Gündem Ağar’ın ikinci evlat acısı

Ağar’ın ikinci evlat acısı

06.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kanser tedavisi gördüğü hastanede önceki gün hayatını kaybeden eski bakanlardan Mehmet Ağar’ın gelini Badısabah Ağar dün toprağa verildi. Cenaze törenine siyaset, spor ve sanat camiasından birçok isim katıldı

Ağar’ın ikinci evlat acısı

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, 1997’de henüz 18 yaşındayken kaybettiği kızı Yasemin’den sonra ikinci kez aynı acıyla yıkıldı. Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar ile evli olan Badısabah Ağar (36), önceki gün rahim kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
1,5 yıldır kanser tedavisi gören genç kadın için dün Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Siyaset, spor ve sanat camiasından birçok kişinin katıldığı cenaze törenine Ağar ailesi ve yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanvekili Ali Dürüst, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, eski bakanlardan Egemen Bağış, Muammer Güler, Hüsamettin Özkan, Cavit Çağlar ile vatandaşlar katıldı.
Cenazede Mehmet Ağar ve Tolga Ağar ile birlikte taziyeleri kabul eden baba Hasan Bozoğlu gözyaşlarına hakim olamadı.

‘Yüreğimiz yanıyor’

Ağar’ın ikinci evlat acısı


Ağar, gelininin vefatı nedeniyle oldukça üzüntülüydü. Basın mensuplarının soruları üzerine Mehmet Ağar, “Yüreğimiz yanıyor. Başka ne diyebilirim ki?” dedi.
Cenazede Badısabah’ın 8 yaşındaki oğlu Mehmet Ağar gözyaşlarına boğuldu. Küçük Mehmet’i babası Tolga Ağar teselli etmeye çalıştı. Badısabah Ağar’ın annesi Sevil Bozoğlu ise fenalaşınca sağlık ekipleri müdahale etti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Ağar’ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
‘Yeni sergi açacaktı’
Londra St. Martins Sanat Okulu’nda eğitim alan Badısabah Ağar, resimle uğraşıyordu. Ağar’ın birlikte çalıştığı Mine Sanat Galerisi’nin sahibi Mine Gülener, “Badısabah, küçük yaşta resim yapmaya başlamış. Birkaç grup sergisi dışında ‘Kayıp Kıta Mu’dan etkilenerek yapmış olduğu eserleriyle ilk kişisel sergisini de açmıştık. Sağlığına kavuştuktan sonra yeni bir sergi açmaya hazırlanıyordu. Çok yetenekli ve geleceği çok parlak bir sanatçıydı. Son zamana kadar atölyesinde resim yapmaya, çalışmaya aşkla devam etti. Her zaman okuyan bir sanatçıydı” dedi.