Gündem Erdoğan’dan The WashIngton Post’a Kaşıkçı makalesi: 21. yüzyılın en tartışmalı olayı

Erdoğan’dan The WashIngton Post’a Kaşıkçı makalesi: 21. yüzyılın en tartışmalı olayı

01.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Resmi belge almak için 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkamayan ve hunharca öldürüldüğü anlaşılan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın vefatının üzerinden 1 yıl geçti.

Erdoğan’dan The WashIngton Post’a Kaşıkçı makalesi: 21. yüzyılın en  tartışmalı olayı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili The Washington Post’ta yazdığı makalede, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin 11 Eylül terör saldırıları dikkate alınmazsa 21. yüzyılın en büyük ve tartışmalı olayı sayılabileceği değerlendirmesinde bulundu.

11 Eylül’den beri hiçbir olayın uluslararası düzeni bu denli tehdit etmediğini, dünyanın kabul ettiği kurallara meydan okumadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Aradan bir yıl geçmesine rağmen cinayetle ilgili bildiklerimizin hâlâ sınırlı olması ise uluslararası toplumun üzerinde düşünmesi gereken üzücü bir gerçektir. Suudi gazetecinin ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılıp aydınlatılmayacağı, çocuklarımızın nasıl bir dünyada yaşayacağını belirleyecektir. Yönetimim, ilk günden itibaren bu konuda tam şeffaflık politikasını benimsemiştir. Geride bıraktığımız bir yıllık dönemde istihbarat ve emniyet teşkilatlarımız ile diplomatlarımız ve savcılarımız, meselenin takipçisi olarak muhataplarıyla iş birliği yapmış; ulusal ve uluslararası kamuoyunu aydınlatmak için gereken adımları atmışlardır. Bu kapsamda Suudi Arabistan’ın yanı sıra ABD, Rusya Federasyonu, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık’ın aralarında bulunduğu ülkelerle elimizdeki kanıtları paylaştık. İlaveten Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Agnes Callamard’ın soruşturmasına katkıda bulunduk. Son olarak Kaşıkçı’nın katillerinin, suçun işlediği yer olan Türkiye’ye gönderilmesi için Suudi Arabistan nezdinde girişimlerde bulunduk.”

‘Dost acı söyler’

“Kadim dostluğumuz, gerçekleri söylememize engel değildir. Bilakis, dost acı söyler” ifadelerini kullanan Erdoğan “Cemal Kaşıkçı’yı Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda katledip, cesedini parçalara ayıranlar, devletlerine ve milletlerine değil; Suudi Arabistan devletinin içinde yuvalanmış bir çetenin çıkarlarına hizmet ediyordu. Bunun aksine inansaydık yaşanan olayı ikili bir ihtilaf olarak değerlendirebilirdik. Ancak Kaşıkçı cinayetini siyasetin değil, adaletin konusu olarak görüyor; adaletin ise ancak ulusal ve uluslararası mahkemeler eliyle tecelli edeceğine inancımızı koruyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Sorular sır değil’

Erdoğan, Suudi Arabistan’da devam eden yargı süreci hakkında soru işaretleri bulunduğunun sır olmadığını da vurgulayarak Türkiye’nin gelecek dönemde de Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için çabalarını sürdürmeye söz verdiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl yine bu gazetede yayımlanan makalemde ortaya attığım soruları sormaya devam edeceğiz: Cemal Kaşıkçı’nın cenazesi nerededir? Suudi gazetecinin ölüm fermanını kim imzalamıştır? Aralarında bir adli tıp uzmanının da bulunduğu 15 katili iki uçakla İstanbul’a kim göndermiştir? Böyle bir suçun bir daha dünyanın hiçbir yerinde işlenmemesi, hem Türkiye’nin hem de insanlığın çıkarınadır. Suçluların cezasız kalmaması için mücadele etmek, bunu sağlamanın en kolay yoludur. Bu, Cemal’in ailesine borcumuzdur.”

Selman: Cinayet emrini ben vermedim

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili sorumluluğu üstlendiğini, ancak bu cinayetin azmettiricisi olmadığını ifade etti. Amerikan CBS televizyonuna bir mülakat veren Selman, geçtiğimiz yıl ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’nda işlenen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili sorumluluğun şahsına ait olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili soruları yanıtlayan bin Selman, “Bu iğrenç bir suçtu” ifadesini kullandı. Veliaht Prens, Kaşıkçı cinayeti konusunda “Kesinlikle” emir vermediğini ancak ülkeyi yöneten şahıs olması itibari ile sorumluluğun kendinde olduğunu dile getirdi. Veliaht Prens ayrıca gazetecilerin ülkesi için bir tehlike arz etmediğini belirtti. BM tarafından konu ile ilgili hazırlanan özel bir raporda, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın cinayet ile doğrudan ilişki içinde olabileceği belirtilmişti. Suudi Arabistan yönetimi de cinayetin işlendiğini kabul etmesine rağmen, Suud ailesinin herhangi bir bireyinin olaya karıştığı iddialarını kesin bir dille reddediyor.

Yazarlar