Gündem Celal Şengör’e ‘dışkı’ tepkisi

Celal Şengör’e ‘dışkı’ tepkisi

23.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

12 Eylül dönemine ilişkin yaptığı değerlendirmede ‘dışkı yedirilmesi’ni işkence olarak görmediğini açıklayan Prof. Dr. Celâl Şengör’e sosyal medyada tepki yağdı

Celal Şengör’e ‘dışkı’ tepkisi

Jeolog Prof. Dr. Celâl Şengör’ün 12 Eylül darbesi ve o dönemde yapılan işkenceleri savunarak, insan dışkısı yedirilmesini işkence olarak görmemesi, Deniz Gezmiş için “eşkiya” ifadesini kullanması büyük tepki çekti. 12 Eylül döneminde ağır işkenceler gören Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ise Şengör’ün sözlerinin aklı selim bir insanın söyleyebileceği cümleler olmadığını belirtip, ruh sağlığının yerinde olup olmadığına bakılması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Şengör’ün Radikal’e yaptığı açıklamalara sosyal medyadan tepki yağdı. 90’larda Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirilmesi olayını haberleştiren Gazeteci Celal Başlangıç, Şengör’ün sözleri için, “Zorla dışkı yedirilen insanların durumuna çok yakından tanık oldum. Onlar anlatırken ben utandım. Onlar da anlatırken çok utandı. Kimseyi bir daha o durumda görmek istemem. Buna Celal Şengör de dahildir” yorumunu yaptı.

Şengör’e yönelik diğer bazı tepkiler şöyle:

Ertuğrul Kürkçü:“B.. yemeye ve yedirmeyi makul gören insanla konuşacak hiç bir şey yoktur.

Sırrı Sakık: Bilim adamı değil film adamı. Zaten kendisi diyor ki ‘dışkıyı bal gibi yerim.’ Kendisine afiyet olsun.

Sebahat Tuncel:Türkiye’deki, eğitim sistemini bir kez daha gözden geçirmek gerekir. Irkçı, faşizan birisinin profesör jön takıntısı ile toplum içinde gezmesi zarardır.

Haberin Devamı

Hatip Dicle:Bunu gerçekten yorumlamaya ve görüş belirtmeye değer görmüyorum. Ayıplıyorm.

Gültan Kışanak:Aklı selim bir insanın söyleyebileceği cümleler değil. Akıl ve ruh sağlığı yerinde mi diye bakmak lazım. Bu kişi bir profesör. Acilen tedbir alınması lazım. Onun eğitimci sıfatı tehlikeye işaret ediyor. Toplumda niye bu kadar sorun sıkıntı var diye düşünüyorum. Ama kendi şahsi görüşüdür. Eğer dışkı yedirmeyi hâlâ savunuyorsa, bunu işkence olarak görmüyorsa bunu savunabilir. O zaman da bize afiyet şeker olsun demek düşer.