Gündem ‘Filmi edebi eser olarak görüyorum’

‘Filmi edebi eser olarak görüyorum’

24.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

15 Aralık’a kadar Pilot Galeri’de ziyaret edilebilecek ‘Berlin Üzerindeki Gökyüzü’ sergisini sanatçı Çağrı Saray’la konuştuk.

‘Filmi edebi eser olarak görüyorum’

Pilot Galeri’de 15 Aralık’a kadar görülebilecek ‘Berlin Üzerindeki Gökyüzü’ adlı sergide sanatçı Çağrı Saray’ın Wim Wenders’in ‘Der Himmer über Berlin’ (Arzunun Kanatları, 1987) adlı filminden yola çıkan işlerini sunuluyor. Sergiyi Saray’la konuştuk.

Haberin Devamı

- ‘Der Himmel über Berlin’le ilişkinizi nasıl anlatırsınız?

Bu filmle aramdaki ilişki; aynı şarkıyı aralıksız bir şekilde sürekli dinlemek gibi. Filmi ilk kez üniversite yıllarımda izledim ve sonra neredeyse her hafta izlemeye devam ettim. Benim bu şekilde yaklaştığım başka filmler, kitaplar ve şarkılar da var, bu benim genel olarak takıntılı bir şekilde tek bir şeye odaklanmamla ilgili. Fakat bu film, beni çekebilecek bütün unsurları bir araya getirmiş. Bunların başında, Peter Handke’nin edebiyatı, filmin bütününe sirayet etmiş olan boşluk duygusu ve dille kurduğu ilişki öne çıkıyor. Senaryoyu Wenders ve Handke birlikte yazdıkları için ben bu filmi bir filmden öte edebi bir eser olarak görüyorum.

Haberin Devamı

- Filmle ilgili bütün çalışmalarınızı bu sergide görebiliyor muyuz?

Bu sergide 10 adet iş görüyoruz ama benim bu filmle ilgili yaptığım çok sayıda iş var. Bu sergide hem Pilot Galeri’nin kapasitesi hem de Azra’yla (Tüzünoğlu) birlikte oluşturduğumuz kurgu bağlamında bazı işleri dışarıda bırakmak durumunda kaldık. Filmde hem meleklerin hem Berlin’de yaşayan insanların hem de hikâye anlatıcısı Homer’ın vakit geçirdiği öncelikli yer Berlin Şehir Kütüphanesi. O yüzden bu kütüphaneyle başlıyor sergi ve ‘Handke’ye Saygı-2’ isimli videoyla devam ediyor.

- Video işinin ardından ziyaretçiyi Nick Cave konserinin afişleri bekliyor.

Poster filmde iki saniye görülüyor. Filmdeki, yarısı eksik olan, yırtık bir afiş. Ve aslında var olmayan bir afiş ve Nick Cave’in 1987 değil; 1986)da Almanya, Bochum’da verdiği bir konsere ait. Ben o afişi sanki var olan bir afişmiş gibi tamamladım, yeniden tasarladım.

- Puzzle çalışmanızı bu sergi için mi ürettiniz?

Fikir aşamasında taslak olarak puzzle’ı seneler önce tasarlamış ama üretmemiştim. Bu sergide bu puzzle çift taraflı bir görsel olarak yeralıyor. Ön tarafından filmle özdeşleşmiş, Damiel’ın pervazda duran görüntüsü var, arkada da Almanca olarak “Aynı hissetmiyorum” yazıyor. Damiel ölümlü olduktan sonra tat ve koku alabilmeye başlıyor; merak ettiği ve özlemini duyduğu şeylere kavuşuyor ve filmin başındaki şiirde anlatılan anonim karaktere dönüşüyor.

Haberin Devamı

Melek ve kanatlar

Marion, Damiel’ı rüyasında gördüğünde, yani Damiel melek iken zırhı ve kanatları var. Fakat insan, yani ölümlü olmayı seçtiğinde Damiel yeryüzüne, bu zırh da tepesine düşüyor. Sergide yakalamaya çalıştığım duygu da şuydu; eğer zırh burada, yani sergi mekanında ise, sahibi de yakında bir yerlerde olmalı. Aramızda olmalı. Üretim aşamasında ise, zırhı tasarlarken filmdeki zırhı birebir yeniden üretmedim. Sergide yeralan kanatlar da filmde gördüğümüz kanatlar değil, anonim. Çünkü işler, filmin diline, Handke’nin diline eşlik eden işler olmalıydı.

Yazarlar