Gündem Gözde meslek: Dış Ticaret Uzmanlığı

Gözde meslek: Dış Ticaret Uzmanlığı

26.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Günümüzde dış ticaret hayatın her alanına girdi. “Hangi marka arabayı kullanıyorsunuz, cep telefonunuz hangi ülkede üretilmiş” sorularına yabancı bir ülke ya da marka ismi söylüyorsanız, bu ürünün size ulaşmasında bir dış ticaret uzmanının katkısı vardır

Gözde meslek: Dış Ticaret Uzmanlığı

OJİSTİK sektöründeki gelişmeler üretim faktörlerinin ve girdilerinin ülkeler arasındaki transferini kolaylaştırdı. Bu durum bir yandan ucuz ve kaliteli üretimin devamını sağlarken diğer yandan sosyal hayat üzerinde de pek çok değişikliğe neden oldu. Sınırların kalkması tüketim kalıplarını tekrar değiştirdi. Amerikalı bir mühendisin çizdiği, Çinli bir teknisyenin parçalarını yaptığı ve birleştirdiği, Singapurlu bir işçinin paketlediği, bir Danimarkalı kaptanın deniz yoluyla getirdiği cep telefonunu kullanmak artık çok olağan bir hale geldi. Tüm bu gelişmeler dış ticaretin ve dış ticaret uzmanlığının önemini de artırdı.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret Bölümü Öğretim Görevlisi Emir Kaan Cengiz ve Rahmi İncekara, bölümle ilgili bilgiler verdi. Türkiye’nin resmi ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu belirten Cengiz ve İncekara, sorunları çözerek hedeflere ulaşmanın ancak mesleki donanımlı dış ticaret uzmanları ile olacağını söyledi.
İlgi giderek artıyor
Üniversitelerin dış ticaret bölümlerine ilginin giderek arttığına dikkat çeken uzmanlar, iş olanaklarının geniş olmasının bu ilgide önemli rolü olduğunu söyledi. Kamu kurum ve kuruluşlarının, uluslararası ticaretin konusu olduğu tüm işletmelerin dış ticaret uzmanlarının çalışma alanını oluşturduğunu belirten Cengiz, “Ekonomi ya da Maliye Bakanlığı’ndan Ticaret Ataşeliklerine, İhracatçı Birliklerine, KOBİ’lerden şirketlere kadar çalışma alanları geniştir. Büro çalışanı gibi gözükmekle birlikte gerektiğinde seyahat etmek, farklı kültürleri tanımak olağan işlerin arasındadır” dedi.
İKBU’nun bu yıl ilk öğrencilerini alacağını belirten İncekara, “Öğrencilerimizin 4 dönemde profesyonel kariyer hayatlarına hazırlanmaları, bunun için yeterli bilgi birikimi ve yetkinliğe ulaşmaları ana hedefimiz. Bu hedefe giderken sektördeki tecrübeli uzman ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, hazırladığımız güncel eğitim ve uygulamalar en büyük artılarımız ve farklılıklarımız olacaktır” dedi. İncekara, bu alanda çalışmak isteyenlerin sosyal bilimlere ilgisinin olması, girişimci, yenilikçi ve ayrıntıyla uğraşmaktan, sorunları çözmek için boğuşmaktan kaçınmamaları gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

ŞİDDET bir döngüdür

Aile içi şiddet bilinçli, istenerek uygulanıyor. Şiddetin yüzde 98’ini erkeğin kadına karşı uyguladığı şiddet oluşturuyor. Ve erkekler kime ne zaman şiddet uygulayacaklarını ya da uygulamayacaklarını çok iyi biliyorlar

İSTANBUL Kemerburgaz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı tarafından Aile İçi Şiddet konulu seminer düzenlendi. Uzman Psikolog Duygu Buğa’nın konuşmacı olarak katıldığı seminerde aile içi şiddetin boyutları ve çeşitleri aktarıldı. Kadına şiddetin, erkeğin daha güçlü olduğundan yola çıkarak güçler arası farktan ortaya çıktığını belirten Buğa, erkeğin hasta olduğu, babasına çektiği ya da alkol aldığı için şiddet uygulamadığını, bunu bilinçli yaptığını söyledi.
Aile içi şiddetin istenerek uygulanan bir şey olduğuna dikkat çeken Buğa şunları söyledi: “Erkekler kime ne zaman uygulayacaklarını ya da kime ne zaman uygulamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Mesela, bayramlarda şiddet kesilir çünkü ya kadının ailesine ziyarete gidilir ya da onlar gelir. Fakat bayram ertesinde şiddet artar çünkü bayramda ailesiyle iletişime girmiştir ve onlarla iletişimden sonra kadın duygusal anlamda güçlenmiştir” dedi.
Şiddetin, fiziksel, duygusal, sosyal, ekonomik ve cinsel olarak ayrıldığını belirten Buğa, fiziksel şiddetin sadece dövmek, vücudunun bir yerini morartmak olmadığını, sarsmak veya itmenin de fiziksel şiddet olduğunu kaydetti. Duygusal şiddetin küfür etmek, aşağılamak gibi kadının kendini kötü hissetmesine sebep olacak duygusal hisleri kapsadığını belirten Buğa, duygusal şiddetin fiziksel şiddetten daha çok acı verdiğine dikkat çekti.
Önce kurgulanıyor
Şiddetin bir döngüsü olduğunu belirten Buğa bu döngüyü şöyle anlattı: “Önce erkek bir süre kurgular. Bu evrede ben bu kadını dövsem ne olur diye düşünmeye başlar. Sonra hazırlık evresi başlar, bu evrede erkek ani öfkelenmeler yaşar. Sıra şiddet evresine gelir. Şiddet aşaması çok kısa bir andır hele bu fiziksel şiddetse 5-10 dakika arasında değişir. İstismar evresinden sonra pişmanlık evresi gelir. Bu evrede erkekte rahatlama ve pişmanlık yaşanır. Pişmanlıktan sonra erkek uyguladığı şiddeti bir kalıba uydurmaya çalışır. Bu döngü bir kere yaşandıktan sonra şiddet devam eder.”

Haberin Devamı

Dansın 20 rengi

Haberin Devamı

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Dans Kulübü’nün üçüncüsünü düzenlediği Kemerburgaz Dansfest bu yıl, İstanbul Bilgi,, Boğaziçi, Acıbadem, İstanbul, Marmara, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, İstanbul Aydın, Kadir Has ve İstanbul Ticaret üniversiteleriyle, İ.Ü. İşletme Fak. Kültür Kulübü Dans Topluluğu’nu ağırladı.
Fatma Altınbaş Konferans Salonunda gerçekleştirilen Kemerburgaz Dansfest’te Bachata, Salsa, Tango gibi Latin danslarının yanı sıra Kuzey Amerika’dan da örnekler sahnelendi. Dans Kulüplerinin 20 ayrı gösteri sunduğu festivali kalabalık bir izleyici grubu izledi.
İKBU Dans Kulübü Başkanı Fatma Kutluay, oldukça renkli geçen etkinlikle ilgili şunları söyledi: “İlk senemizde 3 okulun katılımı ile başladık ancak daha sonra bu sayıyı 11’e yükselttik ve kocaman bir aile olduk. Ekip çalışmasının en güzel hallerini böyle büyük organizasyonlarda anlayabiliyorsunuz. Bizim çalışmalarımız aylar öncesine dayanıyor. Gösteri ekibinin çalışmaları yüksek tempoda devam ediyor. Dansa gönül vermiş herkesi festivallerimizde ağırlamaktan çok mutlu oluyoruz.”

Haberin Devamı

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı

Bölümün amacı, mimarlar ve diğer alanlarda uzman sanatçılarla interdisipliner çalışmak üzere yetkin bireyler yetiştirmektir. Stüdyo eğitimi ağırlıklı bir müfredat, ilk iki yıl mimarlıkla ortak dersler, mühendislik fakültesi tarafından öğretilen yapı bilimi dersleri ile desteklenmektedir. Derslerin yaklaşık yüzde 60’ı mesleğe yönelik bilgi ve beceri kazandıran teorik ve uygulamalı, yüzde 40’ı da mesleki ve genel kültür derslerini kapsamakta. Mesleği seçecek öğrencilerde, ilgi, istek, merak, üç boyutlu düşünebilme yeteneği, el becerisi gibi özellikler aranır. Mezunlar, inşaat sektörü, mobilya tasarımı, vitrin-sahne düzenleme, grafik-reklam v.b. alanlarda çalışabilirler.
İKBU’NUN AYRICALIKLARI
İKBU’da iç mimarlık programı mimarlıkla birlikte yürütülüyor. Bu da mezunlara hem üç boyutlu düşünme yaratıcılık açısından hem de uygulama alanında avantajlar sağlıyor. Programın İngilizce olması öğrencilerin akademik kariyer yapma, yurtdışı ile bağlantılı çalışma şansını artırıyor.
Genç, dinamik ve gelişmeleri anında takip eden akademik kadrosu ile program mezunlarına bilim farkıyla öne geçme şansı veriyor.

Haberin Devamı

‘Robotlar ve Çocuklar’

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü, Kyoto Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Prof. Dr. Shoji Itakura’nın konuşmacı olarak katıldığı “İnsan olmayan araçlarda zihin: Gelişimsel Sibernetik” konulu bir konferans düzenledi.
Konuşmasında “Gelişimsel Sibernetik” adı verilen yeni bir araştırma alanı fikrini öne süren ve ardından konuyla ilgili yaptığı çalışmaları tanıtan Itakura, “Gelişimsel Sibernetik çocuklar ve robotlar arasındaki etkileşimi ve entegrasyonu inceleyen bir bilim dalıdır. Fütüristler ve teknologlar, robot teknolojisinin 21. yüzyılda günlük yaşamımızın bir parçası haline geleceğini, robotların da birer buzdolabı veya bulaşık makinesi gibi sıkça kullanılan bir ev eşyasına dönüşeceğini çok önceden tahmin etmişlerdi” dedi.
Gelişimsel Sibernetik biliminin iki önemli amacı olduğunu söyleyen Prof. Itakura, “Birincisi, insan olmayan araçları, örneğin robotları çalıştırabilmek veya kullanabilmek için çocuklardaki sosyal biliş veya zihinleştirme gelişimini araştırmaktır. İkinci amacı ise, çocukların çevreleri ve ortamları ile uyum sağlayan insan dışı (beşeri olmayan) araçlar tasarlayıp üretebilmektir. Bu iki amaç sibernetik bilimindeki nedensellik ilişkisi ile ilgilidir” dedi. Bu bağlamda Prof. Dr. Shoji Itakura, vücut hareketlerinin algılanması, sosyal biliş, tepki yanlılığı ve insan olmayan araçlardan öğrenme konuları da dahil olmak üzere, kendi çalışmalarını aktardı.
Üniversite hazır
İKBU’da İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı kapsamında, çalışanlardan 25 kişilik İlk ve Acil Yardım Ekibi oluşturuldu. Sağlık Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu içeriklerde teorik ve uygulamalı eğitim düzenlendi. Bu eğitimlerin ardından İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda yazılı ve uygulamalı sınav gerçekleşecek ve beklenen puanı alanlar, “İlk ve Acil Yardım Sorumlusu” olarak karşılaşabilecekleri herhangi bir durumda ihtiyacı olan kişilere ilk müdahaleyi yapabilecekler.
Mevzuat kapsamında ayrıca Arama, Kurtarma ve Tahliye ekibiyle Yangınla Mücadele ekipleri de oluşturulduğunu belirten İKBU Genel Sekreteri Boğaçhan Çanak, “Uygulamalar yasal bir mevzuata bağlanmış da olsa gerek yönetim gerekse bu grupta gönüllü bulunan arkadaşlarımız iş güvenliğinin ne derece önemli olduğunun bilinciyle hareket etmekte. Bugün birçok kurum ve kuruluş bu uygulamaları göz ardı etse de Soma’da, inşaat şantiyelerinde, tersanelerde yaşananlar bu konuların önemini fazlasıyla öne çıkarmakta. Üniversite olarak çalışma ortamımız birçok sektör ve kuruluşa göre en az riske sahipken öğrenci, çalışan sağlığı ve mevcut bireylerin güvenliği için maksimum özen göstermekteyiz. Böylelikle daha etkin ve sağlıklı ortam yaratarak kaliteli çalışma ve yaşama alanı oluşturulmakta” dedi.