Siyaset Güçlü olmak zorundayız

Güçlü olmak zorundayız

11.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Dostluk, müttefiklik gibi hususlar ancak siz güçlüyseniz bir karşılık buluyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için ülke olarak, hükümet olarak güçlü olmamız gerektiğini vurguladı. Erdoğan Türkiye’nin içeride ve dışarıda çok büyük bir saldırı altında olduğunu kaydetti

Güçlü olmak zorundayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 81 ilden gelen kaymakam ve vali yardımcılarına Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yemek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemekte özetle şunları söyledi:
MESAİ SAATİNİZ OLMAMALI: Sizler için mesai saati yoktur, olmamalıdır. Sabah 9’da işe başlayan, akşam 5-6 olunca kapısını çekip çıkan kişiden idareci olmaz. Günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü çalışacak bir tempoyla işinize sarılmalızsınız. Bu fedakarlığı göze alamayan kişi kusura bakmasın yanlış meslek seçmiş demektir.
BÜYÜK SALDIRI: Türkiye, içeride ve dışarıda çok büyük bir saldırı altındadır. Bu saldırı, zayıf bir ülke olduğumuzdan kaynaklanmıyor. Güçlü, güçlenen bir ülke olduğumuz için yapılıyor. Suriye ve Irak’ta yaşanan her gelişme ülkemizi doğrudan ilgilendiriyor. Bu ülkelerde ortaya çıkan insani krizlere duyarsız kalmamamız kesinlikle sözkonusu olamaz. Asıl çözümün Suriye ve Irak’ın yeniden huzura kavuşması olduğu gayet açıktır. Bölgedeki gelişmelere doğrudan veya dolaylı etkisi olan ülkelerin önemli bir bölümünün Suriye ve Irak halklarını esenliğe kavuşturmak diye bir dertlerinin olmadığı artık çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Suriye’de ve Irak’ta her türlü adımı atıyor, her türlü inisiyatifi alıyoruz. Türkiye, işte tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmanın çabasını veriyor.
İÇİMİZİ SAĞLAM TUTALIM: Uluslararası alanda ve sınırlarımız dışında verdiğimiz mücadelenin başarısının birinci şartı, ülkemizin içini sağlam tutmamızdır. Eğer, biz kendi topraklarımızın içinde huzuru, güveni, refahı temin edemezsek, dışarıda ne sözümüzün bir kıymeti kalır ne de tek bir adım atacak zemin bulabiliriz. Terör örgütlerini, adeta vardiya usulü ülkemizde eylem yapmaya teşvik edenler, işte bunu istiyor. Türkiye’nin karşısında isimleri farklı harflerden oluşuyor ve söylemleri farklı görünüyorsa da aslında aynı örgüt var.
KENDİ İMKANLARIMIZLA: Türkiye terörle mücadelesini ve bunun için bölgesinde yürüttüğü tüm operasyonları tek başına kendi imkanlarıyla ve kendi evlatlarıyla yürütmek mecburiyetindedir. Dostluk, müttefiklik, iyi ilişkiler, dayanışma, işbirliği gibi hususlar ancak siz güçlüyseniz karşılık buluyor. Yoksa sözden ibaret kalıyor. Bunun için Türkiye olarak güçlü olmak zorundayız. Ülke, hükümet olarak güçlü olmalıyız. Askerimizle, polisimizle, istihbaratımızla, savunma sanayimizle hariciyemizle güçlü olmalıyız. Elbette en başta mülkiye teşkilatımızla güçlü olmak zorundayız.
OLAĞANÜSTÜ DÖNEMDEYİZ: Yaşadığımız dönem olağanüstü bir dönemdir. Öyleyse çalışmalarımızı da bu Olağanüstü Hale mütenasip şekilde yürütmek durumundayız. Ö Hiçbir terör örgütüne karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz. Mülki idari amirlerimiz merkezde, her ilimizde, ilçemizde isim isim, ev ev, bina bina, sokak sokak, mahalle mahalle herşeye hakim olmalıdır.
TOPYEKÛN MÜCADELE: Terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin devletten temizlenmesi en az silah kullanan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi kadar önemlidir. Terör örgütlerini gerçek anlamda etkisiz hale getirmenin yolu topyekûn mücadeleden geçiyor. Bu bakımdan işimizi savsaklama, hata yapma, gaflete düşme, rehavete kapılma hakkımız olmadığını çok iyi bilmemiz lazım. Hani milli seferberlik diyorum ya işte bu çağrının en başta gelen muhatapları sizlerseniz. Sizler bu milli seferberliğin en önemli planlayıcısı, uygulayıcısı olarak arazidesiniz.
KÖMÜR DAĞITIN: Bir yandan terör örgütlerine nefes aldırmazken bir yandan asayişi sıkı tutmanız aynı zamanda fakir fukarayı sahipsiz bırakmamanız, bununla birlikte ilçenizin, şehrinizin geleceği için önemli yatırımları takip etmeniz mümkündür. Şu anda kış mevsimindeyiz. Yeri geldiğinde icabında kömür ihtiyacı olanlar mı var. Sizler şöförün yanına oturmalısınız, onunla beraber kömüre ihtiyacı olanlara kamyonla, kamyonetle kömürü bizzat götürüp teslim etmelisiniz. Gıda ihtiyacı olanlar mı var icabında kamyon kamyonet neyse onların gıda ihtiyacını bizzat teslim etmelisiniz.
AĞZIYLA KUŞ TUTSA...: Vatandaşlarımızın kendilerini sahipsiz hissetmemeleri çok önemlidir. Tayyip Erdoğan için el, göz, kulak, ayak sizsiniz. Başbakanımız için sizsiniz, bakanımız için sizsiniz. Siz varsanız bizim elimiz, ayağımız, gözümüz var. Siz yoksanız orada biz de olmayız. İlçesindeki, şehrindeki tek bir insanı, tek bir aileyi dahi mağdur, mazlum durumda bırakan idareci diğer konularda ağzıyla kuş tutsa benim nezdimde başarısızdır, önce insan.

Ekonomi uyarısı
Ekonomi bu dönemde özel önem vermemiz gereken bir başka alandır. Sizlerden şehrinizin, ilçenizin ekonomik potansiyelini harekete geçirecek her türlü çabayı göstermenizi özellikle rica ediyorum. Üretimi, ticareti, istihdamı, ihracatı arttırmaya yönelik faaliyetleri destekleyerek, teşvik ederek, gerekiyorsa öncülük ederek ekonomiyi ayağa kaldırmalıyız. Sadece teröre odaklanıp ekonomiyi ihmal edersek terörün önünü açmış oluruz.

Valilerle telekonferans
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi’nden 81 ilin valisi ile telekonferans bağlantısı yaptı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bulunan merkezden, büyük ekrana yansıtılan görüntüler aracılığıyla valilerle görüşen Erdoğan’a, bağlantı sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce ile Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok da eşlik etti. l ANKARA Milliyet