Gündem Deniz Kuvvetleri Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya: İki kutupta da hakkımız var!

Deniz Kuvvetleri Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya: İki kutupta da hakkımız var!

03.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:

Kutup bölgelerindeki ekonomik zenginlikleri ve yatırım fırsatları hakkında kitap yazan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya, “Türkiye’nin iki kutupta da hakkı var. 2048’de değişecek küresel dengelere hazırlanmalıyız” dedi

Deniz Kuvvetleri Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya: İki kutupta da hakkımız var

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020 yılında dünyanın iki kutbuna dikkat çekileceğini vurgulamasının ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya, kutup bölgelerindeki ekonomik zenginlikleri ve yatırım fırsatlarını yazdığı kitapta anlattı. Türk girişimcilere hidrokarbon ve madencilik başta balıkçılık, su kaynağı, turizm ve lojistik gibi konularda bilgilendirmek isteyen Kaya, “Kutuplardaki yatırım fırsatları Türkiye’nin ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.

Deniz Kuvvetleri Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya: İki kutupta da hakkımız var



Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya, üç yıldır üzerinde çalıştığı kutuplar kitabını tamamladı. Kozmostar Yayınevi’nden çıkan “Kutup Bölgelerinde Egemenlik Mücadelesi ve Ekonomik Yatırım Fırsatları” isimli kitap, ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin ilgi gösterdiği kutup bölgelerindeki zenginlikleri Türk kamuoyuna anlatmayı amaçlıyor. Kitapta devletlerin, uluslararası örgütlerin, akademik ve bilim çevrelerinin kutup bölgelerine ciddi yatırımlar yaptığı vurgulanıyor. Dünya siyasetinin ve jeopolitik güç gösterisinin Doğu Akdeniz, Pasifik Okyanusu ve iki kutupta şekillendiğini belirten Kaya, özetle şu bilgileri verdi:

“Küresel iklim değişikliğiyle kutuplarda eriyen buzullar, potansiyel enerji kaynaklarının yanında turizm, su, tarım ve ulaşım olanaklarını ortaya çıkarıyor. En önemlisi ise 2048’den sonra Antarktika’da yaşanacak enerji paylaşım mücadelesinde ‘Danışman’ ülkeler söz sahibi olacak. Antarktika’da gözlemci statüsünden danışman ülkeye geçmemiz çok önemli.”

Rezerv 1 trilyon dolar

“Kuzey Kutbu’ndaki keşfedilmemiş su, petrol ve doğal gaz rezervlerinin değeri 1 trilyon doları geçiyor. Arktik, uzay teknolojileri ve savunma sanayi için gerekli çinko, nikel, bakır, altın, demir, pırlanta ve paladyum kaynakları barındırıyor. Hızla bir turizm bölgesi oluyor. Yeni açılan Kuzey Deniz Rotası, 4 bin 500 deniz mili tasarruf sağlıyor. Arktik bölgenin geleceğinde söz sahibi olabilmek için kutup ipek yolunda ve ekonomik yatırım potansiyelinde yer almalıyız. Arktik Konsey’e gözlemci üye olmak için 2015 yılında başvurduk. Rusya, Nisan 2019’da 5. Uluslararası Arktik Forumu’nu yaptı. Forumda 1 milyar dolardan fazla değerde 40 anlaşma imzalandı. Türkiye’nin bu forumda her sektörden katılımcı ile yer alması ve ekonomik fırsatları yakalaması Arktik bölgenin geleceğinde rol alması gerekmekte.”

“Madrid Protokolü’nün 25’inci maddesi gereğince 2048 yılına kadar Antarktika’da mineral ve enerji kaynak kullanımı yasak. 28 yıl sonra bu yarış bambaşka boyut kazanacak. Modern dünyaya en yakın kıyıları ilk kez 1513’te Piri Reis tarafından çizilen Antarktika, 14 milyon kilometrekare yüzölçümüyle ekolojik denge açısından çok önemli. Barındırdığı deniz kaynakları ve su potansiyeli, dünyanın geleceği için güvence. ‘En’lerin kıtası Antarktika’ya 1960 yılında giden Atok Karaali’den beri varız, 1961’de imzalanan Antarktika Antlaşması’na 1998’den beri tarafız. 2048 yılından sonra kıtadaki enerji paylaşım mücadelesi ile birlikte kıtanın deniz yetki alanları gündeme gelecek. Enerji kaynağı paylaşımı farklı boyut kazanacak. Antarktika’da yerimizi şimdiden almalıyız.”

Tümamiral Cihat Yaycı ile çalışıyor

Pek çok uluslararası antlaşmanın imzalanmasında Türkiye’yi temsil eden Şenay Kaya; İngiltere, Mısır, Belçika, Danimarka, Yunanistan, İspanya gibi ülkelerde deniz hak ve menfaatlerimizin korunması için çalıştı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Hukuk Müşaviri Kaya, Libya ile imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair mutabakat muhtırasının mimarı Kurmay Başkanı Dr. Tümamiral Cihat Yaycı ile çalışıyor. Kaya, “Uğruna kan dökülmemiş tek kıta Antarktika’da ve insanlığın ortak mirası Arktik’te Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları vardır. Kutuplarda mutlaka olmalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı işaret etmişti

Deniz Kuvvetleri Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya: İki kutupta da hakkımız var



TÜBA-TÜBİTAK Bilim Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kutuplarda ülkemizin bayrağını dalgalandıran Türkiye Antarktika Bilimsel Araştırma Kampı kuruldu. Kamp bünyesindeki meteoroloji istasyonu faaliyete geçti ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın deniz tabanı haritalaması da gerçekleştirildi” demişti.

Ekolojik denge için çok önemli

‘En’lerin kıtası Antarktika’yı görsel olarak ilk kullanan Piri Reis (1513) olmuştu. Dünyanın en soğuk, en kuru, en rüzgârlı, en yüksek, en ıssız kıtası Antarktika, 14 milyon kilometrekare yüzölçümüyle, Avustralya ve Avrupa kıtalarından büyük. Güney Amerika’ya 600 deniz mili (1100 km) uzaklıktaki kıtanın sadece yüzde 2.5’i buzsuz. Dünyanın ekolojik dengesi için çok önemli olan Antarktika, su potansiyeliyle yerkürenin gelecekteki su ve gıda güvencesini barındırıyor.

Deniz Kuvvetleri Deniz Hukuk Müşaviri Şenay Kaya: İki kutupta da hakkımız var



Kıtada Arjantin, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Norveç ve Şili resmi egemenlik iddiasında bulunuyor. 1961’de yürürlüğe giren Antarktika Antlaşması’na Türkiye dahil 53 ülke taraf. Sadece barışçıl amaçlarla kullanılmasına izin verilen kıtada maden ve mineral kullanımı 1998’de imzalanan Madrid Protokolü’yle sınırlandırıldı. 50 yıllık sürenin dolacağı 2048 yılında çok uluslu mücadelenin başlaması bekleniyor.

Antlaşmada 29 ülke danışman statüsünde, Türkiye’nin de aralarında olduğu 24 ülke ise gözlemci. Kıtaya ilk giden Türk bilim insanları Prof. Dr. Atok Karaali ve Prof. Dr. Ümran İnan oldu. 2006’da İTÜ’den Doç. Dr. Burcu Özsoy’un ardından 2012’de Uzaklar II yelkenlisiyle Osman Atasoy ve Sibel Karasu kıtaya gitti. 2014’te ise İstanbul Üniversitesi’den Prof. Dr. Bayram Öztürk kıtada ve Güney Okyanusu’nda araştırmalar yaptı. Çeşitli bilim dallarından bilim insanlarının katılımıyla Prof. Dr. Öztürk’ün başlattığı sefer, Doç. Dr. Özsoy ile İTÜ Kutup Araştırmaları Merkezi’ne dönüşerek iki bilim seferiyle sonuçlandı.