Gündem Dolandırılmak değil terör korkutuyor

Dolandırılmak değil terör korkutuyor

11.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Terör operasyonu’ yapıyoruz diyen ve en son Prof. Dr. Karatay ağına düşüren dolandırıcılar, son 10 ayda 10 milyonluk vurgun yaptı. Uzmanlara göre kurbanlar son 30 yılda yaşanan korku kültürü nedeniyle bu kadar kolay kandırılıyor.

Dolandırılmak değil terör korkutuyor

Kendini polis olarak tanıtan ve “terör operasyonu” için telefonla para talep eden dolandırıcılar, son dönemde sayısız can yaktı. Emniyet verilerine göre sadece İstanbul’da 10 ayda 813 kişi bu yöntemi kullanan dolandırıcılara 10 milyon lira kaptırdı. Polisin çabasıyla bu dolandırıcılıklarda 6 milyon lira kurtardı. Sosyolog ve psikologlar, dolandırıcılara kanmayı terör ve şiddet sonrası travmaya bağlıyor. Toplumsal hafızaya işlenen bu olaylar nedeniyle özellikle 60 yaş üstü kuşak terör ve polis temalı bu tür taleplere kolayca inanıyor.

Ünlü isimler kurban
Son dönem birçok kişi ”Hesabınızdan terör örgütlerine para aktarılmış. Operasyon yapacağız bize yardım edin” şeklindeki bir telefonun ardından dolandırıcıların kurbanı oldu. Telefondaki kişinin istediği parayı, istedikleri noktaya bırakanlar arasında ünlü isimler, profesörler, avukatlar hatta emekli askerler bile var.
İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’nün verilerine göre, Ocak 2013 itibariyle İstanbul’da bu şekilde 813 dolandırıcılık vakası gerçekleşti. Dolandırıcılara kaptırılan toplam para ise 10 milyon lira. Bunun dışında 6 milyon lira ise suçüstü operasyonlarla kurtarıldı.

‘Polis para istemez’
Operasyonlarda 170 kişi yakalandı. Bunlardan 75’i tutuklandı. Uzmanlara göre dolandırıcılar polisin aldığı tedbirlere göre yeni yöntem ve usuller geliştiriyor. Ancak dolandırıcıların “Başkomiser X, hesabınızdan terör örgütlerine para aktarılmış” şeklinde başlayan yöntemleri ise hiç değişmedi. “Polis huzur ve güven verir, para istemez” diyen emniyet yetkilileri vatandaşları bu tür telefonlara kanmamaları konusunda uyarıyor.

Haberin Devamı

30 yıllık şiddetin etkisi var

Telefondaki kişiye kolaylıkla inanmanın nedenlerini ise sosyolog, ceza hukukçusu ve psikologlara sorduk.

Prof. Dr.Gökhan Malkoç (Türk Psikologlar Derneği Başkanı): 12 Eylül’den günümüze kadar devletin mesajları hep tehditlerle iletildi. Darbelerde askerin baskıları, polis baskıları, sonraki dönemde terör faaliyetlerinin televizyondan sunulma biçimi ortaya bir ‘korku kültürü’ çıkardı. İnsanlar bundan etkileniyor ve ‘otomatik davranışlar’ refleksi de ortaya çıkıyor. Son dönemde yaşanan bu olaylar çok önemli sosyo-psikolojik vakalar. Bilimsel olarak analizinin yapılması gerekir.

Prof. Dr. Ersan Şen (Ceza Hukukçusu): Ceza Hukuku ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hoyrat uygulamalarının, telefon dinlemelerinin ve toplumun geçmişte yaşadığı şiddet olaylarının bu durumda ciddi bir etkisi var. Toplumda paranoya oluştu. Dolandırıcıların elde ettiği para miktarı da çok ciddi bir meblağ. Susurluk çetesi bile bu kadar para toplayamamıştır.”
çoğu 60 yaş üstü

Prof. Dr. Nevzat Tarhanlı(Uzman Psikiyatr): Mağdurlara bakarsanız çoğunluğu 60 yaş ve üstüdür. Çünkü bu kuşağın kollektif bilinçaltında terörle ilgili korku kültürü yerleşmiş durumda. Karşılarında buyurgan, etkili ve güven uyandıran bir polis-asker sesi varsa o sesin etkisinde kalma ihtimalleri yüksek. Otomatik tepkileri bu yönde. Zihinsel yaşlanmanın belirtileri de olabilir. Ancak, gençlik dönemini 12 Mart ya da 12 Eylül gibi şiddet dönemlerinde geçiren kişilerin böyle durumlarda ilk duygusal tepkileri korkudur. Korku da kişinin muhakemesini bozar. Kolayca inanır ve güvenirler. Bu toplumsal bir travmadır, toplum bu travmadan ancak konuşarak ve yüzleşerek kurtulabilir.

Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu (İletişimci): İktidarın merkezileştiği totaliter eğilimlerin arttığı, özgürlüklerin kısıtlandığı ve de mahremiyet alanlarının tamamen ortadan kalktığı ortamlarda bu olayların yaşanması kaçınılmaz.

Dr. Nihat Ali Özcan (Terör Uzmanı): Terör, ölüm, şiddet, tutuklama, gözaltı gibi bir medya bombardımanından geçen toplum, elbette ki bu tür vakalarda daha kolay kandırılır. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Toplum psikolojik olarak bu etkiye açık. Resmi söylemle takviye edilince, insanların kandırılması kolay oluyor.

Prof. Dr. Turgut Göksu (Polis Akademisi Öğretim Üyesi): Türkiye’nin terör meselesi ve içinden geçtiği şiddet ortamının toplumsal hafızada bıraktığı izler var. Bu nedenle Türkiye’nin son 30 yılını ve toplum üzerindeki etkilerini bilimsel olarak ele almak lazım. Mağdurlara baktığınız zaman her toplumsal tabakadan ve eğitim seviyesinden insanlar var. Bu da dolandırıcıların toplumu ve toplumun korkularını çok iyi analiz ettiklerini gösteriyor.