Siyaset Gerilimden uzak durmak zorundayız

Gerilimden uzak durmak zorundayız

23.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Seydişehir’de vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu referandumla ilgili, ‘Memleketimizi seviyorsak, kavgadan gerilimden uzak yaşamak zorundayız. Bu ülkede aynı bayrağın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz’ dedi

Gerilimden  uzak durmak zorundayız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün 16 Nisan referandumu çalışmaları kapsamında Konya’da temaslarda bulundu. Seydişehir’de vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
DEMOKRASİ OLAYI: Gün düşünme günüdür. Memleketimizi seviyorsak, kavgadan gerilimden uzak yaşamak zorundayız. Bu ülkede aynı bayrağın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. 16’sında sandığa gideceğiz. Bu yeni bir başbakan gelecek seçimi değil. A Partisi B Partisi olayı değildir, bir demokrasi olayıdır. Her vatandaş anayasa değişikliğine neden evet neden hayır diyeceğini iyi bilmek zorundadır. Doğrusunu, eğrisini vicdanımızda ölçeceğiz.
DARBEYE KARŞI ÇIKTIK: Yeni seçilecek olan başkan tarafsız mı olmalı, partizan mı olmalı? Buna karar vermek zorundayız. Tarafsız olması lazım çünkü hangi partiden hangi kimlikten olursa olsun 80 milyonu temsil edecek. Mesela ben 80 milyonu temsil edemem. Sayın Bahçeli, Sayın Yıldırım 80 milyonu temsil edemez. Biz, arabamızda Türk bayrağı taşıyamayız. Seçilecek olan başkanın tarafsız olmasının nedeni devletin sigortası olmasıdır. 15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktık. Cumhurbaşkanı, siyasi partilerin liderlerini topladı. Gittik. Cumhurbaşkanı, devletin sigortası olarak herkesi çağırdı. Yeni değişiklikle seçilecek olan başkan aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacak, tarafsız olmayacak.
BİRLİKTE SAVUNACAĞIZ: Oylanacak olan anayasa değişikliğine göre başkan istediği zaman ve istediği durumda TBMM’yi feshedebilecek. Milli iradeyi birlikte savunacağız. Bir kişi geliyor, ‘ben mili iradeyi tanımayacağım’. Doğru değil. Bir partinin genel başkanı hakim tayin etsin mi etmesin mi? Mesela benim tayin ettiğim hakime benimle aynı görüşü taşımayan vatandaş saygı duyar mı? Mahkemeler siyasetin emrinde olmamalı. 18 yaşında milletvekili seçilecek, askerlikten muaf olacak, El Bab’a gitmeyecek. Böyle ballı bir işi simitçinin oğluna verirler mi? Vermezler.
BAŞBAKAN’LA İLGİSİ YOK: Bizim temel amacımız, sandığa giderken düşünmek. Bunun ne A Partisi ne B Partisi’yle, ne Başbakan’la ne Cumurbaşkanı’yla ilgisi yok. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili karar verirken hepimizin oturup düşünmesi gerekiyor. Bu bir seçim değil, anayasa değişikliği referandumu.
24 SAAT İÇİNDE: Bir kişiye yetki veriyoruz, istediği kadar bakanlık kuracak. Meclis devre dışı, bir kişi kararname çıkacak. Bir kişiyi ikna ettiğiniz zaman 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirirsiniz. 35 yıl uğraşmanıza gerek yok, bir kişiyi ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki, ‘şunlar müsteşar listesi, şunlar komutanların listesi, bunlar emniyet müdürleri’. Bir sabah kalkacağız ki bütün yönetim değişmiş. Böyle yetki verilir mi? Bunun partilerle ilgisi yok, bayrakla, vatanla, Türkiye’nin geleceğiyle ilgisi var.
SONU ACI OLUR: Cumhuriyeti kolay kurmadık. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını başka devletler çizmedi, biz çizdik. Büyük Ortadoğu Projesi’ni unutmayın. Tek adam rejimi vardı değil mi Ortadoğu’da. Saddam gitti, Irak parçalandı. Suriye’yi gördük değil mi? Tek adam vardı, parçalandı. Üzerimize oynanan oyunlar çok tehlikeli oyunlardır. Devlet, 80 milyon, bir kişiye teslim edilemez. Bunun sonu acı olur. ‘Ben gittim evet oyunu kullandım, Türkiye’yi bir kişiye teslim ettim’ demenin vebali çok ağırdır. ‘Demokrasiyi yok etmek istediler, izin vermedik’ dememiz lazım. Hepimiz milliyetçiyiz, inançlıyız, bayrağımızı, vatanımızı seviyoruz.

‘Evet’i hiç boşuna düşünmeyin’

Kılıçdaroğlu, dün akşam Habertürk TV’de katıldığı programda ise şunları kaydetti:
GÜVENİLMEYEN TÜRKİYE İMAJI: Ortadoğu ve Suriye politikası iflas etmiştir. ABD ve Rusya PYD konusunda neredeyse ortak hareket ediyorlar. Bölgede yöneticilerinin söylediği boş olan, yalnız bırakılan, güvenilmeyen bir Türkiye imajı çıkıyor ortaya. Suriye ile iş birliği yapmadığımız sürece Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayamazsınız. Ortadoğu politikasında kaybeden tek ülke Türkiye’dir.
İKİ ARADA KALDIK: 2008’de bir yasa çıktı, yurtdışında propaganda yapılamaz diyor. Türkiye iki arada bir derede kaldı. Yaptığı suç. Öbür tarafın yaptığı ise tam bir skandal. Olan orada yaşan Türk vatandaşlarına oldu.
TAKİPÇİSİ OLMALI: PKK’nın gösterisine kesinlikle karşıyız. Türkiye takipçisi olmalı.
TEK ADAMLIK DEĞİL Mİ?: Tek başınıza bir kararla TBMM’yi feshediyorsanız bu tek adamlık değil midir? Tek başınıza istediğiniz kadar başkan yardımcısı seçiyorsanız bu tek adamlık değil midir? Şundan kesin olarak eminim bu ülke demokrasiyi seviyor. Alanı görüyorum, bütün inancımla söylüyorum ‘evet’ çıkmayacak. AK Partili, MHP’li sağduyulu vatandaşlarla konuşuyorum. ‘Evet’i hiç boşu boşuna düşünmeyin, ‘Hayır’ çıkacaktır.

‘Seçim Kanunu’nun değişmesi lazım’
Bu sistemin eksiği var. Yüzde 10 seçim barajı niye var? Yüzde 10 barajını darbeciler getirdi. Siyasi Ahlâk Kanunu niye çıkmıyor? Doktorlara, hakimlere, avukatlara bakın her mesleğin ahlak kuralı var. Ahlâk kuralı olmayan Türkiye’de tek alan var, o da milletvekilleri. İhale takipçisi milletvekilinin, yolsuzluk yapanın mecliste ne işi var? Milletin vekillerini millet seçmeli. Seçim Kanunu’nun değişmesi lazım, buyrun değiştirelim, demokrasiyi, parlamentoyu güçlendirelim.

‘Millet seçti saygı duyacağız’

Hayır çıkarsa kaos olur deniyor. Hiçbir şey olmaz. Cumhurbaşkanı, 2019’a kadar yerinde. Millet seçti, saygı duyacağız. Binali Yıldırım başbakan zaten. TBMM görevini yapacak. Sandığa giderken bayrağınızı, çocuklarınızı, torunlarınızı düşünün. Demokrasi hepimize lazımdır, bir kişiye yetki verirseniz bir kararnameyle malvarlıklarınıza el koyabilir.