Gündem Bu heykeli tanımayan var mı?

Bu heykeli tanımayan var mı?

13.08.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Nazillili aşçı Mustafa Dilek’in lokantasının önüne koyduğu heykeli öyle rağbet gördü ki, bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki restoranlarda o heykeli görmek mümkün... Heykeli dünyanın birçok yerine de ihraç edilen Mustafa usta, “Şişmanın yemeği güzel olur” görüşüne rağmen zayıflayarak 187 kilodan 86 kiloya indi!

Bu heykeli tanımayan var mı

Geçen yıl meslek okullarının aşçılık bölümlerinde okuyan çocuklara balık anlatmıştım. Bir iki okul gezince bi şey farkettim. Çocuklar kendilerini biraz değersiz hissediyorlar gibi geldi bana. Sonraki ziyaretlerimde konuşmama hep “Seçtiğiniz bölüm, aşçılık öyle bir meslek ki, aslında hepiniz birer star adayısınız” diye başladım. Çünkü yemek hepimizin vazgeçemeyeceği bir şey. Ve eğer siz yaptığınız işte bir “fark yaratırsanız” Tarkan gibi star olmamanız için hiçbir neden yok.

Haberin Devamı

İşte size böyle bir “star”dan söz etmek istiyorum. Lokantasının işleri açılsın, daha çok müşteri gelsin diye yaptığı şey bugün dünyanın birçok ülkesinde kullanılıyor.

Starımızın adı; Mustafa Dilek.

Mustafa abi sohbeti tatlı, yemekleri lezzetli Nazillili bir aşçı.

Buraya kadar herşey normal.

Sonrası enteresan…

Ayağı kırılınca öğretmiş!

Mustafa abi okul yıllarında iyi bir öğrenciymiş. Ama nedense babası okutmamış. 1976 yılında hiçbir yemek deneyimi olmamasına rağmen bir lokanta açmış babası. Mustafa abi de babasının lokantasında bulaşıkçı olarak işe başlamış.

Önceleri durumundan şikayetçi değilmiş Mustafa abi. Ama daha sonra bakmış ki, lokantanın aşçısı Arap Hüseyin birlikte çalıştığı arkadaşına bir şeyler öğretirken ona bir şey öğretmiyor. Kafayı yemek yapmayı öğrenmeye takmış. Fakat nerdeee. Ustası yemek yaparken not alırmış aynı onun gibi yapabilsin diye, fakat tam yemeğin en önemli yerinde usta, Mustafa abiyi bi yere yollar, o gelmeden bağlarmış yemeği.

Haberin Devamı

Bi gün ustanın ayağı kırılınca Mustafa abiye öğretmek zorunda kalmış her şeyi. Ve yıllar sonra, halen Nazilli’de hizmet veren Dilek Lokantası’nın başına geçmiş genç usta.

Bu heykeli tanımayan var mı

Şişmanın yemeği güzel olur…

Bi zaman güzel gitmiş işleri. Ama 1997 yılında biraz sıkıntı yaşamışlar. “O sene, bi gün kapının önünde müşteri beklerken, bi grup Antalyalı turist geçti dükkanın önünden. Galiba rehberleri, “Şu lokantada yiyelim yemeği, şişmanın yemeği güzel olur” dedi. (Bu arada Mustafa abi o tarihte 187 kilo.) Müşteriler gidince aklıma bir fikir geldi. Madem şişmanın yemeği güzel diye geliyor insanlar, ben de bi heykelimi yaptırıp dükkanın önüne koyayım dedim.”

İşte hikaye böyle başlıyor.

Heykel siparişi vermiş…

Mustafa abi küçük bir araştırmadan sonra İzmir Fincancılar Çarşısı’nda Orion Mutfak’ta alıyor soluğu. Anlatıyor istediği şeyi. Onlar da bi güzel bacaktan yanağa kadar, santim santim ölçüsünü alıyorlar. 2000 liraya da anlaşıyorlar. İşlerinin yoğunluğundan da iki ay sonraya siparişi teslim etmek üzere Mustafa abiyle sözleşiyorlar.

Bu arada Mustafa abi işleri için bir Ankara seyahatine çıkıyor. Orada bir mutfak malzemeleri satıcısında istediği heykeli görüyor. Diyor ki “Ulen biz iki bine anlaştık adamlar bin liraya veriyorlar. Buradan alırsam bin lira kâra geçerim dedim. Ama sonra sipariş verdim diye vazgeçtim almaktan.”

Haberin Devamı

Sipariş zamanı gelir. Usta İzmir’e gider. Önce Kemeraltı’na uğrar. Arada birkaç restoranın önünde Ankara’da gördüğü heykeli görür. Sonra Fincancılar Çarşısı’na doğru giderken, Atatürk Stadı’nın yanında mutfak malzemeleri satıcısında da görünce “Yahu bin liraya almak varken iki bin lira verdik heykele” diye düşünür.

Bu heykeli tanımayan var mı

Üretime geçmişler

Fincancılar’da sipariş verdiği dükkandan içeri girer girmez oradakilere Ankara ve İzmir Kemeraltı’nda gördüğü heykellerden söz eder. “Evet abi onlar senin heykellerin, biz seri üretime geçtik, 250 tane de sattık” cevabı biraz hiddetlendirse de ustayı, dükkan sahibi ile olan dostlukları ve ona zor günde yaptığı yardımları sebebiyle ses çıkarmaz. Günümüz koşulları deyimiyle hiçbir “telif” istemez.

Haberin Devamı

Firma heykeli bir ay bile sürmeden hazırlamış, dükkana gelenler heykeli çok beğenince sipariş alıp satmaya başlamış. Ustanın Ankara’da gördüğü heykel ve İzmir Kemeraltı’nda gördükleri aslında kendisinden başkası değilmiş.

Uzakdoğu’dan davet…

Heykel o kadar rağbet görmüş ki, bugün Türkiye’nin dört bin yanındaki restoranlarda görmek mümkün. Hatta dünyanın bir çok yerine de ihraç edilmiş bu heykel. Ben de Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya ve Macaristan’da gördüm.

Hatta Uzakdoğu’da bir restoran kendisine ulaşmış, 15 gün boyunca restoranlarının önünde olması koşuluyla tüm masraflarını karşılayıp hatırı sayılır bir para teklif etmiş. Ama usta gidememiş.

Bu arada usta artık 187 kilo değil. Ciddi bir rejim ile 86 kiloya inmiş.

Yani demem o ki sevgili dostlar, ne iş yaparsanız yapın ama bi fark yaratın. Bakın Mustafa Usta, o zamanlar kilosunu dert etmeyip heykelini restoranının önüne koyup müşteri çekeyim derken, bana göre star olmuş.

Ha ustayla kendi heykelinin önünde poz veremedik, çünkü heykelin bir ayağı kırılmış tamire yollamışlar.

Haberin Devamı

Yüzündeki tebessüm, elindeki lezzet hiç bitmesin ustam…

Sağol, varol…