Hâkim duruşmada etek boyu ölçtü!

İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi Hâkimi Mehmet Yoylu dün görülen bir duruşmada davacı vekili olan avukat Tuğçe Çetin’in etek boyuna müdahale etti. Hâkim Yoylu, beyanda bulunan avukat Çetin’in sözünü keserek, “Masanın önüne çıkar mısınız? Bu etek boyu bir avukata yakışıyor mu? Müslüman bir ülkede yaşıyoruz” dedi. Hâkim Yoylu, Çetin’in eteğinin diz üstünden yaklaşık 15 cm yukarıda olduğunu, bu hali ile avukatlık mevzuatına ve giyim kuşam etik kurallarına aykırı olduğunu belirterek bu hususları tutanağa geçirdi. Hâkim daha sonra dinleyici sırasında bulunan iki avukata da Çetin’in etek boyunun avukatlık mevzuatına ve örfüne uygun olup olmadığı yönünde görüşlerini sordu. Avukatlar ise Çetin’in etek boyunun avukatlık hukuku ve örfüne uygun olduğunu söylediler. Söz alan davalı vekili de hâkime “Bence de özgürlük alanı ile ilgilidir. Müdahale edilmemesi gerekir” dedi.

Fotoğrafını çekmek istedi

Avukatlardan beklediği desteği alamayan Yoylu, bu kez de mahkemenin Yazı İşleri Müdürü’nü duruşma salonuna çağırdı. Yoylu, Çetin’in etek boyunun çok kısa olduğunu ve kendisinin kısa değerlendirmesi ile duruşma salonunda bulunan avukatların kısa değerlendirmesinin aynı olmayacağını belirterek baro başkanlığına bildirilmesi için etek boyunun cep telefonu ile fotoğraflanmasını istedi.

Bunun üzerine avukat Çetin etek boyunun çekilmesine itiraz etti. Bütün bu olanları tutanağa geçen hâkim daha sonra duruşmaya kaldığı yerden devam etti. Duruşmayı erteleyen hâkim duruşma zaptının da İstanbul Baro Başkanlığı’na gönderilmesine karar verdi. Zaptın sosyal medyaya yansımasının ardından kamuoyunda hâkime yönelik büyük bir tepki oluştu. Bu tepki üzerine Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, bir grup avukatla duruşma salonuna gitti. Hâkime tepki gösteren Durakoğlu, Yoylu’ya “Ayağa kalkar mısınız? Fermuarınız açık galiba” dedi. Bunun üzerine diğer avukatlar da “Yazı işleri müdürünü çağıralım” diye bağırarak Durakoğlu’na destek verdi. Avukatlar masalara vurarak da hâkime tepki gösterdi. Hâkim Yoylu’nun bu sırada, “Beni dinler misiniz. Dışarı çıkarırım” demesi üzerine Baro Başkanı Durakoğlu, “Hayır dinlemiyorum. Biz sizi çok dinledik. Senin öyle bir yetkin yok kimse boşaltamaz burayı. Ayağa kalkar mısınız, ayağa kalkın lütfen” cevabını verdi.

Barodan şikâyet dilekçesi

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin HSK Başkanlığı’na gönderilmek üzere hazırladığı dilekçede “Yoylu’nun cübbesiz ve top sakallı olarak duruşmaları yürüttüğü, duruşma sırasında sürekli kendi kendine konuştuğu, bir avukata kulağında küpesi olması nedeniyle ‘bir er kişi küpe takar mı?’ diyerek sataşmada bulunduğu” ifade edildi. Dilekçede, “Hâkimin yıllardır duruşmaları cübbesiz, kravatsız, kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı olarak katıldığı, duruşmalardaki hal ve hareketlerinin de normal usul ve teamüllere aykırı olduğuna ilişkin pek çok şikâyet baromuza gelmektedir” denildi.

‘Yüz karası’

Olayla ilgili Milliyet’e değerlendirme yapan Mehmet Durakoğlu şunları söyledi:

“Bir hâkimin bir avukatın giyimine karışması asla söz konusu olamaz. Bu hâkim Balıkesir’de bir avukatın üstüne yürüyüp yumruk atmış bir kişi. Bununla ilgili soruşturma geçirdi ve İstanbul’a gönderildi. Şeker hastası kendisi. Böyle şeyler yapıp yapıp ‘Ben şeker hastasıyım’ diyen biri. Bu kişi yargıçların yüz karası. Yargıçların bu kişiyi aralarından temizlemesi gerekiyor. Bu kişinin arkasında güvendiği biri mi var? Bu rezilliği tutanağa geçirebilecek cesareti nereden alıyor, merak ediyorum. Ben kendisine layık olduğu cevabı yazacağım. Kimseye karışamaz bir avukat ister mini etekle isterse başörtüsüyle duruşmaya gelir. HSK’ya şikâyet edeceğiz.”

Bakan Gül’den hâkime tepki

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de twitter’dan yaptığı açıklamada, İstanbul Anadolu Adliyesi’nde bir kadın avukatın kıyafet tercihi nedeniyle maruz kaldığı “tatsız, talihsiz ve hukuksuz” olayla ilgili olarak HSK’nin soruşturma başlattığını hatırlattı. En kısa sürede yasal gereğinin yapılması için sürecin takipçisi olduğunu bildiren Gül, şunları kaydetti:

“Mesleğinde 30 yıldan fazla bir süreyi geride bırakmış, artık geriden gelenlere iyi örnek olması gereken bir yargı mensubunun önündeki davayla değil de avukatın kılık kıyafetiyle meşgul olması hiçbir şartla kabul edilemez. Hukuk sistemimiz, adalet dağıtırken de adalet ararken de hiç kimsenin kılık, kıyafet veya yaşam tarzı nedeniyle ayrımcılığa ve keyfi işleme maruz kalmasına izin veremez, göz yumamaz.”