Gündem Hahamlığındaki soru işaretleri artıyor

Hahamlığındaki soru işaretleri artıyor

19.11.2008 - 01:26 | Son Güncellenme:

Milliyet’in ulaştığı Toronto Hahamlar Kurulu Başkanlığı, “Tuncay Güney ya da Daniel Guney adı bizde kayıtlı bir hahama ait değil” derken, Güney’in mensubu olduğunu ileri sürdüğü Jacob’s House adlı kuruluşun da resmi izin almadan başka bir kurum adına bağış topladığı ortaya çıktı

Hahamlığındaki soru işaretleri artıyor

Ergenekon soruşturmasının en önemli dayanaklarından birini oluşturan ve katıldığı televizyon programları aracılığıyla soruşturmaya etki eden Tuncay Güney’in yaşadığı Kanada’nın Toronto kentinde kalabalık bir Yahudi nüfus bulunuyor.
Güney’in daha önce gazetelere mülakat verip resim çektirdiği Bathurst Caddesi üzerinde irili ufaklı 60-70 sinagog yer alıyor. Ancak bu sinagoglarda “haham” sıfatıyla görev yapabilmek ya da bu unvanı kullanmak için Kuzey Amerika ve Kanada’daki birkaç büyük Yahudi teoloji okulundan birinde en az beş yıllık bir eğitim almak gerekiyor.

‘Bizde kayıtlı değil’
Milliyet’in ulaştığı Toronto Hahamlar Kurulu (Toronto Board of Rabbis) Başkanı Haham Michael Dolgin’in ofisinden yetkililer, “Tuncay Güney ya da Daniel Guney adı bizde kayıtlı bir hahama ait değil. Biz dinin reformcu kanadını temsil ediyoruz. Ortodoks kanat adına konuşamayız. Ama bu isim bize hiçbir şey ifade etmedi” dediler. Ontario’daki Ortodoks Yahudi Cemaati’nin en önde gelen isimlerinden ve Shaarei Tefillah Cemaati’nin Hahamı Moshe Stern de “Tuncay Güney ismini Haham olarak hiç duymadım” dedi.
Hahamlar Kurulu’ndan alınan bilgiye göre, bir kişinin haham olması için aldığı eğitim yeterli olmuyor. Bölgede din eğitimi veren üniversitelerden birinden “hahamlık rütbesi” almış olması (ordained) gerekiyor. Bu okullar şöyle sıralanıyor:
- Hebrew Union College
- Theological Seminary of Toronto
- Orthodox Union

Ne ismi, ne fotoğrafı var
İlk iki üniversitenin son üç yıllık rütbelendirme ve mezuniyet listesinde Güney’in ismi de fotoğrafı da yer almıyor. Güney’in Yahudiliğin Ortodoks kanadı içinde yer alan son okulda dört yılda haham olmasının zor olduğu belirtiliyor.
Güney’in mensubu olduğunu iddia ettiği Jacob House isimli kuruluşun da Beth Haderech Sinagogu adına bağış topladığı ortaya çıktı.
Sitede yer alan logonun deniz feneri şeklinde olması dikkat çekerken, sitede “Beth Haderech Sinagogu’nun desteğiyle ayakta duruyoruz. Bağışlarınızı oraya gönderin” ifadesi yer alıyor.

‘Bahsettiğiniz ismi hiç duymadım’
Ontario’daki Ortodoks Yahudi Cemaati’nin en önde gelen isimlerinden ve Shaarei Tefillah Cemaati’nin Hahamı Moshe Stern, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Bizde Haham olmak için reformcu kanattan daha da uzun bir eğitim gerekir. Eğitimin sonunda Smicha dediğimiz bir belge verilir. Bunu almayan Haham sayılmaz. Bahsettiğiniz ismi Haham olarak hiç duymadım. Eğer gerçekten Haham ise belgesini gururla göstermesi gerekir” dedi.

‘Güney’in gösterdiği adres bir ofis’
Moshe Stern, Tuncay Güney’in web sitesinde adres olarak gösterdiği ve bağış topladığı Beth Haderech Cemaati’nin adresinin de bir ofis binasına ait olduğuna dikkat çekti. Kanada’da resmi makamların bu konularda çok gevşek olduğunu belirten Stern, “Resmi bir makama birileri bu adam bizim imamımız, hocamız, papazımızdır diye yazı yazarsa onlar öyle kaydeder. Ama bunun dini açıdan hiçbir anlamı yoktur” diye ekledi.

Haberin Devamı

Başka dinden biri en az 11 senede haham olabilir
SERHAT OĞUZ İstanbul

Gerek bir başka dinden Museviliğe geçişin zorlukları, gerekse Hahamlık eğitiminin uzun sürmesi Tuncay Güney’in Hahamlık iddialarını büyük ölçüde çürütüyor.
Türk Musevi Cemaati’ne göre, “Güney’in Türkiye’den ayrıldığı 2001’den sonra haham olması bu çerçevede zaten mümkün değil.” Türkiye Hahambaşılığı Sekreteri Yusuf Altıntaş, “Başka bir dinden Museviliğe geçmek zor olduğu için bazen yıllar alabiliyor. Daha sonra rabay olabilmek için ise toplam 11 yıl eğitim gerekiyor. Bir Müslümanın rabay olabilmesi için yaklaşık 15 yıl gerekir” dedi.
Milliyet’e Museviliğe geçiş ve rabay (din bilimcisi) olma kademelerini anlatan Altıntaş’a göre, iki süreç şu aşamalardan oluşuyor:
Museviliğe geçiş:
- Başka bir dinden Museviliğe geçmek isteyen kişinin dini daha önceden bilmesi ve tatbik etmesi şartı aranıyor.
- İkinci aşamada ise, bu kişinin maddi menfaat, muhit edinme ya da bir Yahudi’yle evlenmek amacı güdüp gütmediği inceleniyor.
- Son aşamada ise, hahamlardan oluşan bir kurul, dini bilgiler ve amaç konusunda talepte bulunan kişiyi defalarca sınamadan geçiriyor. İbranice bilme şartı aranmıyor ancak sınama bazen yıllarca sürebiliyor. Kurulun onaylaması halinde kişi Museviliğe kabul ediliyor.
Hahamlık eğitimi:
- Yeşiva adıyla dini eğitim verilen okullarda 4 yıl lisans eğitimi alınması gerekiyor.
- Bu zorlu eğitimde kişinin İbranice ve İbranice’nin bir lehçesi olan Aramca dilini çok iyi öğrenmesi isteniyor.
- Yüksek düzeyde Tevrat bilgisine sahip olması sağlanıyor.
- Yan yana 10 harften bir cümle çıkaracak kadar iyi bir dini eğitimden geçen öğrenci, 4 yıllık lisans eğitimini tamamladığında sadece rabay adayı oluyor.
- Daha sonra 7 yıllık lisans üstü eğitim süreci başlıyor. Bu süreçte Tevrat, Talmut gibi kutsal kitaplarla ilgili ciddi uzmanlaşma; evlilik, gıda gibi konularda derinleşme sağlanıyor.
- Tüm bu eğitimlerden sonra kişinin rabaylığı onaylanıyor.

Haberin Devamı

Hahamlığındaki soru işaretleri artıyor

Güney ‘Doğuştan Museviyim’ demişti
Tuncay Güney, çeşitli tarihlerde verdiği röportajlarda, diniyle ilgili ilginç iddialarda bulunmuştu. Güney’in farklı iddiaları şunlar:
- Gazeteci Şaban Arslan’ın kaleme aldığı ve geçen ay piyasaya çıkan “Rabay Kurye Tuncay Güney” adlı kitapta, ABD’ye nasıl kaçtığını şöyle anlatıyor:
“Sorgudan sonra Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan bana ‘S.. git bu ülkeden, herkesin başını belaya sokacaksın’ dedi. Yurtdışına çıkış yasağım vardı. Atatürk Havalimanı’nda emniyet müdür yardımcısına ve bir polise 600 dolar rüşvet vererek çıkış yaptım. Amerika’da Abdullah Çatlı’ya kimliğini veren Urfalı otelci Mehmet Özbay’la görüştüm. 2004’te Kanada’ya gelerek (Yakup’un oğulları) cemaatinde görev aldım. Biz burada Tanrı’nın İsraili için çalışıyoruz. Tevrat’a göre Mesih’i bekleyenleriz yani.”
- Güney, 18 Temmuz 2008’de katıldığı 32. Gün programında ise, Türkiye’deyken dinini gizlediğini ima ederek, “İçimde Yahudilik vardı. Birçok insan Türkiye’de dönmüş bir insan olarak yaşayabilir. Bugün Türkiye’de gizli din taşıyanlar vardır. Türkiye’de nasıl yaşamam gerekiyorsa yaşadım. Ama ben “tanrının İsraili”ne inanıyorum ve mesihi bekleyenlerdenim. Ben mesihim demedim, beni deli saçması bir adam yerine koyup yıpratmaya çalıştılar.”
- 22 Mart’ta Yeni Şafak’ta yayımlanan röportajında ise, doğuştan Musevi olduğunu iddia ederek, “Rahmetli babam göçmen, Sabetayist. Annem yaşlı 73 yaşında. Bu konuda sakladığım bir şey yok. Ama o kanala girerken benden, Müslüman olduğuma dair yazı istediler. Müftülüğe gidip 130 dolara aldığım ‘Müslüman olmuştur’ diye bir yazı götürüp verdim” dedi.
- Güney, haham olarak tanıtıldığı Sabah gazetesindeki 22 Nisan tarihli röportajında ise, yurtdışına çıkışını “Ben de elimi kolumu sallaya sallaya Amerika’ya oradan Kanada’ya geçtim” diye anlattı.