Gündem Depremin sinsi yüzü kanser

Depremin sinsi yüzü kanser

17.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Prof. Dr. Görür, Marmara depreminden sonra çevreye dağılan milyonlarca ton inşaat malzemesindeki toksik maddelerin, yeraltı sularına karışarak kanser patlamasına yol açabileceği uyarısında bulundu

Depremin sinsi yüzü kanser

axgun011.jpg Görür, Marmara depreminden sonra milyonlarca ton inşaat malzemesinin denize ve karaya döküldüğünü, bu malzemelerdeki kimyasallar ve toksik maddelerin toprak ve yeraltı suları aracılığıyla insanların yiyecek zincirine girerek kanser patlamasına yol açabileceğini belirtti. İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, depremin yarattığı en büyük felaketin "çevre felaketi" olduğunu, bu "sinsi tehlike"nin milyonlarca insanı tehdit ettiğini söyledi. Marmara depremi sonrası çevrenin nasıl zarar gördüğünün ve bundan sonra meydana gelecek bir depremde Marmaranın nasıl etkileneceğinin mutlaka araştırılması gerektiğini belirten Görür, "Depremin çevreye verdiği zarar kolayca gözlenmiyor, sinsi şekilde işliyor" dedi. Görür sözlerini şöyle sürdürdü: "İnşaatların, sanayinin neden olduğu deprem sonrası kirlilik, toprak ve suya geçiyor. Bu kirlenme besin zinciri yoluyla insana geçiyor. Topraktaki kirlilik tarım yoluyla, yeraltı sularındaki kirlilik de içme sularına bulaşarak insan sağlığını tehdit ediyor. Marmara depreminde AKSAdaki tonlarca toksik madde, toprağa ve suya karıştı. TÜPRAŞ yangınında da atmosfere tonlarca kirletici partikül salındı. Ancak bunlarla ilgili ciddi bir inceleme yapılmış değil." Sanayinin Marmara çevresinde inanılmaz boyutlarda geliştiğini kaydeden Görür, "Bölgede yüzlerce toksik, yanıcı ve patlayıcı madde ihtiva eden tesis var. Birçok tesisin arıtması yok. Örneğin İstanbulda doğalgaz ağı örülüyor. Olası depremde atık sular, patlayıcı ve yanıcı maddelerin toprağa, suya, havaya karışması durumunda İstanbul yaşanabilir bir mekan olmaktan çıkar" diye konuştu. Araştırma yapılmalı