AKM yerine opera binası yapılacak

Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Avcı’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

175 KİŞİYE İHRAÇ: (FETÖ soruşturmaları) Bugüne kadar 490 kişi hakkında soruşturma açıldı. Bunlardan 317’si görevden uzaklaştırıldı. KHK ile Kültür ve Turizm Bakanlığından 175 kişi ihraç edildi. 297 kişiyle ilgili soruşturma da devam ediyor, bunların 112’si açığa alınmış durumda.

CSO 2019’DA BİTER: (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanları “Kültür ve Turizm Bakanlığı burayı alıp bitirsin” dedi. O binanın gerçekten CSO, artı benzeri başka orkestraların kullanımı için uygun hale getirilerek, proje tadilatlarının da yapılması gerekiyor. 2019 yılı içerisinde biter gibi görünüyor.

O BİNADAN HAYIR GELMEYECEĞİ BELLİ: (Taksim’deki AKM binası) AKM’nin mevcut haliyle korunması sadece güçlendirme yapılmasına yönelik ihale gerçekleştirildi ama söküm işlemleri esnasında binanın ciddi tehlikeli durumda olduğu tespit edildi. İTÜ incelemesinde de bu tahribatın beklenen seviyenin üzerinde olduğu tespit edildi. Bugün o binadan hayır gelmeyeceği İTÜ raporundan da belli. Rapor olmasa bile çıplak gözle görülüyor zaten. Cumhurbaşkanı da ilan etti, orada İstanbul’a yakışan bir opera binasının yeniden projelendirilmesi ve yapılması gerekiyor. Biz onunla ilgili proje çalışmasını başlattık.

TARİHİ SEMBOL HALİNE GETİRMEYE YETMEZ: AKM binasının bir sembol olarak görülmesi anlaşılabilir değil. Mimari, özgün yapı mı? Hayır, değil. Daha önce yaşanmışlıkları itibariyle, orada öyle bir tarihi olay yaşanmıştır ki oranın muhafazası tarihsel önemine binaen anlaşılabilir. Zaman zaman onun önünde ‘burayı yıktırmayız’ tartışmalarından kaynaklanan gösteriler var. Bunlar böyle bir binayı tarihi sembol haline getirmeye yetmez.

AHŞAP KUBBE NEDENİYLE: (Topkapı Sarayı’ndaki derin çatlaklar) Fatih Sultan Mehmet Köşkü’nde hazine olarak kullanılan bölümdeki çatlak çok ciddi. Bu birdenbire ortaya çıkmış bir şey de değil ama çözümsüz de değil. Topkapı’nın bütün diğer birimlerinin kubbeleri gibi bunun kubbesi de ahşap olmasına rağmen 1940’larda birtakım aklı evveller, ‘Almanlar gelirlerse çatından girerler, soyarlar’ diye orayı beton yapmışlar. O beton kubbe acayip bir yük bindiriyor duvarların üzerine. Statik hesabı yapılmadan ahşap kubbe beton yapılınca müthiş bir yük binmiş, zaten zaman zaman oluşan sarsıntıların da etkisiyle o çatlak büyümüş. Çalışmalar sonunda orjinalindeki gibi ahşap kubbe yapılacak.