Gündem ‘Aysun dosyası artık açılsın’

‘Aysun dosyası artık açılsın’

28.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

İstanbul Sefaköy’de bir gümrük müşavirliğinde ihracat - ithalat sorumlusu olarak çalışan Aysun Yıldırım (26) bir yıl önce iş yerinin 17 metre yükseklikteki 3. katından düşerek öldü. Olay kayıtlara önce ‘şüpheli ölüm’ olarak geçti. Ancak savcılık soruşturmasında “İntihar” denildi ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

‘Aysun dosyası artık açılsın’

Kızlarının intihar etmediğini savunan acılı aile karara itiraz etti. Ama mahkeme itirazı reddetti. Bunun üzerine aile, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na başvurdu. Platform avukatlarından Leyla Süren etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Haberin Devamı

‘İfadeler tutarsız’

Avukat Süren, dosyada çelişkiler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Tanıkların ifadeleri birbirini tutmuyor. İşveren B.B.’nin ifadesine göre, Aysun’un erkek arkadaşı O.T. o sırada iş yerinin önünden geçiyormuş. Işıkların açık olduğunu görünce B.B.’yi aramış. B.B. polise verdiği ilk ifadede, O.T.’nin kendisini 20.00’de aradığını söylüyor. Sonra 21.30 olarak değiştiriyor. O.T. ise iş yerinin yakınına bir arkadaşıyla gittiğini belirtiyor. Dosyada işverenin ve diğer tanıkların HTS kayıtları yok. Olay gecesi birbirlerini kaç defa, hangi saatlerde aradıklarına dair kayıtlara neden bakılmadı? Sadece Aysun ile O.T.’nin mesajlarının görüntüleri çekilmiş, burada da
Aysun ayrılmak istediğini söylemiş. Kamera kaydı da yok. İş yerini gören bir benzin istasyonu var ama orada da kamera yokmuş.”

Haberin Devamı

‘Şule Çet vakası gibi’

Süren şöyle devam etti: “Oysa her benzin istasyonunda kamera şart. Ayrıca adli tıp, Aysun’dan bir yıl saklamak üzere tırnak ve vücut içi DNA almış, fakat dosyada adı geçenlerden ‘karşılaştırma için’ DNA örnekleri alınmamış. Dosya, Ankara’daki Şule Çet dosyasına benziyor. 1.60 boyundaki 50 kiloluk Aysun, yerden 1 metre yüksekliğindeki pencereden kendini bırakıyor. Fakat bunun için önce penceredeki jaluziyi açması lazım. Ama ne jaluzide ne de PVC’de Yıldırım’ın parmak izi var! Oysa camda başka parmak izine rastlanıyor. Parmak izi iş yerinde çalışan başka bir adamın eşine ait çıkıyor ve camı o kapatıyor. Aysun’un çantası da ofiste ama onu hiç görmediğini söylüyor.”

Öldüğü yerde anıldı

Öte yandan Aysun Yıldırım, ölümün birinci yıl dönümünde öldüğü yerde anıldı. Anmaya, Kadın Meclisleri ve Yıldırım’ın ailesi katıldı. Yapılan açıklamların ardından Aysun’un öldüğü yere karanfiller bırakıldı.

‘İNTİHAR DEĞİL CİNAYET’

“Kızımın artık nasıl öldürüldüğünü öğrenmek istiyorum” diyen Aysun’un annesi Hüsniye Yıldırım, “Ben kızımın intihar etmediğinden artık eminim. Aysun’um 1 yıldır yok. Ben Türkiye’de adalet olduğuna inanıyorum ve Aysun için adalet istiyorum. Aysun’un dosyası açılsın” dedi.