Gündem Bu insanları ne tutuyor burada?..

Bu insanları ne tutuyor burada?..

28.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Muş'a hastane lazım!..

Bu insanları ne tutuyor  burada..

















Biz mi, bizim gelişimiz mi provoke ediyor acaba bu insanları? Sahiden mi bu kadar çok sorun birikmiş bu şehirlerde, şehirlerimizde? Bazen eğer durum buysa, bu olsa, bu insanlar buralarda yaşayamaz, duramazmış gibi geliyor dinledikçe. Muş'ta ise buna iyice inanasım geldi. Ama işte ya o çay, o kütürdeyen karpuz tutuyor onları burada, tutunuyorlar. Ya da bizden gizledikleri bir şey, bir sır olmalı bu şehirde. O sırra vakıf olmaya da Muş'ta geçireceğimiz bir gün yetmez. Bu yüzden onlar Milliyet TIR'ına getirdikleri bir gazeteciye verilebilecek en değerli hediyelerin paketlerini, yani dertlerini açarken, ben kısa yoldan soruyorum: 'Peki, Muş'taki en güzel şey nedir?'

'KRİZ BİZE YARADI'
Mücahit Sönmez, 'Arkadaş Evleri' diyor. Bu kadar basit ve derin. Arkadaş evlerinde iki tek atmak, bolca politika, saz, söz. İki dünya görüşü bir olunca samanlık seyran olurmuş yani Muş'ta. Mücahit ve arkadaşları Muaz, Sedat, Cengiz, Rıza eğitimci. Eğitim sorununa, Muş'taki yetişmiş personel eksikliğine takılmışlar. 60'lı yılların eğitim şampiyonlarından Muş, 12 Eylül ile başlayan kültürel erozyonun sonucu olarak bu yıl üniversite sınavında sondan 15'inci olmayı başarı addediyor artık. 'Burası bir stajyerler cenneti' diyor genç öğretmenler. Ama bu durum değişiyormuş artık. Bir paradoks belki ama onlar ekonomik krizin Muş'a yaradığını düşünüyorlar. 'Ekonomik kriz sonucu işsiz kalan mühendisler, doktorlar yaşadıkları büyük şehirlerden Muş'a yani memleketlerine dönüyorlar. Mühendisse bürosunu, doktorsa muayenehanesini burada açıyor.'

BİR HAFTADA HASTANE
Sağlık hizmetlerindeki yetersizlik de Muş'un bir başka sorunu. Hastalar, Elazığ ya da Erzurum'a götürülüyor tedavi için. 5-6 yıl önce otel olarak inşa edilen, sonra 4 yıl boyunca kapısında Eğitim Fakültesi tabelası çakılı kalan ama bir okul günü bile ders verilmeyen bina Başbakan gelecek diye bir haftada sadece yataktan ibaret bir hastaneye dönüştürülerek önceki gün açılışa sunulmuş. Daha çok sorun sayabilirim size Muş'tan. Muşlular sayıyor çünkü. Ama bu sorunların altında yatan nedene dair bir işaret ararsanız: TIR'ı çektiğimiz, adı Hürriyet olan meydandaki güvenlik güçlerine ait binaların ve etrafımızda dolaşan sivil polislerin çokluğu olabilir mi bu işaret?




Muş'un şehir merkezine uzanan bozuk yollar, trafik karmaşası, minibüsçüler, sokaklarda satıcılık yapan çocuklar, sorunlar diyarına geldiğimizin sinyalini verdi. Milliyet TIR'ının kurulmasını bile sabırsızlıkla bekleyen Muşlular, alandaki yerimizi almamızla birlikte çevremizi sardı. Çare bulunur umuduyla herkes kendi sorununu anlatmak için mücadele verdi. Sağlıksız olduğu gerekçesiyle mezbahanın kapatılmasından sonra hayvan kesimlerinin sokak aralarında yapılmasının dert yandılar. Altı metre derinlikte su olmasına rağmen ciddi susuzluk çektiklerini, salgın hastalıklardan korktuklarını anlattılar.

SAĞLIK BÜYÜK SORUN
İşsizlik nedeniyle insanların şehir merkezinde, adım başı sıralanan sofular kahvesinde günlerini geçirdiği Muş'ta, hastane çilesi yaşandığını gördük. En küçük rahatsızlıkta komşu illere sevk edildiklerini, insanların yollarda öldüğünü dile getiren Muşlular, kendilerine söz verilen araştırma hastanesinin Bitlis'e kaydırılmasının nedenini yetkililere sormamızı istediler.
"Muş'un her tarafı sorun" diye yükselen bir feryadın ardından sözü alan Hakim Yalçın, "Burada zenginlerin yeşil kartı var, fakirin yok. Kuyumcunun bile yeşil kartı var. Başbakan geldiğinde sorunlarımızı iletmek istedik, ancak yanına bile sokulamadık" diye isyan etti.

ENGELLİLERDEN PROJE
"Muş'un sorunları anlatmakla bitmez" diye düşündüğümüz bir anda yanımıza gelen bir grup özürlü arkadaşımızın anlattıkları içimize su serpti. Bedensel Engelliler Derneği Muş Şubesi üyeleri, sorunlardan değil eski vali Hikmet Yatkın'ın öncülüğünde başlatılan projelerinden bahsettiler. Proje kapsamındaki çalışmaları şöyle özetlediler: Ev ev gezilerek yapılan tarama sonucu 3 bin 427 engelli belirlendi. 51 ameliyat yaptırıldı, 185 tekerlekli sandalye, 102 işitme cihazı, 25 beyaz baston, 1 akülü araba, 1 hasta nakil lifti, 125 koltuk değneği alındı, 171 MR çekimi, 152 ortez - protez takıldı.
Adım adım projelerini hayata geçirmenin sevincini yaşayan engellilerin, çabalarının herkese örnek olması dileğiyle Muş'taki sohbetimizi noktaladık.

Size Geliyoruz sloganıyla yola çıkan Milliyet TIR'ı, 2 bin 393 kilometre yol kat ederek 11 günde 11 il dolaştı. TIR; Yalova, Sakarya, Bartın, Çankırı ve Çorum ile birinci, Amasya Tokat ve Ordu ile ikinci, Bayburt, Artvin ve Erzurum ile üçüncü etabı tamamladı. Yazarlarımız Hasan Pulur, Hasan Cemal, Melih Aşık, Meral Tamer, Taha Akyol, Abbas Güçlü, Hurşit Güneş, Yavuz Baydar, Serpil Yılmaz, Ahmet Tulgar, Halil Özer, Sina Koloğlu ve İsmet Badem binlerce insanla buluştu.

AKSİLİKLER YAŞADIK
Halkın sorunlarını, isteklerini saptamak üzere çıktığımız bu uzun yolculukta biz de bazı sorunlar yaşadık. Ani bir rahatsızlık geçiren foto muhabirimiz Mustafa Seven, apar topar Amasya'dan İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Erzurum'da ise Ahmet Tulgar'ın kayarak düşmesiyle şoke olduk. Önce kafasında iri bir şişlik oluşan, daha sonra sol gözü şişen Tulgar, her şeye rağmen dördüncü etabı da tamamlamaya kararlı. Tabii kara gözlükleriyle...

BUGÜN
Can Dündar, Nail Güreli, Ahmet Tulgar, Ece Temelkuran ve Haslet Soyöz saat 13.00'te Bingöl'de Dörtyol Parkı ile Adliye arasında.

YARIN
Milliyet yazarları, saat 13.00'te Elazığ Gar Meydanı'nda sorunlarınızı, isteklerinizi dinlemek üzere sizleri bekliyor.



GÜNCEL


Milliyet yazarlarının Muş izlenimleri
4'üncü sınıfa kadar sınav yapılmayacak
Imam hatiplerde promosyon dönemi!..
Serin Duruş