha sonra gol vuruşu anlatılacak gibi değil. Golden sonraki panter sevinci tribünleri koparmaya zaten yetti. Sağ bek Mariano... Yıllar sonra gerçek anlamda sarı-kırmızılıların bir sağ beki oldu. Hem defansif hem ofansif olarak hatasız oynuyor. Ndiaye ise resmen atom karınca. Olağanüstü mücadele, bir de buna tekniğini koyunca resital gibi bir şey oluyor. Tolga Ciğerci’ye defansın üzerinden öyle bir aşırtma pas verdi ki, ben böyle bir asisti son senelerde Avrupa’da bile görmedim. Çılgın bir takım olmuş Cim Bom. Herhalde bugün taraftarlar kombine almak için kuyruğa girerler. Takım böyle oynadığı müddetçe, tribünlerde 45 bin taraftar olur. Keyif veriyor, zevk veriyor, kaliteli futbolcuların ayaklarından kaliteli paslar seyrediliyor. Uzun zaman sonra orta sahada rakibi çökerten bir takım görüntüsü verdi. Ndiaye, Fernando ve Tolga rakibi resmen orta sahada kilitlediler. Daha bu takımda olmayan Selçuk var. Kötü futbolcu mu, hayır. O da rekabete girecek, kendini toparlayacak. Düşünün Osmanlıspor maçında Feghouli oynayacak. Bir de bu takıma Arda Turan gelecek diyorlar. Acayip bir takım seyredeceğiz demek ki. Dün gece bir ara inanın sahada şaşırdım, ‘Chelsea’yi mi seyrediyorum’ dedim. Sonuçta iyi transferler, ahlaklı futbolcular Galatasaray’ın bütün havasını değiştirmişler. Türkiye’de kıran kırana bir şampiyonluk yarışı seyredeceğiz. Kayseri’ye gelince... Kesinlikle kötü bir takım değil. İyi mücadele ettiler. Fakat karşılarında agresif, çok koşan, sert bir rakip vardı. Bundan daha fazlasını yapamazlardı. Cim Bom bu kadrosuyla ve görüntüsüyle rahatlıkla ‘Türkiye üstü bir takım oldu’ diyebiliriz.
4
Bu Gomis insan değil! - Erman Toroğlu (Fotomaç)
G.Saray bu sezon keyif verir. Gomis mi? Normal bir insan değil. Aslan ile boğa karışımı bir şey. Galatasaray takımının tamamına yakını yeni. Kolay bir iş değil. Ama öyle olmasına rağmen ilk intiba iyi. Kestirmeden şunu söyleyelim; G.Saraylı taraftarlar eğer kombine almadılarsa, gidip hemen alsınlar. Sebebi şu; Bu Galatasaray takımı içeride de dışarıda da mağlup olabilir. Ama şu bir gerçek, keyif verir. Tribüne gittiğinde verdiğin paranın hakkını sonuna kadar alırsın. Dün çok mu mükemmel oynadılar? Hayır… Noksanları var mı? Evet… Mesela en gerideki adam ile en ilerideki adam arasındaki mesafe çok fazla. O arayı daha kapatmaları lazım. Ama daha çok yeniler. Şu anda su götürür. Kayserispor, oynadığı şekle göre İstanbul'a, "Kardeşim biz iyi transferler yaptık. G.Saray'ı İstanbul'da yeneriz" zihniyetiyle gelmiş. En büyük hatayı da burada yaptılar. Galatasaray'ın top tekniği yüksek. Hele biraz daha yan yana oynarlarsa iş daha farklı olacak. Sarı-kırmızılıların bir avantajı da yedek kulübesinin kalitesi… Mesela Gomis'in ofsayt diye sayılmayan golünde oyuncuların birbirini tanımadığı ortaya çıktı. Ya Gomis bir metre daha arkada kalacaktı ya da Rodrigues topu biraz daha sürüp arkadaşına verecekti. Gomis demişken ona ayrı bir paragraf açalım… Bu Gomis için şu cümleyi kurabilirim; Normal bir insan değil! Aslında aslan ile siyah bir boğa karışımı bir şey. İyi oyuncu olduğu her halinden belli. Yeter ki ceza alanına ona top getirsinler. Dediğim gibi kara boğa gibi güçlü bir adam. Kalçasını rakip defansa iyi dayıyor ve topa sahip oluyor. Yani ona top atarsan hem Galatasaray takımını topu oyalayarak ileri taşır hem de arkadan bindirme yapan arkadaşlarının önüne toplar atar. Nitekim öyle de bir gol attılar. Diyelim ki Galatasaray takımına karşı rakip takım yoğun defans yapıyor. O zaman Gomis'in yanına alırsın Eren Derdiyok'u. Çift santrfor ile kale kapısını yıkmaya çalışırsın. Yani Galatasaray alternatifi bol bir kadro kurmuş. SELÇUK OYNAR MI? Şimdi millet soruyor? Selçuk İnan bu takımda oynar mı? O zaman bende şunu soruyorum; Geçen sezon Selçuk'u oynatmasan, onun yerine kimi oynatırdınız? Galatasaray'da böyle bir sorun vardı. "Bunu oynatamam, bunu oynatamam, bunu oynatamam" diyor Selçuk'a mahkum kalıyordu sarı-kırmızılılar. Şimdi öyle bir zorunluluk yok. Dün şu gözüktü; Galatasaray takımı artık Selçuk İnan'a mahkum değil. Selçuk da kendini artık bu duruma göre hazırlamalı. Takımda vazgeçilmez olmadığını mutlak anlamıştır bu sezon... ZEMİNİN TEKNİĞİ ZAYIF Galatasaray alternatifi bol bir takım kurmuş. İyi, güzel... Top tekniği de yüksek bir kadro... Peki saha zemininin tekniği nasıl? Bence Türk Telekom Stadı'nın zemini kurdukları bu takıma hiç yakışmıyor. Bu tarz top tekniği yüksek takımlara halı gibi saha lazım. Çünkü bu zemin Galatasaray'ın rakipleri için avantaj olacak. İleride yağmur, kar yağdığı zaman bu söylediğimi daha net göreceksiniz.
5
İyi idman yapmışlar - Ömer Üründül (Sabah)
Kalite var. Fizik olarak da iyiler. Bir de formda Feghouli ile Galatasaray sonuna kadar yarışın içerisinde olur. Galatasaray, ilerisi için futbol adına olumlu mesajlar veren bir açılış yaptı. Takımda kazanma arzusu üst düzeydeydi. Ayrıca beklenilenin üstünde bir sezon başı temposu vardı. Yeni transferlerle çok kaliteli bir kadro oluştuğu gerçek. Tabii ki uyum süreci için zamana ihtiyaç var ama benim dünkü görüşüm: Bu süreç çok kısa olacak. Ofansif ağırlıklı oyunda doğal olarak zaman zaman kopukluklar oldu. Ama ilk yarıdaki üç gol de birbirinden güzeldi. İkinci yarıda da aynı istek ve farkı arttırma çabaları gündeme geldi. Net goller de kaçtı. Ama hücum girişimlerindeki kaliteli organizasyonlar keyifle izlendi. Bir defa Galatasaray, bu sezon beklendiği gibi iyi futbolcularla ve dikine bir futbol oynayacak. Her zaman vurguladığım bir konu var: Günümüz futbolunda istediğiniz hedeflere ulaşmak için iyi bir santrforunuz olmalı. Gomis de bence çok isabetli bir seçim. Daha önce de söylediğim gibi pres yapıyor, duvar oluyor, çalım atıyor, tabii ki gol de atıyor. Dün gece 2 gol attı, bir kılpayı ofsayta takıldı bir de Belhanda'ya tipik bir nokta santrfor asisti yaptı. Dün gecenin en büyük sürprizi Tolga'nın sol kanat forveti olarak oynamasıydı. Tahmin ediyorum bu iki faktörden kaynaklandı: Tudor herhalde Tolga'nın Hertha Berlin'de bu bölgede oynadığını öğrendi, ayrıca kafası burada olmayan Sinan'a güvenmedi. Dün gece Galatasaray, pozisyon vermedi, oyunu sürekli domine etti, goller attı ve kaçırdı. Tek olumsuzluk ilk yarıda kornerden amatörce yenilen kafa golüydü. Zaten herkesin dile getirdiği bir nokta var: Tudor'un teknik açıdan eksikleri var ama idmanları da çok iyi yaptırıyor. Zaten dün de Galatasaray kondisyon açısından beklenenin üstündeydi. Tudor'un bir tek Maicon'un partnerinde sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum. Benim görüşüm çok kaliteli oyuncular var takımda. Fizik olarak önemli gelişme var. Bu takıma bir de formda bir Feghouli girerse Galatasaray bu sezon mutlaka sonuna kadar zirve yarışının içerisinde olur. Kayserispor'da en beğendiğim taraf disiplinli oynamalarıydı. Yeni bir takım. Daha çok geliştirmesi gereken yönleri bulunuyor. Zamana ihtiyaçları var. Benim Rumen teknik direktöre sadece bir tavsiyem var: Hemen üçlü defanstan vazgeç.
6
Tudor’a gerek kalmayacak - Levent Tüzemen (Takvim)
Yıldızlarla maç kazanırsın. Ama takım olursan şampiyonluğu kazanırsın.. Galatasaray'ın yabancı transferleri izleyenlere gerçekten "Heyecan" veriyo.. Bu heyecanın önce sonuca sonra da keyfe dönüşmesi için Galatasaray'ın "Takım ruhu"nu yakalaması gerekir. Belli bir sistem yok Kayserispor önünde seyirci desteğini arkasına alan mücadele gücü ve kalitesi yüksek bir oyuncu grubu izledim. Zaten Tudor da kadroyu tamamen yeni oyuncular üzerine kurmuş ve bütün sorumluluğu onlara yüklemiş. Şu andaki Tudor'un yıldızlara yönelik oyun anlayışı, "Top sizde, bildiğinizi yapın" şeklinde. Çünkü Galatasaray'ın belli bir oyun sistemi yok. Oyuncular da zaten kalitelerine ve kafalarına göre takılıyor. Sezonu erken açan yeni Galatasaray'da oyuncuların keyif alması için acilen pas uyumunun yakalanması ve otomatik hale gelmesi gerekiyor. Bu arada Galatasaray'ın sahada bir oyun aklına ihtiyacı var. Belhanda biraz gamsız Bu sorumluluğu kağıt üzerinde Belhanda'nın alması gerekiyor. Faslı yıldızda bu güç var mı? Fazlasıyla var ama Belhanda biraz gamsız oynuyor. Attığı goldeki sakinliği, kalecinin üzerine gelişini süzmesi ve topa vuruş tekniği kalitesinin belgesiydi. Belhanda "Bana fazla yük bindirmeyin. Ben oyun içinde rahat olmak istiyorum. Baskıyı kaldıramam" zihniyetinde oynamak istiyor. Futbolda atan ile tutanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Galatasaray'ın yediği golde Muslera Kayserispolu Levent'e o kafa vuruşunu yaptırmamalı ve çıkıp topa müdahale etmeliydi. Macion da "Ben değil, sen hatalıydın" dedi. Gomis'in gol öncesi topu rakipten kurtarması ve ardından köşeye sert vurması dört dörtlüktü. Ayrıca Belhanda'nın golünde Gomis'in indirdiği topun şiddetini doğru ayarlaması alkışlanmalı. Bu Galatasaray'a Feghouli'nin hatta Asamoah'ın katılacağını düşünürsek zaten Tudor'a gerek kalmayacak. Çünkü oyuncu grubunun zekası, yeteneği ve kalitesi Tudor'un bilgisinin çok çok üzerinde olacak..
7
Aslan kabuk değiştiriyor - Rıdvan Dilmen (Sabah)
Yeni oyuncuların takım olması için beklemek gerek. En çok beklenecek takım da G.Saray. Çünkü yarıştaki rakiplerinin oturmuş kadroları var. Maçı izlemeyenler için kısaca şöyle özet yapayım: 1- Galatasaray 8 pozisyona girdi, 4'ünü attı. 2- Sadece 1 duran topta Muslera ve defansın hatasında golü yedi ama bir daha da pozisyon vermedi. 4 gol, bir o kadar pozisyon ve rakibe pozisyon vermeyen coşkulu bir Galatasaray. Ciğer, coşku, yetenek ve arzu vardı G.Saray'da... Ama şöyle bir durum var: Çok yeni bir kadro var. Tudor'un ilk hazırlık dönemi ile başladığı sezonu. Geçen sezon Riekerink'ten devraldı. Şimdi hazırlık dönemi geçirdi ama bu sefer de oyuncular geç geldi ve hâlâ gelen var. Bugün gazetelerde benim ve diğer yorumcu arkadaşlar övgüler yağdırırsa da bu aldatıcı olur. Mesela bu haftaki Osmanlı maçı zor olur. Soyunma odasında nasıl hazırlandı G.Saray maça çok merak ettim. Korkunç bir mücadele ve coşku ile farklı ve hakettiği bir galibiyet elde etti. 1-1'e rağmen sallanmadı. Gomis hem 2 gol attı ama attırmadı bence. Orada kötü stop etti topu ve ayağından açıldı. Onda da Belhanda attı golü. Ama Gomis'in şu özelliğini çok beğendim. Üst düzey santfor mu? Bilmiyorum. Çok mu iyi kafaya çıkıyor? Değil. Ama 20-25 gol atar. Neden? Dakika 92 hâlâ arıyor, kaçıyor, saldırıyor. Sürekli oyunun içinde. Melo gibi... Rakiplerin kadrosu oturmuş durumda Şimdi oyuncular için, bir takım olması için beklemek lazım G.Saray'ın. En çok beklenecek takım da G.Saray. Çünkü rakiplerinin oturmuş kadroları var. Feghouli de yeni geldi. Serdar'ı da yeni olarak görecek olursak G.Saray kabuk değiştiriyor diyebiliriz. Bazen yetenekli oyuncularla adapte sorunu yaşayabilirsiniz. Büyük kulüpler kötü bir sezondan sonra bir sürü oyuncu alırlar. Bazen de çok başarılı olurlar. Örnek vereyim 1988-89'daki F.Bahçe. Bir önceki sezon çok kötüydük. Transferde Schumacher, Oğuz, Aykut, Turan, Serdar, Hakan ve Hasan Vezir geldi. Yeni bir kadro ile müthiş bir sezon geçirdik. Aslında arada iki kritik sonuç almıştık ama iyi oyuncular olduğunda toparlanma da çabuk olabiliyor. Yenilerden Ndiaye dribling yapan, süratli seyircilerin seveceği bir oyuncu. Ama 10 üzerinden 6.5, 7'lik bir oyuncu. Mariano kemik gibi bir sağ bek. Belhanda fiziksel olarak ilerleyecek mi böyle mi kalacak göreceğiz ama temposu yüksek değil. BEĞENMEDİM Aldatıcı olmamak lazım. Dün akşamki Kayserispor'u beğenmedim. Galatasaray'ın presi de etkilemiş olabilir onları. Yine de Galatasaray ve İgor Tudor'u kolay bir sezon beklemiyor. Ama şunu da söyleyeyim; iki ay sonra ciddi form tutar bu Galatasaray. Bu tempo ile oynamak da kolay değil. O yüzden bireysel olarak şu an vereceğimiz yıldızları genele vurmamak lazım.
8
