Cinsel bozukluğa grup terapisi...

Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde 40 ülkeden 700 psikiyatr ve psikoloğun katılımıyla başlayan "Uluslararası Grup Psikoterapileri Kongresi"nde konuşan ünlü tarihçi İlber Ortaylı, "Biz hiçbir zaman tam bir laik topluma sahip olamayız. Muhafazakâr ve dini yaşam sürmek isteyenlerle, liberal demokrat tarzı olanlar arasında bir uzlaşma olmalıdır. Laiklik, Türkiye'de bir yaşam tarzı sorunudur" dedi.

Batılıların fikri yok
Kongrede, "Politik Kargaşanın Kültürel Evrim Üzerine Etkisi" başlıklı konuşmasında, "Batılıların bizim dünyamız hakkında hiçbir fikri yok" diyen Ortaylı, Türkiye ve Batı'nın gerçeklerinin çok farklı olduğunu belirtti. Ortaylı, şöyle konuştu:"Örneğin İskandinavlar kendi azınlıklarından bahsediyorlar. Bunlar en fazla 50 yıllık geçmişi olan göçmen işçi aileleri. Anadolu'daki azınlıkların kökleri ise bin yıllardır burada. Azınlık, patolojik (hastalıklı) bir ifade. Bunu Batılılar kullanıyor. Biz tarihsel olarak bunun yerine millet ifadesini kullandık. Hiçbir Avrupa ülkesinin Türkiye kadar demokratik bir kozmopolit geleneği yoktur. Avrupa'da en fazla azınlığın yaşadığı ülke Almanya'daki Yahudilerdi. Onların sonu da iyi olmadı. Türkiye'nin bu konuda Batı'yı izlemesi gerektiğini düşünmüyorum."
Londra'da 32 yıl boyunca tecavüz kurbanlarıyla ilgili çalışmalar yapan psikanalist Dr. Ülkü Gürışık, tecavüz kurbanı ve tecavüz edeni bir araya getirdikleri grup psikoterapilerini anlattı. "Dayak yiyen çocuk büyüyünce dayak atan anne - baba oluyor" diyen Gürışık, şunları söyledi:

Savunma mekanizması
"Tecavüze uğrayan da tecavüz eden kadar güçlü olmak istiyor ve artık tecavüze uğrayan değil, tecavüz eden konumuna geliyor. Buna savunma mekanizması diyoruz. Bunlar duygusal olarak örselenmiş insanlar. Eğer çok zavallı bir durumdaysanız sizi bu hale getiren kişi kadar güçlü olmak istersiniz. Size yapılanı gerçekleştirirseniz artık güçsüz biri değilsinizdir, size eziyet eden kadar güçlü ve eziyet etme hakkına da sahipsinizdir."

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arşaluys Kayır, "Cinsellikle ilgili hâlâ pek çok yanlış bilgi geçerli. Homoseksüellik bir hastalık değil, ama hâlâ tartışılıyor" dedi. Türkiye'de kadınlardaki cinsel bozukluklar arasında ilk sırada vajinismusun (ilişkiye girememe) geldiğini hatırlatan Kayır, bunda en geçerli tedavinin 10-15 kişiden oluşturulan grup terapisi olduğunu vurguladı. Bugüne kadar binlerce vaka tedavi ettiklerini belirten Kayır, "Bizde vajinismus Batı ülkelerine göre çok fazla görülüyor. Meksikalı bir cinsel terapist, 'Sizin çok gördüğünüz bu vakadan ben hiç görmedim' dedi.



GÜNCEL


Milliyet yazarlarının Artvin izlenimleri...
'Tecavüz kurbanı tecavüz ediyor'
Ülkücü - Çevik Kuvvet kavgasında tutuklama
Kangal, çocuk parçaladı
Kaset uğruna ölmüşler!
'Korsanı' yakaladı
Müdür de kayıt parası vermiş...
Kısa kısa..
Serin Duruş