4 kardeşin cenazesine arkadaşları sahip çıktı

İstanbul Valiliği’nden dün yapılan açıklamada, “İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsilerde tespit edilen ilk bulgulara göre, siyanür zehirlenmesine bağlı değişimler dışında, şahısların ölümlerine müessir başkaca makroskopik patolojik bulgu tespit edilmemiştir. Tüm olgularda saptanan siyanür düzeyleri öldürücü olarak değerlendirilmiştir” denildi.

Yazı da inceleniyor

Başsavcılık yaptığı açıklamada, kapıda asılı olan nota ilişkin de el yazısı incelemesi yapılacağını ifade etti. Ölümlerin ardışık olup olmadığının da incelendiği belirtilirken, kardeşlerin cenazelerini almak için arkadaşları savcılığa başvurdu. Kardeşlerin ölümüyle ilgili ‘zehirli meyve suyu’ içtiklerine dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı da belirtildi. Açıklamada, ‘Dikkat siyanür var. Polisi arayın. İçeri girmeyin’ yazılı notun evin dış kapısında değil, salon kapısında asılı olduğu belirtildi. Eve giriş yapan ekiplerin biri kadın biri erkek iki kardeşi salonda, diğer iki kardeşi ise farklı odalarda yatar vaziyette bulduğu ve kardeşlerden birinin diğerlerinden farklı olarak yüzüstü yattığını açıkladı.

İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda bulunan dört kardeşin cenazelerini almak için ailenin yakınlarından başvuru yapılmadığı öğrenildi. Kardeşlerin birkaç arkadaşının ise Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne giderek cenazelerin kendilerine verilmesi için dilekçe verdikleri öğrenildi. Dilekçe verenlerden Serpil Akan, dört kardeşle yakın olduğunu belirtirken, “Oya, üniversitede modellik yapıyordu. Annesi vefat ettikten sonra borçlanmıştı. Annesinin de borçları vardı. Durumları çok kötüydü. Depresyon ilacı kullanıyorlardı. Oya bana bir gün ‘Ben ölsem bu kardeşlerim ne yapar? Ben ölürsem onlar da ölecek’ demişti” diye konuştu.