Geri Dön
Gördüğünüz an yönünüzü değiştirmeniz gereken 4 arkadaş tipi

Gördüğünüz an yönünüzü değiştirmeniz gereken 4 arkadaş tipi

Hepimizin tahammül edemediği insan tipleri vardır. Bu tipler bazen sadece bir 'tanıdığınız' iken, bazen dostlarınız ve hatta ailenizden biri bile olabilir. Peki yaşam enerjimizden çalan bu insanları neden hayatımızda tutuyoruz? Onları neden oldukları gibi kabul etmeye çabalıyor, yanlışlarına kulp bulup affediyor ve bize zarar vermelerine izin veriyoruz? Bu bence kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük... Şimdi kendinize bir iyilik yapın ve aşağıdaki 'tipleri' hayatınızdan çıkararak 'mükemmel insan' diyetine girin...

EYLÜL AKTAN
EYLÜL AKTAN

1- Hayatınızdaki hiçbir detayı önemsemeyen tip

Bu tipitip arkadaşlar, hayatınızda olup bitenden bihaberdirler. Bahsettiğiniz gelişmeleri asla duymaz veya görmezler. Çünkü görmek istemezler, ilgi alanlarına girmediğinden (malum kendileri dışında hiçbir şey zaten ilgi alanlarına girmez) umursamazlar... Gittiğiniz iş görüşmesinin nasıl geçtiğini bile sormazlar. Sevgilinizle ilgili sorununuzu dinlemez ve her zaman problemlerinizi küçümserler. Kendinizi “Yaşadığım şey sahiden bu kadar önemsiz mi?” derken bulabilirsiniz. Halbuki aldatılmışsınızdır... Ona göre, sizinle ilgili detaylar ve olaylar her zaman önemsiz veya fazla kafanıza taktığınız şeylerdir.

Dolayısıyla bu tür insanlar sizin adınıza mutlu da olmaz. Aslında bunun birçok sebebi var tabii ama ilki sizi önemsememeleri. Bu umursamazlık günün sonunda size “Acaba beni sevmiyor mu, arkadaşlığımız eskisi gibi değil mi?” sorularını sordurtsa da, bunlara cevap aramayın. Çünkü arkadaşınızın bencilliğinin ne size olan sevgisiyle alakası var ne de olmayan dostluk bağlarınızla...

Her zaman kendi hayatlarındaki gelişmeler sizinkilerden önemlidir. Siz x bir konuyu onunla paylaşırken, konuşmanın sonunda kendinizi onun problemini dinlerken bulabilirsiniz. Başta sizinle bir şeyler paylaştığını sanıp bunu yakınlık olarak nitelendirebilirsiniz. Fakat perdenin arkasındaki acı gerçek; kendi dertlerini sizinkilerden değerli gören ve sizi önemsemeyen bencil arkadaşınızın, boşu boşuna kafa patlatmanıza sebep olan 'fazla kiloları, yeşilin kendisine yakışmaması' gibi basit dertlerini kendinize dert edinmenizdir. O malum arkadaşınız gözünüzün önüne gelmeye başlıyor olmalı...

2- İlişkinize değer vermediğini hissettiren tip

Bunu yaptığı her hareketinden açıkça anlamanız gerekir aslında. Milyon kere davet ettiğiniz buluşmaları hep eker. Buluşmaya 15 dakika kala “Dıdısının dıdısı oldu, gelemiyorum, başka zaman yaparız” mesajını atar. Bahane uydurduğu 100 metre öteden bellidir... Hatalarını asla düzeltmeye çabalamaz. Malum; hata kendisinde değildir çünkü. Siz yaptığını 'hata' diye nitelendirecek kadar pamuk ipliğine bağlı ahlaki değerlere sahipsinizdir sadece... Arkadaşlık ilişkiniz ona göre diğer ilişkilerinden farksızdır. Yani sizinle olan ilişkisini özel kılacak bir şeyler yoktur kafasında. Bu yüzden sadece onunla paylaştığınız 'sırlarınız, özeliniz' olabilirken, o bunu herkesle yapabilir. Hatta çoğunlukla sizin özelinizi de başkalarıyla paylaşmaktan çekinmez... İçten içe hissetmişsinizdir belki de, arkadaşlığınız o kadar yüzeyseldir ki, bir gün küsüp bitirseniz, ertesi gün dedikodunuzu yapacak, sırlarınızı 'kirli çamaşırlarınızmış gibi' ortalığa dökmekten geri kalmayacak tiplerdir...

Olur da arkadaşlığınızı siz bitirirseniz, eyvah ki ne eyvah! Asla bunu hazmedemez. Kendisi için değersiz olan bu ilişki, bir anda kıymete biner. Siz ona kazık atmış, ondan uzaklaşmış, hatta biraz demogoji seviyor ise 'yarı yolda bırakmış' olursunuz... Yaptığınız her yanlış hareket başkalarına anlatılırken ihanetlerinizdir adeta. Aman bu tipe özellikle dikkat! Sirk maymunları oyun yapmak için eğitilirler; bu arkadaşınızınki doğuştan bir yetenek!

3- Kendinizi eksik ve kötü hissettiren tip

Bu tipin görevi tam olarak başlıkta belirttiğim gibi. İlişkinizdeki vizyon ve misyonu size ne kadar işe yaramaz bir insan olduğunuzu, hatalarınızın ne kadar kötü sonuçlar doğurduğunu, hayatta motive olmak için hiçbir sebebinizin kalmadığını empoze ederler... Onunla geçirdiğiniz buluşmanın ardından en yakın köprüden kendinizi atmak için bir sürü cici sebebiniz olur.

Yeni bir işe başlarsınız; firmayı kötüler. Yeni bir kıyafet alırsınız, gidip aynısından alacak olsa bile size pek yakışmadığını söyler. Kilo verirsiniz; yüzünüz çöker. Kilo alırsınız, "Duba gibi oldun" der. Lafın özeti, ne yapsanız yaranamazsınız, memnun edemezsiniz. Ağzınızla kuş tutsanız, "Tuta tuta kuş mu tuttun" der. Sorun da buradadır zaten.Yaptığınız herhangi bir eylem için kimseyi memnun etme ihtiyacınız olmamalı. Kendiniz mutluysanız bu fazlasıyla yeterli. Bu model size başkalarının (özellikle kendinin) görüşlerinin çok değerli olduğunu ve bu görüşlere göre yaşamanız gerektiğini aşılar...

Üzüldüğünüzü belli ettiğinizde, ona yanlışlarından bahsettiğinizde, tek cevabı "Sen bana yanlış yaptığın için ben de bu şekilde davrandım" olur. Bu zayıf karakterin bir sonucudur. Yapılan yanlışa, yanlışla cevap vermenin tek sebebi, duyulan kin ve öfkedir. Elbette sizin de hatalarınız olacak, ak kaşık değilsiniz ya! Fakat bu arkadaşlarınız hatalarınızı sizinle paylaşmaz. Düzeltmeye çalışmaz. Sizin kendinizi düzeltmeniz de, tıpkı diğer özellikleriniz gibi önemsizdir. Hatanızı siz hariç herkesle paylaşır. Ofiste, okulda fısır fısır konuşulursunuz. Dedikodu en büyük besin kaynağıdır bu tiplerin. Günün birinde bakarsınız ki dost bildiğiniz arkadaşınızın dedikodu malzemesi olmuşsunuz...

4- Her zaman ve her yerde karşınıza çıkan tip

Şu ana kadar tecrübelediğim ve gözlemlediğim kadarıyla, bu tiplerin bir yaşı ve yeri yok. Bitki örtüsü plaza olan, birbirlerinin kuyusunu kazmak için elinde kürekle gezen beyaz yakalılardan tutun, lisedeki ve üniversitedeki arkadaş gruplarına, aile fertlerine kadar her yerde görebileceğiniz insan tipleri bunlar. Madem kaçış yok, o halde yapabileceğiniz en iyi şey, hayatınızdan olabildiğince def edebilmek. Başkaları için yaşamak ve başkalarına belli motivasyonlar yüzünden (yalnız kalmamak, iş bulmak, terfi almak, not bulmak gibi) katlanmak, kendinize yapacağınız en büyük ayıp olsa gerek. Bir kere yaşadığınız bu hayatı da bilerek ya da bilmeden size zehir edecek tiplere harcamak, stresli ve üzüntü dolu günlerden fazlası değil.

Modern dünyanın besleyip büyüttüğü, rekabetçi, aşırı hırslı, bencil ve dünyevi kazançlar için bir başkasını harcamaktan korkmayan tiplere inat, yanlışlarınızı düzeltecek, kendinizi geliştirmenizi ve sivri taraflarınızı törpülemenizi sağlayacak, saf sevgiyle dolu dostluklar kurabilmeyi başarmamız gerek.

Benzer İçerikler

Sıradaki Haber
Sıradaki Haber
Sıradaki Haber