GİZLİ TANIK ‘GİZLİ’ KALMAK İSTEMEDİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 31’i tutuklu 108 sanıklı Birinci Ergenekon Davası’nın 224. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin bitişiğinde bulunan büyük salonunda yapılan duruşmada, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmaya tutuklu sanıklar Hayrettin Ertekin, Sedat Peker, Ergün Poyraz ve Mehmet Zekeriya Öztürk ile 16 duruşmadan men cezası verilen tutuklu sanıklar İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Semih Tufan Gülaltay, Bedirhan Şinal, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu ve Özkan Kurt katılmadı.

Dilekçe verdi
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Gizli Tanık Hisar’ın dinleneceğini belirtti. Özese, Hisar’ın mahkemeye bir dilekçe sunduğunu ve tanığın kimliğini açıklamak istediğini sanıkların huzunda ifade vermek istediğini açıkladı. Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, tanığın talebinin kabul edilerek sanığın huzurda açık kimliğiyle ifade vermesini ancak tanığın kimliğinin açıklanmasıyla ilgili yayın yasağı konulmasını istedi. Mahkeme Heyeti Gizli Tanık Hisar’ın talebini oybirliğiyle kabul etti. Başkan Özese haberlerde gizli tanığın adının açıklanmasına yasak getirdi.

Hakları hatırlatıldı
Gizli tanık odasında kimlik tespiti yapılan Gizli Tanık Hisar daha sonra sanıkların basının ve izleyicilerin bulunduğu duruşma salonuna jandarma eşliğinde getirildi. Tanıklık yemini yaptırılan Gizli Tanık Hisar’a hakları hatırlatıldıktan sonra dinlendi. Gizli Tanık Hisar, “Ben 10 yıl cezaevinde kaldım. 1992 yılında Kırklareli Cezaevi’ndeydim. Mustafa Duyar yurtdışında teslim olunca oraya getirildi” dedi.
Özdemir Sabancı suikastı faili Mustafa Duyar ile kısa sürede samimi olduklarını anlatan Hisar, “Özdemir Sabancı’nın neden öldürmek istendiğini anlatmak istiyordu ancak kimseye güvenemiyordu” dedi.
“Zafer isimli başgardiyan bana Mustafa Duyar’ın öldürüleceğini söyledi” diyen Hisar, Ben Kırklareli Başsavcısı ile görüşerek her şeyi anlattım. Başsavcı, ‘Cezaevinde olmaz öyle şey’ dedi. Daha sonra ben ve Mustafa Duyar tekrar başsavcı ile görüştük. Duyar, güvenlikli diye Muğla’ya gidecekti ama Afyon’a gönderildi. Sonra, olayı öğrendiğim için benim de öldürüleceğimi öğrendim” dedi.

Gözyaşlarına boğuldu
Gizli tanık Hisar, şöyle devam etti: “Cezaevinde kalan tutuklulular Ahmet Yergüder, Sami Tokur ve başgardiyanın da aralarında bulunduğu 13 kişi odama geldi. Bunlar Karagümrük çetesinin bir numaralı adamlarıdır. Beni darp ederek ‘öldü’ diye bıraktılar. Bir gözümü kaybettim. Bu olayın ardından Mustafa Duyar da Afyon Cezaevi’nde öldürüldü.”
Bu olaylar nedeniyle travma yaşadığını gözyaşları içinde anlatan Hisar’a, Mahkeme Başkanı Özese, “Duygulanmadan anlatın, buyrun” dedi. Eski DGM savsısı Talat Şalk’ın, Mustafa Duyar’ın ölümüne ilişkin ifadesine başvurmak istediğini söyleyen Hisar, güvenlik nedeniyle ifade vermediğini belirtti.
Gizli tanık Hisar, kendisinin darp edilmesi ve Musafa Duyar’ın öldürülmesi olayından Kırklareli Başsavcısı, 1. ve 2. cezaevi müdürünün haberi olduğunu iddia etti. Gizli Tanık Hisar şu iddialarda bulundu: “Veli Küçük, ‘ağa’, ‘reis’, ‘başkan’ olarak tanınıyor. Bu insanlara 300 bin dolar verildiğini biliyorum. Karagümrük çetesine bu para Veli Küçük tarafından ödendi ya da aracılarıyla ödedi. Parayı da Sabancı ailesinden aldıklarını tahmin ediyorum. Veli Küçük cebinden bu kadar parayı veremez. ‘Sizin adınıza cezaevinde öldürdük’ diye Sabancı ailesini de susturmuşlardır. Sabancı ailesinin de bildiklerini anlatması lazım. Ben Veli Küçük Bey’den de davacıyım. Olayda azmettiren kendisidir. Beni ve Mustafa Duyar’ı vuran aynı kişiler. Bunlar ‘Ağa tarafından 300 bin dolar ağabeylere ödenmiştir’ diyor. Yani Vedat ve Nuri Ergin kardeşlere ödenmiştir.”

Semra Duyar dilekçe verdi
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Mustafa Duyar’ın Afyon Cezaevi’nde evlendiği Semra Polat Duyar’ın mahkemeye 2 Nisan 2012’de dilekçe gönderdiğini, Semra Polat Duyar’ın davaya müdahil olmak istediğini açıkladı. Duyar’ın, eşinin öldürülmesinde Ergenekon terör örgütünün parmağı olduğunu iddia ettiği, bu nedenle davaya müdahil olmak istediği ifade edildi. Duruşma bugüne ertelendi.