Gündem Göç günlerinde aşk

Göç günlerinde aşk

04.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Broadway klasiği ‘West Side Story’, 18 Mart’a kadar Zorlu PSM’de sahneleniyor. Başrol oyuncularının başarısıyla öne çıkan prodüksiyon, konusu itibarıyla oldukça güncel

Göç günlerinde aşk

Klasik bir ‘Romeo ve Juliet’ hikâyesi düşünün: Ancak şehir Verona yerine New York, dönem 1950’ler, Romeo’nun ailesi Montagueler en fazla iki nesildir Amerika’da bulunan Avrupalı göçmenlerin çetesi Jets, Juliet’in ailesi Capuletler ülkelerinin özerk olarak ABD’ye katılmasıyla soluğu New York’ta almış Porto Rikoluların çetesi Sharks, çatışma sebebi ise yabancı düşmanlığı. Bundan 50 yıl önce yaşanan bir göçü ve bu göçün toplumdaki etkilerini konu edinen, hem Broadway’in hem de Hollywood’un en büyük klasiklerinden ‘West Side Story’, 18 Mart’a kadar Zorlu PSM’de sahneleniyor. Alman BB Group’un yapımcısı olduğu, neredeyse 15 yıldır müzikalin yönetmenliğini üstlenmiş Joey McKneely’nin liderliğindeki uluslararası turne, İstanbul’da toplam 21 temsil gerçekleştirecek.

Haberin Devamı

1957’de adeta bir yıldızlar karması tarafından yaratılmış bir müzikal ‘West Side Story’. 20. yüzyıla damga vurmuş müzisyenlerden Leonard Bernstein’ın bestelerine, Broadway’in en büyük efsanelerinden Stephen Sondheim’ın henüz kariyerinin başındayken sözlerine, hem tiyatro hem sinema alanında bol ödüllü Arthur Laurentz’in senaryosuna ve öncü koreograf Jerome Robbins’in yönetim ile danslarına imza attığı müzikal, yönetmen McKneely’nin kendi ifadesine göre çok hafif dokunuşlarla, neredeyse orijinal hâliyle sahneleniyor. Ancak 1 Mart akşamı izleme şansı bulduğumuz müzikalin, koreografi ve yönetim açısından biraz yenilenmeye ihtiyacı var gibi gözüküyor. Müzikalin en izlenmeye değer yönü, dört genç başrol oyuncusu.

Haberin Devamı

Yıldızlar karması

Jets’e üyeyken artık bir işin ucundan tutmaya karar veren, ancak bu sırada Porto Rikolu Maria’ya aşık olan Tony rolünde Kevin Hack, oyunculuğu ve etkileyici vokal performansıyla dörtlü arasında öne çıkarken, Maria rolünde Jenna Burns, Maria’nın ağabeyi, Sharks’ın lideri Bernardo rolünde Waldemar Quinones-Villanueva ve Bernardo’nun sevgilisi, oyunun bir anlamda kaderini değiştiren Anita rolünde girdiği her sahneyi çalan Keely Beirne, seyirciye hem gençliğin masumiyetini hem de koşulların yarattığı nefretin yol açtığı trajediyi aktarmayı başarıyorlar. Şef Donald Chan’in yönettiği orkestra da prodüksiyonun parlak yanlarından. Göçmenler ve mültecilerin gündemden inmediği günümüzde, ‘West Side Story’nin hikâyesi izleyiciye belki de her zamankinden daha yakın geliyor.

Pistten sahneye

Önceki gün düzenlenen basın buluşmasında, müzikalde Tony rolündeki Kevin Hack ve Bernardo rolündeki Waldemar Quinones-Villanueva’yla konuşma şansı bulduk. Quinones-Villanueva, aynı canlandırdığı karakter gibi Porto Riko’dan New York’a göçmüş, ancak ailesi de Porto Rikolu olmalarına rağmen New York’ta yaşarken kendisi doğmadan bir süre önce Porto Riko’ya dönmüş; yani aile hikâyesi bitmeyen bir göç durumundan oluşuyor. Daha önce Broadway’deki ‘West Side Story’ prodüksiyonunda da rol almış olan oyuncu, oyunda bahsi geçen Hispanik göçmenlere karşı düşmanlığın, 50 yıl sonra bugün dahi tamamen bitmediğini, ancak yeni bir nefret odağı olarak onlara Müslüman göçmenlerin de eklendiğini belirtiyor. Vokal performansıyla dikkat çeken Kevin Hack ise müzikallere rastlantı sonucu başlamış: “Aslında profesyonel olarak buz hokeyi oynuyordum. Lisede sporu bırakınca bir arkadaşımın önerisiyle, müzikallerle hiç ilgim olmamasına rağmen müzikal seçmelerine girdim ve başrolü aldım, şimdi de buradayım.” ‘Sweeney Todd’ ve ‘Les Miserables’ gibi başka önemli müzikallerin prodüksiyonlarında da rol alan Hack için ‘West Side Story’nin hikâyesinin en çekici tarafı, kültürlerarası aşk teması: “Irkçılık belki hiç sona ermeyecek ama bambaşka kültürlerden çıkıp bir araya gelen insanların ilişkileri beni her zaman için büyülüyor. Hack’in hayalindeki rol ise, Puccini’nin ‘Madam Butterfly’ operasının Vietnam Savaşı’na uyarlandığı, ‘Miss Saigon’ müzikalinin erkek başrolü Chris Scott.