Gezmeyi seven Koreli ‘melez’

Aslına bakarsanız, tuttuğum takım, beğendiğim model, sevdiğim şarkı ya da bayıldığım yemek gibi tercihlerimi uluorta paylaşmanın pek de hoşuma gittiğini söyleyemem... Zira kendini fazlasıyla ön plana çıkarmayı sevmemekle alakalı bir şey herhalde... Bilemem, sonuçta psikolog da değilim! Ancak bana, “çevreci bir araç seç” derlerse, hemen “Hibrit olsun o zaman!” diyeceğimi açıkça söylemekten gocunmuyorum... Aha, söyledim bile!

Neredeyse yolda giden tekerlekli (el arabası filan hariç) herşeye tutkuyla bakan biri olarak, “motor sesi duymak”, benim açımdan vazgeçilmezler listesinde yer alıyor çünkü. Otomobil kullandığınızın farkına varıyorsunuz, heyecan duyuyorsunuz, vesaire... Bunun için içten yanmalı bir motor olması şart. Ama bir de çevrecilik ve düşük yakıt tüketimi olacaksa, işte o zaman elektrik motoru da olmalı, ama şarja takma derdiyle de uğraştırmamalı... “Hibrit” otomobilleri sevmemin nedeni de bu...

İşte Koreli Kia, benim gibi düşünenlerin sesine kulak verip, son yıllarda artan araç tercihlerine bakıp “Niro”yu yaratmış. Hem “doğuştan” hibrit hem de crossover tipinde... Yani cimri, “melez” ve pratik...

Sade, fonksiyonel

Kia, Niro’yu aşırı çekici bir otomobil olarak tasarlamamış belki, ancak ben, ön yüzünü bir hayli beğendim. Zira fazlasıyla “kendine has” tasarımıyla, Kia model ailesinden ciddi şekilde ayrılabilen bir görünüm sunuyor. İkincisi de, “cingöz” ve sportif duruyor.

Bununla birlikte otomobilin iç mekanı, tipik bir crossover mantığıyla sade ancak işlevsel ve ferah olarak tasarlanmış. Bir kere, kullandığım araçta bulunan dört koltukta ısıtma, ısıtmalı direksiyon simidi gibi detaylar pek hoşuma gitti. Ayrıca arka koltuktakiler için bir priz bulunması da, günümüzde “akıllı aletler”den vezgeçemeyen yolculara hitap eden bir “güzellik” olmuş.

Gösterge paneli ise, karmaşık gibi dursa da, aslında öyle değil. Üstelik de analog ve dijital göstergelerin bir arada harmanlanmış olması gayet hoş duruyor. Bir başka hoşluk ise, bana hitap ediyor, çünkü turkuaz ile mavi renkler daha hakim. Rahatlatıcı.. Müzik sistemini de sevdiğimi söylemeliyim, zira pek çok “havalı” sistemden daha iyi ses verebiliyor.

Gelelim otomobilin en can alıcı yerine... Benzinli ve elektrikli motorlar, güçlerini birleştirdiğinde gayet yeterli bir çekiş ve performans sunarken, elektrikli motorun her fırsat bulduğunda, belli bir kilometreye bağlı kalmaksızın devreye girebilmesi yakıt tüketimini hayli düşürüyor. Bunu, birlikte olduğumuz sürede ortalama 5.6 lt’lik tüketimle açıklayabilirim... Üstelik bu değer, şehir içi ve dışı, karma kullanımda elde edildi. Bununla birlikte fiyatının, uçuk değerlerde olmaması da ayrı bir güzellik diyebilirim tabii...

Tutumlu olmayı öğretiyor

- Neyin nesi?

İç sesime selam, yazıya devam diyorum! Bugün ona ilişmeyeceğim bu “milattan önce”ye dayanan sorusu için! Ancak hemen söyleyeyim, “Niro adı nereden geliyor” mevzusuna girmeyeceğim. Sadece söyleyebileceğim, Niro’nun, 2013 yılında üç kapılı bir konsept olarak çıktığını ve şimdiki haliyle çok yakından “alakalı olmadığı”nı belirtebilirim. Hadi, 2016’da ilk kez piyasaya sürüldüğünü de söyleyeyim, büyüklük bende kalsın... Değil mi iç sesim?

- Sadece hibrit mi var?

Vaaayyy, böyle “değişik” bir soru beklemezdim iç sesim! Söyleyeyim, evet, sadece hibrit. Yurt dışında bir de “prizden şarj edilebilen” plug-in versiyonu var. Ancak bu aracın özelliği de buydu zaten. Sıfırdan, hibrit olarak üretilmiş bir crossover... Sen şimdi “Ne motor var?” sorusu da sorarsın, hemen cevaplayayım... Niro’da 1.6 lt (105 HP) benzinli ve 43.5 HP güç üretebilen bir de elektrik motoru var. Toplamda güç 141 HP civarında. 6 ileri DCT otomatik şanzımana sahip. 0-100 km/s hızlanması çok önemli değil, ancak ortalamada 5.6 lt tüketime sahip. Aracın elektrik motoruna güç veren aküsü, gerektiğinde benzinli motordan gerekirse de boşa giden enerji değerlendirmek için kullanılan “rejeneratif sistem” sayesinde frene basıldığı zamanlarda doluyor. Bu yüzden tutumlu kullanmayı ve “agresif” değil de “efendi” araç kullanmayı teşvik eden, öğreten bir yapısı da var diyebilirim.

- Donanımları nasıl?

Isıtmalı direksiyon simidi, ısıtmalı deri-kumaş karışımlı koltuklar, sunroof, arkada havalandırma ızgarası ve priz, Android Auto ve AppleCarPlay destekli multimedya sistemi, navigasyon, JBL ses sistemi, yokuş kalkış desteği, otomatik klima, anahtarsız giriş ve çalıştırma, ön-arka park sensörü ve geri görüş kamerası filan... Dahası da donanım paketlerine göre listeye ekleniyor zaten...

EDİTÖRÜN SON SÖZÜ

Bu yazıya başlık bulacağım diye az dolanmadım ortalarda... “Kia Niro, ben ora...” alternatifi de aklıma gelince, “içimdeki deli”yi serbest bırakmaya karar verdim, kendi esprimden üşüdüm!

Ticaride yeni fırsat dönemi

Fiat Professional, ticari araç ailesinde yeni avantajlı ödeme fırsatlarını hayata geçiriyor. Fiat Professional, 2018’in ilk ayında, yeni bir ticari araç sahibi olmak isteyenlere uygun fırsatlar sunuyor. Kampanya kapsamında Doblo Combi, Doblo Cargo, Pratico, Fiorino Combi ile Fiorino Cargo modellerinde, 5 yıllık uzatılmış garantiyle birlikte 36 bin TL’ye kadar 18 ay vadeyle faizsiz kredi seçeneği veriliyor.

Daha büyük bir ticari araca ihtiyacı olanlar için Fiat Ducato ve Fullback modellerinde de çok avantajlı ödeme seçenekleri var. Ocak ayı kampanyası kapsamında Fiat Ducato Van, Ducato Minibüs ve Ducato Kamyonet ile Fullback modelleri, 60 bin TL’ye kadar 36 aya varan vadeyle 1.29 faizli kredi imkanıyla satışta. Bunun yanı sıra Fiat Professional’ın tüm ticari araç yelpazesinde ocak ayı boyunca 3 bin TL nakit indirimi desteği veriliyor.