Gündem Af yasası ne zaman çıkacak? İkinci yargı paketi ne zaman Meclis'e gelecek?

Af yasası ne zaman çıkacak? İkinci yargı paketi ne zaman Meclis'e gelecek?

29.01.2020 - 15:35 | Son Güncellenme:

2020'nin gelişiyle birlikte ikinci yargı paketi de gündem oldu. Af yasası için ise bekleyiş sürüyor. Hükümlü ve hükümlü yakınları hemen hemen her gün konu hakkında bilgi almak adına "Af yasası son durum nedir? Af yasası Meclis'e geliyor mu?" sorusuna cevap arıyor.

Af yasası ne zaman çıkacak İkinci yargı paketi ne zaman Meclise gelecek

 

Af yasasındaki her gelişme binlerce kişiyi yakından ilgilendiriyor. Hükümlü ve hükümlü yakınları hükümetten olumlu bir haber bekliyor. Konu hakkında herhangi bir açıklama olup olmadığını kontrol etmek içinse "Af yasasında son durum nedir?" sorusu soruluyor.

Haberin Devamı

ADALET BAKANI AF YASASI HAKKINDA KONUŞTU

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ikinci yargı paketi ve ceza infaz düzenlemesinin bütün yönleriyle değerlendirildiğini belirterek, "Kapsamı, muhtevası, son hali TBMM'de AK Parti grubunun öncülüğünde diğer partilerle ortaya konacaktır." dedi.

Gül, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İkinci Yargı Paketi ve infaz düzenlemesiyle ilgili soru üzerine Gül, bu konudaki hazırlığın bütün yönleriyle sürdürüldüğünü söyledi.

Gül, bu kapsamda hakim, savcı, akademisyen ve hukukçu milletvekillerinin görüşlerini belirttiğini bildirerek, "Bunun kapsamı, muhtevası, son hali TBMM'de AK Parti grubunun öncülüğünde diğer partilerle ortaya konacaktır." diye konuştu.

Haberin Devamı

Yargı paketinde özellikle hukuk usulüne ilişkin bazı düzenlemelerin öngörüldüğünü aktaran Gül, şunları kaydetti:

"İnfaz paketi ayrı. Bunun ötesinde hukuk yargılamalarına yönelik ayrı düzenleme var. 4,5 milyon dava, hukuk davası olarak görülüyor. Bu davaların 6 ila 8 ay daha erken bitmesi anlamında, yine noterlik ve idari usulle ilgili birtakım düzenlemelerin eş zamanlı olarak Meclis'ten çıkarak hayata geçmesini bekliyoruz."

"İNFAZDA BİR ADALET OLMASI GEREKİYOR"

Gül, ceza infaz düzenlemesinin adil bir çözüm planı sunacağına dikkati çekerek ceza hukukunda olduğu gibi infazda da bir adeletin olması gerektiğini dile getirdi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hassasiyeti hep dile getirdiğini hatırlatan Gül, TBMM'nin ceza infaz düzenlemesine son şekli vereceğini kaydetti. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ceza adaleti anlamında özellikle belli suçlarda 2 yılın altında, 18 ayın altında, infaz sisteminden kaynaklı olarak hiç cezaevine girilmediği görülüyor. Bu çalışma öncelikle bir af değil. Çünkü bir suçun mağduru var. Kamu mağdur, taraflar mağdur. Bunlar çıkacaksa da başının üzerinde bir kılıç gibi sallanan, bir hata yaptığında, kamuya zarar verdiğinde ya da böyle bir tavır içine girdiğinde gerekirse infazında kalan sürenin tamamlanacağı bir düzenleme. Yani 'Artık ben çıktım, ne yaparsam yapayım, her şey bitti' anlamında değil. Kişinin yine yanlış yaparsa, topluma zarar verirse yine cezaevine gireceği bir düzenleme olması lazım. Dolayısıyla bu anlamda söz konusu paket bir af değil. Bu hususta toplumda adalete güveni artırıcı düzenleme olacağını düşünüyoruz."

Haberin Devamı

Hasta, yaşlı ve hamilelere yönelik bir düzenlemenin de söz konusu olacağını belirten Gül, "Hafta sonu evde infaz, hafta sonu geceleyin infaz gibi hamilelere, yaşlılara, hastalara yönelik infazın insani yönünün değeceği birtakım düşünceler söz konusu. Hamile biri doğum yapıyor ama belli bir süre çocuğunun yanında kalması için infazın ertelenmesi hatta hakim kararıyla infazı evde çekebilmesi imkanlarını getiren düzenlemeler söz konusu." diye konuştu.

HANGİ SUÇLAR AF YASASINDA YOK?

17 maddelik taslak metinde infaz düzenlemesi kapsamına alınmayacak suçlar kalem kalem yazıldı. Kapsam dışı tutulan suçlar şöyle sıralandı:

Terör suçları

örgütlü terör suçları,

kasten adam öldürme,

cinsel istismar,

kadına ve çocuğa şiddet,

soykırım suçları,

Haberin Devamı

insanlığa karşı işlenen suçlar,

insan üzerinde deney suçu,

organ ve doku ticareti,

reşit olmayana cinsel istismar,

çocukların cinsel istismarı suçu,

devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiiller, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs,