Gündem AKM’nin tarihi Venedik’te

AKM’nin tarihi Venedik’te

02.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Venedik Mimarlık Bienali, bu yıl ilk kez ağırladığı 10 ülkeyle beraber Türkiye’den de bir pavyona yer veriyor. Pavyonda İstanbul, mimari ve modernite üzerine sorgulamalarla AKM’nin tarihi bulunuyor.

AKM’nin tarihi Venedik’te

Bu yıl 14.’sü gerçekleştirilen dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerinden olan Venedik Mimarlık Bienali, 23 Kasım’a dek mimarinin temelleri ve moderniteye odaklanarak devam ediyor. Bienal bu yıl 70 yaşındaki Hollandalı mimar ve mimarlık teorisyeni Rem Koolhaas küratörlüğünde düzenleniyor. 2000 yılında Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazanan Rem Koolhaas, 2008 yılında Time dergisi tarafından dünyanın gidişatını en çok etkileyen 100 kişi arasında gösterilmişti. Koolhaas, bienalin ana sergisini bu yıl izleyicileri mimarinin esaslarına/temellerine davet ederek düzenliyor. “Fundamentals” (Esaslar) başlıklı ana sergide gerçekten de mimarinin temelleri var, basbayağı kapılar, merdivenler, çatılar, rampalar, duvarlar...
10 ülke ilk kez katılıyor
Dört duvarın arasındakileri oluşturan tüm elementleri tek tek inceleyen ana sergi, duvardan tuvalete eşyanın tarihiyle ilgili göndermelerde bulunuyor. Mimarlık teorileri sınırları zorlamaya devam ederken izleyicileri en başa dönüp tekrar bakmaya davet ediyor. Venedik Mimarlık Bienali’nde bu yıl 65 ulusal pavyonda ülkelerin hem bu ana serginin çizdiği çerçeve kapsamında hem de Absorbing Modernity 1914-2014 (Sürmekte olan modernite 1914-2014) başlığı altında ürettikleri projeler, eserler, çalışmalar sergileniyor. Türkiye’yle birlikte 10 ülke bu bienale ilk kez katılıyor. Türkiye’nin yanı sıra Kosta Rica, Dominik Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Fildişi Sahili Cumhuriyeti, Kenya, Morako, Mozambik, Yeni Zelanda da bu kapsamda ilk kez bienalde yer alıyor.
İKSV’nın koordinasyonunda, Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğunda düzenlenen Türkiye Pavyonu’nda mimar Tabanlıoğlu’nun İstanbul’da kendi kişisel tarihi ve toplumsal önemi bakımından odaklandığı Taksim- Tünel, Levent-Büyükdere Caddesi, Bab-ı Ali bölgesi, seçtiği beş sanatçı Alper Derinboğaz, Metehan Özcan, Candaş Şişman, Ali Taptık, Serkan Taycan’ın bu bölgelere odaklanan işleriyle yer alıyor.

Haberin Devamı

‘Bireysel algı ve deneyimler’

Tabanlıoğlu sergi hakkında, “Hafıza Mekanları (Places of Memory) bir tarihçi bakışıyla Türkiye’deki modern mimarlığı ortaya çıkarmak, eksiksiz bir katalog sunmak ya da sadece ona özgü yerellikleri yakalamaya çalışmak yerine bienalin ana temasını bireysel algı ve deneyimler üzerinden ele almayı deniyor” diyor. Serginin ortasında Tabanlıoğlu’nun babası Hayati Tabanlıoğlu’nun mimarı olduğu AKM’nin geçmişten bugüne kadarki tarihi sergileniyor.
Detaylı şekilde anlatılan AKM, çizimleri, projelendirme süreci, yangınla uğradığı zararlar ve Gezi Süreci’ndeki posterlerle donatılmış halinden bir fotoğrafla gösteriliyor.
Sergide Mimar Alper Derinboğaz, ‘Gelişigüzelin Metodları’ ile İstanbul’un gelişimini farklı haritalardan oluşan beş rölyefle sergiliyor. İstanbul’dan Tabanlıoğlu’nun seçtiği bu üç bölgeye odaklanan rölyefler, şehrin topografik yapısının nelere izin verdiği ve nasıl etki ettiği üzerine sorular soruyor. Serkan Taycan’ın eseri, meydan yok denilen İstanbul’un meydanlarını, Ali Taptık’ın eseri şehirdeki değişimi, Metehan Özcan’ın eseri Hukukçular Sitesi’nden manzaraları gösteriyor. Candaş Şişman ses yerleştirmesiyle şehrin seslerini eserlere özgü yaptığı çalışmayla birleştiriyor.