Gündem Geçen zamanın karşısında 3 kadın

Geçen zamanın karşısında 3 kadın

30.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bu hafta gösterime giren ‘Sils Maria’ filminde, geçen zamanla baş etme yollarını irdeleyen Fransız yönetmen Assayas ile konuştuk. Assayas, başlangıç noktasının filmin başrolünde oynayan Juliette Binoche olduğunu söylüyor

Geçen zamanın  karşısında 3 kadın

Ünlü Fransız yönetmen Olivier Assayas’ın geçen hafta gösterime giren filmi ‘Sils Maria’, orta yaşlarda başarılı bir aktris olan Maria Enders’ın (Juliette Binoche), genç asistanı Valentine (Kristen Stewart) ve kendisini vaktinde üne kavuşturan bir rolü yeniden canlandıracak genç oyuncu Jo-Ann Ellis (Chloe Grace Moretz) ile ilişkisini anlatıyor. Assayas ile ‘Sils Maria’nın odaklandığı, zamanın geçişiyle baş etme yollarını konuştuk.

Haberin Devamı

Kristen Stewart’la çalışma kararını nasıl aldınız?

Kristen Stewart’la çalışmayı çok istedim, her zaman işlerini severdim. Walter Salles’in filmi ‘On the Road’da rol aldığı için tanıştık, yapımcımız aynıydı. Onunla resmi olmayan ortamlarla karşılaştığımda çok güçlü bir etkisi olduğunu fark ettim. O bölümü yazdığımda hemen ona gönderdim. Açıkçası karakterin ‘celebrity’ kültürüyle ilgili diyaloglarını filan düşününce herhalde kabul etmez bu rolü diye düşünüyordum. Tam tersine çok sevdi.

‘Şanslı hissetim’

Stewart’ın rol almasının izleyicinin dikkatini dağıtma ihtimalini düşündünüz mü?

Hayır, aslında aklıma bile gelmedi. Kendimi onun kariyerinin bu noktasında onunla film çekebildiğim için şanslı hissettim. Bu noktada diyorum çünkü daha keşfetmediği çok fazla alan olduğunu fark ettiği bir dönemde.

Başlangıç noktanız neydi?

Juliette Binoche’du başlangıç noktam. Kariyerlerimiz birlikte başladı, birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz. Benim için ilginç olan, insan olarak Juliette’di. Diğer oyuncular gibi kariyerinde kendisini yenilemek, kendini daha iyi veya daha kötü olmak üzere de- ğiştirmek zorunda kaldı o da. Elbette zamanın geçişiyle nasıl baş ettiğinizle ilgili bir hikâye bu. O da ben de farklı sinema kültürlerinden geliyoruz. Bugünkü yıldızlık, tanınmışlık değişik kanallara gidiyor, internete alışık değiliz mesela. Genç oyuncu bundan haberdar ama olgun bir oyuncu internette ne döndüğüne hâkim olmaz.

Haberin Devamı

Zamanın sinema endüstrisinde de geçtiğini söyleyebilir miyiz?

Evet, zaten bu film kendimle de ilgili olmasa Juliette’le ilgili de bunu çekmezdim. Ama bir erkeksen ve bir yönetmensen kameranın önünde değilsin, kamera senin vücudunun, kendinin nasıl değiştiğini kaydetmiyor. Sinema tarihine bakın. Retrospektif bölümleri takip ettiğinizde kendi kendinize bu filmde kaç yaşında olduğunu sormuyor musunuz?

‘Bundan nefret ederim’

Bir sinemacının zamanla imtihanını nasıl görüyorsunuz?

Elbette değişiyoruz; biraz daha ne diyeceğinizi bilip aktörlerle daha iyi çalışıyorsunuz. Olgunluğun bir parçası da öğrenmek. Benim için önemli olan film çekmeye başladığınızdaki idealizminize ihanet etmemek. Hayatınızı bir sanat dalına adamaya karar verdiğinizdeki radikal, cüretkâr fikirleriniz oluyor. Genellikle bunu kaybediyorsunuz, endüstrinin daha kolay kabul edeceği şeylere yöneliyorsunuz. Bundan çok korkarım ve nefret ederim. Bu film de gençlik hayallerinizle diyalogu kesmemekle ilgili.

Haberin Devamı

Bu söylediklerinizden sizi mesela bir “X-Men” filminin yönetmeni olarak görmeyeceğimiz çıkarabilir miyiz?

Bana “X-Men” filmi yönetmemi teklif edecek birinin aklına şaşarım. Ayrıca böyle filmleri çekmek eğlenceli de değil. Filmde Juliette Binoche’un söylediği bir şey var ki benim için de geçerli: ‘Yeşil ekranların önünde insanları filme çekmek istemiyorum!.’ Bu tür filmler gerçek filmler değil, animasyonlar.