Devlet Hasibe’nin hesabını soruyor

Devlet, kendi yaşamını idame ettiremeyecek derecede savunmasız olan engelli Hasibe Yıldırım’a, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde uygulanan şiddeti affetmedi. Hastane yetkilileri Hasibe’nin düştüğünü iddia etti; kamera kayıtları incelendi, bilirkişi yaraların düşmeyle ilgisinin olmadığını belirtti. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu talimat verdi, savcılık soruşturma başlattı.
Epilepsi hastalığı ve zihinsel hastalığı bulunan Hasibe Yıldırım, 17 Şubat 2014 tarihinde Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde darba bağlı morluklar ve yaralar içinde kalınca hastane yetkilileri tarafından tam teşekküllü bir hastaneye sevk edildi. Hastane yönetimi, yüzünde ve bedeninin bazı bölgelerinde bir anda ödem, morluklar ve açık yaralar oluşan Hasibe’nin “düşmeye bağlı” yaralandığını savundu.

Bilirkişi inanmadı
Olay basına yansıyınca bilirkişi ve TBMM devreye girdi. MHP Milletvekili Sinan Ogan, TBMM Başkanlığı’na önerge vererek Hasibe Yıldırım hakkında bilgi istedi. Müezzinoğlu, TBMM’ye gönderdiği yazıda, hastane yönetiminin morluk ve yaranın düşmeye bağlı olduğunu söylemesine rağmen bilirkişi raporuyla bu iddianın doğru olmadığının belirlendiğini kaydetti. Müezzinoğlu, “Bilirkişi raporunda, ilgili görüntü kayıtlarında görülen düşme görüntülerinin tıbbi evraklarda belirtilen, bileteral periorbital hematom ve ekimoz, burun altında açık yara lezyonları ile uyumluluk göstermediği ve bu lezyonları açıklayacak nitelikte olmadığı bildirilmiştir” dedi.

Soruşturma talimatı
Hasibe Yıldırım’ın düşme anına ilişkin kamera kayıtlarını delil olarak sunan hastane yönetimi, yine bilirkişiye yakalandı. Kamera CD’lerini inceleyen bilirkişi, özel şirket elemanı olarak çalışan 2. Kadın Servisi’nde Tıbbi Sekreterlik yapan Yıldız Şevik’in hastayı koridorda bir odanın kapısı önünde çekerek düşürdüğünü tespit etti. Ancak bilirkişi, bu düşmenin de Hasibe’deki morluk ve açık yaraya neden olmadığını belirledi.
Hastane yönetimi bu kez, hastanın kamera olmayan alanlarda düştüğünü savundu. Ancak, adli tıp bilirkişisi izlerin düşmeye bağlı olmadığı yönündeki raporunda ısrarcı oldu. Müezzinoğlu, yaşanan bu gelişmeler üzerine Adana Valiliği’ne soruşturma talimatı verdi. Adana Valiliği de savcılığa suç duyurusunda bulunarak sorumluların tespit edilip yargılanmasını istedi.

Hastanelere 14 emir geldi

Hasibe Yıldırım’dan ders alan Sağlık Bakanlığı, Müezzinoğlu’nun talimatıyla hastaların düşmelerini önlemeye yönelik şu 14 emri yayımladı:
- Tüm hastaların yüksek riskli sayılması, düşme önlemleri yönünden prosedürün revize edilmesi,
- Hastaların servis kameraları ile hemşire bankolarından sürekli gözetim altında tutulması,
- Hastaların saat başı ziyaret edilmesi, hasta odalarının kapılarının açık tutulması,
- Ajite ve saldırgan davranışları halinde hastaların hekim istemiyle ‘kısıtlama talimatı’ doğrultusunda hasta koruma odasında alınması,
- Tespiti yapılan hastaların servisteki diğer çalışanlara bildirilmesi,
- Tüm hasta odası kapılarına bakanlığımıza düşme riski yüksek olan hastalar için belirlenen dört yapraklı yonca tanımlayıcıların asılması,
- Servis alanı içindeki tüm zeminlerin ıslak olmamasına dikkat edilmesi,
- Merdiven basamaklarına tutunma barlarının olması,
- Banyo küvetinin içi, fayanslar vb. yerlere kaymaya sebep olmayacak şeritler çekilmesi,
- Islak zeminlere ‘Dikkat Kaygan Zemin’ levhasının konulması.
- Temizlik işlerinin gün içerisinde hareketliliği olmadığı ve gün bitiminde yapılması,
- Yürürken ayağın takılabileceği çıkıntı, yükselti gibi basamaklar, engeller, üzerine basılabilecek gereksi eşya vb. şeylerin bulundurulmaması,
- Servis içerisinde hastaların sedye ve tekerlekli sandalye ile taşınması,
- Hasta düşmesi durumunda yaşanan olayın nedenlerinin tespit edilerek, ‘olay bildirim formu’ doldurularak servis doktorunun talimatı doğrultusunda ilgili birimler tarafından değerlendirilmesi.