2004’TE MGK’da uyardık bir şey yapılmadı!

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök, 2004’te FETÖ ile mücadele için MGK’dan tavsiye kararı çıkardıklarını ancak bu konuda hükümetin bir yaptığını görmediğini açıkladı. Özkök, “Bizim görevimiz söylemek, yapıp yapmamak hükümetin görevi” dedi. TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda 3 saat bilgi veren Özkök özetle şöyle konuştu:
NAMAZ KILIYORDUM: 14 yaşında Işıklar Askeri Lisesi’ne gittim. Çok iyi yetiştirildik. 1957’de Ankara’ya geldik. Namaz kılan arkadaşlarımız vardı, orada namaz kılıyorduk. Bir grup bize yaklaşmıyordu. İlk defa Nurculukla (Işıkçılar) böyle tanıştım. Tuhaf kitaplar okuyorlardı, bizim okumamızı da istiyorlardı. Kuleli askeri lisesinde bir öğretmen onları etkilemiş. Benim dedem hem öğretmen hem hafızdı. Dinle ilgili ihtiyaç olan şeyleri dedem öğretmişti. O çocukların (Nurcular) büyük bölümü TSK’dan sonra ayrıldı.
GÜLEN’İ DİNLETTİLER: Personel Daire Başkanlığı’na gelince bu işin yaygınlaşmakta olduğunu hissettim. Bir şeyler oluyor, hedef alındığımızı ve girilmek istendiğini gördük. Yakalayabildiğimizi hallettik. Tüm şuralarda Başbakana, MSB’ye uzun uzun brifinglerle bunlar anlatıldı. 2000’de Kara Kuvvetleri Komutanı atandım. İlk defa Fetullah Gülen’in ‘Günü gelince çıkacağız’ sözleri banttan bana dinletildi. Emin olduk ki örgütleniyorlar ve iyi işler peşinde değiller.
BİLGİLENDİRDİK, BİR ŞEY YAPILMADI: 2002’de Genelkurmay Başkanlığı’na atandım. 25 Ağustos 2004’de MGK’da bizim önerimizle, ‘bu iş iyi takip edilsin’ önerisinde bulunduk. Herkes ‘iyi niyetli’ diyor, niyetler bir gecede değişir. Şiltler veriliyor, MGK’da açıkça söyledik. Hükümeti kesin olarak bilgilendirdik. Durum iyi değil. Bu örgüt büyük bir imkan ve kabiliyete kavuştu dedik. İmkan ve kabiliyeti elde etmek yıllar sürer ama niyet bir gecede değişir dedim. MGK’da açıkça söyledik hükümete tavsiye ettik. Karar alındı. Sonra icra planını izledik ne yapılıyor diye... Pek de bir şey yapıldığını görmedik. Her MGK’da söyledik tekrar ettik. Damdan düşer gibi olmadı. Sonrası bizim elimizde olan bir şey değil. 2006’da emekli oldum. 10 sene oldu emekli olalı.(CHP’li Tanrıkulu, ‘hükümet, bu kararı gündeme getirmemiştir’) görevimiz söylemek. Yapıp yapmamak hükümetin görevi.
TSK SİYASETİ UYARDI: (FETÖ’cülerle TSK içinde tespit edilemiyor muydu?) Biz yakaladığımızı atıyoruz. FETÖ’cü diye atamıyorsunuz. Böyle kanun yok. Disiplinsizlik suçundan atılıyor. Komuta zinciri dışından emir alıyor. 25 sene geçmiş. 110 tane komutan elinden geçmişler. Bunlar nasıl kalmış. Yargı karar verecek, mahkemedeki kişilere... TSK ihmal etmiş gibi bir algı yaratıldı. Çoğu disiplinsizlik diye atıldı. Şura dışında, normal yollarla. TSK, siyaseti uyarmıştır, elinden geleni yapmıştır.
ŞÛRAYA FETHULLAHÇI LİSTESİ GÖTÜRMEDİK: MGK’ya Fethullahçılar diye bir liste götürmedik. Şûra’da disiplinsizlik yönünden getirdik ve ihraç ediyoruz. Uygula diye hükümete baskı yapmak benim görevim değil. Her MGK’da gündeme getiriyoruz. Şûrada gereği yapılırken hükümet şerh koymuştur. 15 Temmuz’daki komutanların Fethullahçı olduğu bilinseydi mutlaka bize gelirdi, işlem yapardık.
DİNE SOĞUK DAVRANILDI:
Silahlı Kuvvetler, 60’lı yıllarda dine soğuk davranmıştır, irticaya kayacak diye. Dini inançlı insan olduğumu saklamadım. Makamımda namaz kıldığımı kimse görmemiştir. Öğrencilerime bunu aşıladım. İsmet Paşa’yı örnek verirdim.
FALSOM OLSA PARÇA PARÇA YAPARLARDI: Güya Fethullah’a sormuşlar, ‘ordunun demokratikleşmesi ne zaman sağlanacak: Hilmi Paşa Genelkurmay Başkanı olduğu zaman’ demiş... O gazeteci bunu kullandı. Sonra Hilmi Paşa’ya komplo kuruldu dedi. Bu çok kullanıldı. Ben inançlıyım, saklamadım. Bir falsom olsaydı beni parça parça yaparlardı. İyi ki gitmemişim (ziyaret için) okullarına.
‘KASAPTAKİ ETE SOĞAN DOĞRAMAM’
(TSK içindeki bazı askerler için ‘bunlar dini inançlı insanlar’ dediği iddiası) Tamamen yalan. (‘Kasaptaki ete soğan doğramam sözü’ hatırlatılınca) Gül, Cumhurbaşkanı iken davet ettiler. Gazeteciler bir şey sordular. Olmamış bir şey için olursa ne olur diye sordular. Doğmamış çocuğa don biçmeyi sevmem. 2010’da Balyoz başladı, ilgisi olmayan, olmamış bir şey sorulduğu için söylenmiş bir laf.
‘GELİNİMİN GÖBEĞİ GÖRÜNÜYOR’
(Başörtüsü tanımlaması eleştirilince...) Başörtüsünü Genelkurmay’a sokmuşsun diye teşekkür beklerdim. İyi avcı vuracağı ördeği ürkütmez. Sözlerimi geri alıyorum. Özür dilerim. Bir şeyi yaparken yavaş, usulen uygun olarak yapmak lazım. Babaannem örtülüydü, önlüğü vardı, giyerdi. Annemin saçları gözüküyordu başını kapatırdı, gelimin göbeği gözüküyor.

İnançlı biri olduğunu saklamadığını vurgulayan Özkök, “Makamımda namaz kıldığımı kimse görmemiştir. Öğrencilerime bunu aşıladım” dedi.