Osmaniye Geleneksel "Huğ Evini" Müzeye Dönüştürdü

Geleneksel "Huğ Evini" Müzeye Dönüştürdü

05.03.2017 - 12:07 | Son Güncellenme:

Çocukluğunun geçtiği Çukurova yöresine özgü ot, çalı ve çamurdan yapılan geleneksel evini müzeye dönüştüren Osmaniyeli koleksiyoncu, 50 yıldır biriktirdiği, unutulmaya yüz tutmuş testiden kara sabana kadar eski tarım ve ev eşyalarını burada sergiliyor Koleksiyoncu Düzler: "Köyümüzde oluşturduğum müzeyle atalarımızın kullandığı eşyaları gelecek kuşaklara aktarıyorum"

Geleneksel Huğ Evini Müzeye Dönüştürdü

OSMANİYE (AA) - MENDERES ÖZAT - Osmaniyeli koleksiyoncu Celal Düzler, doğup büyüdüğü Çukurova yöresine özgü ot, çalı ve çamurdan yapılan ve daha sonraki yıllarda betonla sağlamlaştırılan geleneksel "huğ evini" unutulmaya yüz tutmuş ev ve tarım eşyalarının sergilediği müzeye dönüştürdü.

Haberin Devamı

Türkiye’nin en önemli tarihi alanları arasında yer alan Anavarza Antik Kenti yanındaki Tozlu köyünde yaşayan 59 yaşındaki Düzler, 9 yaşından bu yana radyo, kara saban, ahize, bakır ev gereçleri, testiler, dokumacılıkta ve kalaycılıkta kullanılan aletler gibi eşyalardan oluşan yaklaşık 500 obje biriktirdi.

Doğup büyüdüğü tek odalı geleneksel evde bunları sergilemeye başlayan 5 çocuk 8 torun sahibi Düzler, köy sakinlerini yanı sıra bölgeye misafirliğe gelenleri, oluşturduğu müzeyi gezdiriyor.

Düzler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk merakıyla yarım asırdır eski alet ve eşyaları biriktirdiğini söyledi.

Yaşadığı evin bahçesindeki çalı ve çamur kullanılarak yapılan huğ (bağ ve bahçe kulübesi) evinde topladığı eşyaları sergilediğini belirten Düzler, "Eski eşyaları toplamaya çocuk yaşta başladım. Arkadaşların, köy sakinleri ve eşimin her zaman desteğini görüyorum. Köyümüzde oluşturduğum müzeyle atalarımızın kullandığı eşyaları gelecek kuşaklara aktarıyorum. Özellikle tatillerde bölgeye gelen gurbetçiler müzeme ilgi gösteriyor." diye konuştu.

Haberin Devamı

- "İlk kez bu objeleri görenler var"

Düzler, yeni neslin objelerin birçoğunu ilk kez gördüğünü, teknolojinin yaygın olmadığı zamanlarda kullanılan ev eşyaları, tarım aletleri ve günlük yaşamın vazgeçilmez malzemelerinin unutulmamasına katkı sağladığını dile getirdi.

Elmas Düzler de eşinin eski eşya merakının kendisini de etkilediğini belirterek "Evlendiğimiz ilk zamanlarda karşı çıkıyordum. Çocuk yaşından bu yana sağda solda bulduğu eşyaları evde topluyordu. Ancak zamanla ben de sevmeye başladım. Eşim sürekli bunlarla uğraşır. Onları bir çocuk gibi sever. Ben de boş zamanlarımın çoğunu eski eşyaları temizleyerek geçirmeye başladım. Böyle güzel bir koleksiyon oldu." ifadesini kullandı.

Köy sakinlerinden İlhan Köksal da Düzler'in topladığı eşyalarla dolu evi köy müzesi yapmasının kendilerini de çok mutlu ettiğini söyleyerek görenlerin burayı çok beğendiğini, hatıralarının canlandığını kaydetti.