Gündem Çevrede çok iş var

Çevrede çok iş var

28.12.2009 - 00:14 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin AB ile müzakerelerine başladığı ve uyum için 59 milyar euro’luk yatırım gerektiren çevre konusunda liste çok kabarık. Atık toplanmasından havaya, GDO’lu üründen timsah derisi çanta yasağı ve havuz suyuna kadar her şey ele alınıyor

Çevrede çok iş var

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başmüzakereci Egemen Bağış ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, geçen hafta Brüksel’de Türkiye’nin AB katılım müzakereleri çerçevesinde, daha önce AB’ye üye ülkelerin uyumda en çok zorlandığı ve en maliyetli fasıl olan çevre başlığını açtı.
Yapılması gerekenler listesi yüzlerce sayfa tutan faslın açılması, Eroğlu’nun hesabına göre, Türkiye’yi 2023’e kadar 59 milyar euro’luk (su sektörü için 34, katı atık sektörü için 9.56 ve endüst-riyel kirlilik için 14.8 milyar euro) yükümlülük altına soktu.
Eroğlu Milliyet’e yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu yükümlülüklerini 2013’e kadar yerine getirmiş olacağını söylerken, çok yüksek maliyetli altyapı yatırımları gerektiren bazı düzenlemelerin uygulamaya geçiş tarihini ise 2023 olarak gösterdi. Türkiye’de yaşanacak bu “çevresel devrim”in perde arkasında şunlar var:

Lüks çantaya sınır
- Doğa ve biyolojik çeşitliliği koruma ile GDO’lu ürünlerle ilgili olarak Biyogüvenlik Kanunu’nun en kısa sürede çıkarılması öngörülüyor.
- 2010’da nesli tehlike altında olan yabani hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretine sınır getirilecek. Ayrıca “bacaktan yakalama yöntemi” sonrası hayvanların derilerinden üretilen, timsah derisi çanta gibi eşyaların ithalinin yasaklanmasına ilişkin düzenleme yürürlüğe sokulacak.
- Çevre faslının öne çıkardığı en önemli maddelerden biri atık yönetimi. Atık depolama alanlarının insan sağlığına zarar vermesini, sera etkisi yaratmasını, yeraltı sularını kirletip hava kirliliğine sebep olmasını engellemek için 2015’e kadar atık depolama, yakma, taşıma, ayrıştırıma, geri kazanım konusunda kapsamlı bir strateji ortaya konacak. Tehlikeli atıklar için 129 milyon, özel atıklar için 135.5 milyon, en maliyetlisi olan belediye atıkları için 1.32 milyar euro ayrılarak sistemler kurulacak.

Kirleten ödeyecek
- “Kirleten öder” ilkesine dayalı olarak, faaliyetleri çevresel zarara sebep olan işletmelerin bu zarardan mali olarak sorumlu tutulmasını sağlayan kanun 2011 sonrası çıkarılacak.
- Kyoto Protokolü’ne taraf olmaya bağlı yükümlülükler kapsamında, emisyon ticaretine yönelik düzenleme ile sera gazlarının izlenmesine dair yönetmelik 2011 sonrasına bırakılacak.
- “Çevresel Etki Değerlendirmesi” (ÇED) ve “Stratejik Çevresel Değerlendirme” (SÇD) yönetmeliğiyle ilgili mevcut kurumsal yapının güçlendirilmesi için 27.5 milyon euro harcanacak.
- Pil, kâğıt, cam ve akümülatör gibi atıkların kontrolü yönetmeliği değiştirilerek, bunlar evsel atıklardan ayrı toplanacak.

Haberin Devamı

Atık su için yeni arıtmalar kurulacak
- 2011’de Çerçeve Su Kanunu’nun kabul edilmesi öngörülüyor. Belediyelerin altyapı yatırımları çerçevesinde, atık su arıtma tesisleri kurulacak veya mevcut tesisler yenilenecek. Bunun için öngörülen maliyet yaklaşık 18 milyar euro. 6 milyarı AB kaynaklarınca finanse edilecek.

Marmara’ya özel tedbir
- Ulusal emisyon tavanlarının belirlenmesini sağlayacak yönetmelik 2011 sonrasına bırakılmış durumda. Hava Kalitesi Çerçeve Direktifi altyapı yatırımları için 26.5 milyon euro ulusal bütçeden karşılanacak.
- Hava kalitesi, 2014’e kadar Türkiye genelinde bulunacak 209 hava kalitesi ölçüm istasyonu tarafından izlenecek. Marmara’ya özel olarak hava kalitesinin geliştirilmesi projesi yürürlüğe sokulacak.
- 2011 sonrasında atılacak en dikkat çekici adımlardan biri ekoetiket yönetmeliği olacak. Çevre dostu ürünlerin yaygınlaştırılması için tüketicilerle bilimsel bilgiler paylaşılacak.

Haberin Devamı

Havuz suları için standart
- 2015’e kadar boya, vernik gibi ürünlerde uçucu organik bileşiklerin emisyonları sınırlandırılacak, insan sağlığını tehdit etmeyen boya kriterleri oluşturulacak.
- Yüzme havuzu ve kaplıca gibi tedavi amaçlı sular haricinde diğer yüzme sularına yüksek kalite standartları getirilecek. Klor gibi bazı kimyasal ve mikrobiyolojik maddelerin kullanımı belirli oranların altına düşürülecek.
- Geçen yıl Türkiye’den Rusya’ya gönderilen domateslerde insan sağlığına zarar verecek boyutta bulunan “pestisit”, asbest ve diğer tehlikeli kimyasalların uluslararası ticareti prosedürü için adımlar atılacak.