Gündem Erkeklerin aslı dişiymiş

Erkeklerin aslı dişiymiş

27.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Olay yaratacak açıklamalarda bulunan İngiliz bilim adamı, erkeklerin aslında değişime uğramış kadınlar olduğunu iddia etti

Erkeklerin aslı dişiymiş

İngiliz bilim adamı Ben Greenstein, erkeklerin dünyaya gelmeye hazırlanırken dişi beynine sahip olduklarını açıkladı. Greensetin, Milliyetin sorularını yanıtladı. 40 yıldır hormon araştırmaları ve beyin üzerine çalışmalar yapan İngiltere Biyoloji Araştırmaları Başkanı Greenstein, tezini şu temele dayandırıyor: 4 aya kadar dişi beyni "Ana karnında ilk 4 ayda oluşan beynin dişi beyni olduğunu biliyoruz. Beynin oluşmasından sonra cinsel organlar oluşuyor ve cinsiyet belirleniyor. Kısacası testislerin meydana geldiği aşamaya kadar ana karnındaki bebeğin beyni dişi beyni olarak kalıyor. Kadın beyni kan dolaşımı açısından da farklı bir yapı sergiliyor. Testislerin oluşumuyla birlikte salgılanan hormon (testosteron) beyni değişime uğratıyor. Ana karnındaki bebek 4 aylık oluncaya kadar cinsel organlar oluşmadığı için beyin dişi beyni olarak kalıyor. Erkek oluşmaya başladığı zaman salgılanan hormonlar, dişi olan beyni değiştiriyor ve erkek beyni oluşuyor." Kompleksi erkekler Greensteinın, "Fragile Male" (Kırılgan Erkek) adlı kitabında şu ifadeler yer alıyor: "Erkeklerin dünyaya gelmeye hazırlanırken dişi beynine sahip olup ardından erkek beynine kavuşmaları onları bilinçaltları kompleksli varlıklar haline getiriyor. Erkekler bu nedenle güç gösterisi yapıyor ve kadınları dövüyor." Östrojen sağlık demek Greenstein, erkeklerin, korunma, beslenme ve üreme fonksiyonlarını sağlamak üzere değişime uğramış dişiler olduğunu belirterek, "Kadınlar aşırı hırsları yüzünden daha fazla testosteron salgıladıkları zaman, tıpkı erkekler gibi canavarlaşıyorlar" dedi. Greenstein, östrojenin kadınların uzun yaşamasını sağladığını belirterek, "Östrojen, artrit ve deri veremi gibi hastalıkları azdırıyor" diye konuştu. Öğrenmeyi kolaylaştırın Greenstein, öğrenmeyi kolaylaştırmak için az uyunması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: Uykunun fazlası beyni yavaş yavaş yok eder. Sabahları erken kalkın. Bu arada beyniniz size, "Ne o delirdin mi, yat!" diyecektir. İşte o zaman siz beyninize sanki başka bir insan gibi konuşup, "Hayır ben kalkıyorum" demelisiniz. Nefret etmek iyi gelir Beyninizin ihtiyarlamasını istemiyorsanız nefret edin ya da hırsla, bir amaca sahip olun. Bu beyninizi alarmda tutacak ve yaşlanmasının yani bunaklığın önüne geçecektir. Beyninize bir amacınız olduğunu bildirmeniz gerekir. Yoksa monotonluk beyni öldürecek ve bunamanıza yardımcı olacaktır. Unutkanlığa karşı ne yapmalı - Çiklet çiğnemek: Çiklet çiğnemek, kalp atışlarını hızlandırdığından beyne daha çok oksijen gitmesini sağlıyor. İnsülin salgılanıyor. Böylece beynimize giden kanın şeker seviyesi daha yüksek oluyor. Beyin faaliyetini yüzde 47 kadar artırıyor.- Yağlı balık: Ton, palamut, sardalye ve somon gibi yağlı balık etinde bol miktarda, beyin hücrelerinin gelişmesine yardımcı omega - 3 bulunduğundan,beyin fonksiyonları yüzde 14 artıyor. - Glikozlu içecek: Doping etkisi yaratıyor. Bir saat içinde beyin fonksiyonları yüzde 25 artıyor. Ancak bu da geçici etki yaratıyor.- "Jinseng" ve "jinko biloba": Bu bitkisel maddeler beyne daha fazla oksijen gitmesini sağlıyor. Bu maddelerin alınmasından sonra beyin fonksiyonu yüzde 60 artıyor. - Beyin egzersizleri: Bulmaca çözmek, briç oynamak gibi beyni çalıştıran aktiviteler yeni kalıplar öğrenmeye olanak sağlıyor. 1 saatlik bir bulmaca çözme egzersizinin yüzde 60 oranında beyni kuvvetlendirdiği ispatlandı. - Fiziksel egzersiz: Egzersiz bütün vücutta kan dolaşımını düzenliyor ve beyne daha çok oksijen gitmesini sağlıyor. 1 saatlik hızlı bir yürüyüş ile beyin fonksiyonlarının yüzde 18 oranında arttığı saptanmış. Birkaç saat içinde belleğinizi kuvvetlendirecek ve kolay uygulanacak çözümler: