Gündem ‘Bir oğluna burs beklerken beşine birden vesile oldu’

‘Bir oğluna burs beklerken beşine birden vesile oldu’

26.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

15 Temmuz gecesi sokağa çıkan eşi bir daha geri dönmeyince Gülsüm Hanım 5 çocuğuyla tek başına kalmış. Eşine engel olamadığı için çok üzülen Gülsüm Hanım’ın tek tesellisi çocuklarının tamamına burs verilmesi

‘Bir oğluna burs beklerken beşine birden vesile oldu’

Ümraniye’de bir binanın önündeyiz. Şehit Köksal Karmil’in eşi Gülsüm Karmil’li ve 5 çocuğunu ziyarete gidiyoruz. Gülsüm Hanım açıyor kapıyı. “Ne anlatayım ben size, Köksal anlatılmaz ki, yaşanılacak biriydi” diyor koltuğa oturur oturmaz. Aşağıda karşılaştığımız ortanca oğlu içeri gidiyor. Büyük kızı ise odasından hiç çıkmıyor. “En büyük oğlum 18 yaşında. Ona geleceğinizi haber verdim. Gelir mi bilmiyorum. Görüyorsunuz hepsi kaçıyor. Konu hakkında konuşmayı farklı bir şekilde reddediyorlar” diyor. O esnada evin en küçüğü 4 yaşındaki kızları geliyor salona. Bir gözüyle bizi keserken bir yandan annesine nazlanıyor.

Gülsüm Hanım, 15 Temmuz darbe gecesi yaşananları, eşinin sokağa çıkışını ve bir daha geri dönmeyişini anlatıyor. 5 çocukla tek başına kalan bir anneye nazaran çok güçlü görünüyor. Gülsüm Hanım eşini anlatırken yüzünden ve gözlerinden okunan hüznün, beş çocuğuyla yalnız kalan bir annenin değil, kocasına çok aşık, çok bağlı, 40’larında genç bir kadının acısı olduğunu anlıyorum.

‘Sınavı kaybetmişti’

Gülsüm Hanım, “Evden çıkarken peşinden gittim ama yetişemedim. Çok canım yanıyor. Gece boyunca telefonla konuştuk, en son da 04.49’da görüştük. 05.20’de de yaralandı hastaneye götürüyoruz diye haberi geldi ve biz de hastaneye gittik.” Bu arada bizimle birlikte salonda oturan fakat kendi kendine resim yapan 4 yaşında Elif bir anda söze giriyor ve “Ben gitmedim” diyor. Annesi Elif’in her şeyden haberdar olduğunu ve konu hakkında konuşan, içine kapanmayan tek çocuğunun o olduğunu anlatıyor. Diğer çocuklarının durumunu eğitimlerini soruyorum ve söyleşinin sonuna yaklaşırken Gülsüm Hanım herkesin yüreğini burkan o hadiseyi anlatıyor: “İki numara olan oğlum, lise için bursluluk sınavına girmişti, ondan beklentimiz büyüktü. Burs alır diye düşünüyorduk. 15 Temmuz günü sınav sonuçları açıklandı ve bizimki başarılı olamadı. O akşam yemekte babası sitem etti, ‘Ben yıllardır sizin için çalışıyorum, biraz gayret etseydin’ dedi. Sonra morali bozulunca gidip biraz uyudu. Darbe girişimi olduğunu duyunca da kalkıp sokağa çıktı ve şehit oldu. O bir çocuğuna burs bekliyordu şimdi onun arkasından beşine birden burs verilmesine vesile oldu. Çocuklarımın hepsi artık özel bir okulda burslu okuyor.”

Haberin Devamı

‘Sağ yanım yok artık’

Nasıl tanıştıklarını soruyorum Gülsüm Hanım’a, yaşlanan gözleri parıldıyor. Televizyon ünitesinde duran fotoğrafına bakıyor ve görücü usulü evlendiklerini söylüyor;”Görücü usulü evlendik. Zamanla birbirimizi tanıdıkça çok sevdik. 19 yıllık evliyim, sadece bir defa üç gün ayrı kaldık. O da Gölcük depreminde görevli olarak deprem bölgesine gitmişti. Ailesine, çocuklarına çok düşkün bir adamdı. Heryere beraber giderdik. ‘Haftanın bir gününü seç’ demişti bana. ‘O gün çocuklarla ben ilgileneceğim, sen de git gez ne yapmak istiyorsan onu yap.’ Ben de Cumartesiyi seçmiştim. Cumartesileri kahvaltı ederdik, ben masayı bile toplamadan sokağa çıkardım. En küçüğüne kadar beş çocuğuyla gün boyu ilgilenirdi, evi süpürürdü, yemeklerini hazırlardı, banyolarını yaptırırdı. İşte bu yüzden sağ yanım yok artık.”