Gündem Hepimizin öğrenme stili farklı

Hepimizin öğrenme stili farklı

16.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Okulumuzda 4. sınıfta herkese öğrenme stilleri testi uygulanıyor. Genç Gazete sayfamız için annemiz Eda Özülkü’ye de bu test yapıldı. Buna göre; ben masa başında oturarak daha iyi öğreniyorum, annem öğleden sonra insanı... Kardeşim Volkan ise sessiz ortamları tercih ediyor. Peki, sizin öğrenme stiliniz hangisi?

Hepimizin öğrenme stili farklı

HERKESİN öğrenme stili farklı. Kimimiz global, kimimiz analitiğiz. Hepimizin görsel, işitsel, dokunsal ve kinestetik tercihleri var. Türkiye’nin ilk, dünyanın 34. Öğrenme Stilleri Merkezi olan okulumuzda, 4. sınıfta yapılan Öğrenme Stilleri Envanteri (ELSA) 7. sınıfta tekrarlanıyor.

Öğretmenlerimiz, bu testler sonucuna göre sınıfta ders anlatımlarını hepimizin öğrenme stillerine hitap edecek şekilde düzenliyorlar. Ders içerikleri ve eğitim materyallerimiz de, beyin işleyişimiz açısından global ya da analitik olma özelliklerimiz göz önünde bulundurularak planlanıyor. Böylece tam bir öğrenme stilleri eğitim modeliyle öğreniyoruz. Bütün duvarların projelerle kaplı olduğu okulumuzda, ‘duvarsız eğitim modeli’ ile tam öğrenme konsepti tamamlanıyor ve öğrenmememiz mümkün olmuyor!

Haberin Devamı

Üstün öğrenme stili yok
Rehber öğretmenlerimizin verdikleri bilgilere göre; tam öğrenmeyi sağlama amacını taşıyan Öğrenim Stilleri dikkate alınarak yapılan eğitimle ders başarısı arasında olumlu bir ilişki olduğu kanıtlanmış. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, öğrenme stillerine uygun olarak yapılan matematik eğitiminde başarının yüzde 40 oranında arttığı görülmüş. Bütün Bilfen Okullarında yapılan bu test sonucunda etkin öğrenme şartları ortaya çıkıyor. Işık, ses, sıcaklık gibi dış faktörler de dikkate alınıyor. Mesela, öğrenme ortamının aydınlık olması gerektiği düşünülüyor ama bazı arkadaşlarımı çok ışık rahatsız ediyor. Bir arkadaşım ders dinlerken ayağını sallıyor, diğeri bu hareketten rahatsız olabiliyor. Bazı arkadaşlarım sınıfın sıcak olmasını isterken bazıları serin bir ortamı tercih ediyor.
Öğretmenlerimiz, her birimizin öğrenme stiline göre ortam hazırlıyor. Sıcak ortam seven kaloriferin yanına, aydınlık seven cam kenarına geçiyor. Her sınıfta farklı öğrenme stillerine sahip öğrencilerin bulunması tercih ediliyor ki herkesin birbiri ile etkileşim halinde olduğu bir öğrenme ortamı yaratılıyor.

Haberin Devamı

Ailelere de yol gösteriyor
Öğrenme stilleri testinden çıkan bilgiler velilerle de paylaşılıyor ve ev ortamında da dikkate alınıyor. Bilfen Okullarında Müzik Öğretmeni olan annemiz Eda Özülkü’ye bu test yapıldı. Şimdi kendisi üşüyorsa da biz ders çalışırken camı açmak istiyorsak camı kapatmak yerine izin veriyor. Böylece hem evde hem okulda, hepimizin öğrenme stiline uygun ortam sağlanıyor.
Babam Metin Özülkü, bu testi yapmaya fırsat bulamadı. Ancak okulumuzdan aldığı bilgilerden ve bizim sonuçlarımızdan yola çıkarak öğrenme stilini şöyle anlatıyor: “Sessiz ve sakin bir ortamda konsantre olabiliyorum. Sıcak sevmiyorum. Üretirken yalnız olmayı tercih ediyorum. Deneyimleyerek öğrendiğim bilgiler daha kalıcı oluyor.”

Kendini tanı, iyi öğren!

Annemiz Eda Özülkü öğleden sonra insanı. Bu kişiler öğrenirken konuyla ilgili kendini ifade etmeye, öğrendiğini çevresindekilere anlatmaya ihtiyaç duyuyor. Tüm vücudunu aktif olarak kullanabildiği kinestetik etkinlikler tam onlara göre. Yalnız çalışmayı sevmiyor, bir çalışma arkadaşı olduğunda daha iyi öğrenebiliyor. Sabahın erken saatleri yerine yeni bir bilgiyi öğrenirken öğleden sonra ve akşam saatlerini tercih ediyor. Sese duyarlı, bu yüzden konsantre olabilmek için sessizliğe ihtiyaç duyuyor.

Sessiz ortamı sevenler
Ben Volkan Özülkü. Sessiz ortamları seviyorum. Benim gibi kişilerin algısal tercihi görsel olduğu için okuduğumuz ve gördüğümüz şeyleri büyük ölçüde hatırlıyoruz. Aynı zamanda kinestetik bir yapımız olduğu için deneyler, alan çalışmaları, geziler, canlandırma ve skeçler en iyi öğrenme yollarımız. İyi aydınlatılmış, serin ve sessiz ortamlarda, yalnız çalışmayı tercih ediyoruz. Öğleye doğru en verimli olduğumuz zaman dilimi. Çalışmalarımız sırasında kısa molalar vermeyi tercih ediyoruz. Ders çalışırken atıştırmak konsantre olmamızı sağlıyor.

Uzun süre çalışabilenler
Ben Baran Özülkü. Benim gibi kişilerin çalışmak için en verimli olduğu zaman dilimi sabah saatleri. İkili ya da küçük gruplarla çalışmayı tercih ediyoruz. Formal bir oturma düzeninde daha rahat konsantre olabilirken rahat koltukta ya da yatak üzerinde oturmak dikkatimizin dağılmasına sebep olabiliyor. Hareket ihtiyacı duymadan uzun süre çalışmalarımızı sürdürebiliyoruz. Bizim için de hareket ve görselliği aynı anda sunan deneyler, geziler, canlandırma ve skeçler, en uygun öğrenme yöntemleri.

Haberin Devamı

Hedef koy, çalış sınavı kazan

Haberin Devamı

Üniversite sınavları yaklaşırken, “Kaç net çıkarmalıyım?” sorusunun yanına “Hangi bölümü seçmeliyim?” sorusu da ekleniyor. Bilfen Liselerinde bizler, lise son sınıfa gelene kadar akademik hedeflerimizi belirlemenin yanı sıra sosyal, kültürel aktivitelerle kendimizi de tanımaya çalışıyoruz. Hocalarımızın, “Tek belirleyicinin sınav puanı olmaması için kendinize çoklu kariyer planı hazırlayın” uyarılarını dikkate alarak, üniversite sınavına hazırlanan arkadaşım Bilfen Çamlıca Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Esra Dilbaz’a merak ettiğim soruları sordum:

Sınava hazırlanırken nasıl bir çalışma planı uyguluyorsun?
Sınava hazırlanırken okulumun ve çevremdekilerin önerilerini de göz önünde bulundurarak kendime uygun olan, aynı zamanda beni sınava en iyi yönde hazırladığını düşündüğüm, sosyal aktivitelerime vakit ayırabileceğim bir çalışma programı uyguluyorum.
n Deneme sınavları ne kadar yol gösterici oluyor?
Deneme sınavları bu süreçte en önemli gösterge. Çünkü girdiğimiz her deneme, bizi asıl sınava alıştırıyor, sınav heyecanımızı azaltıyor. Konulardaki eksikliklerimi bulmamı ve sınav süresini en iyi şekilde yönetmemi sağlarken, soruları çözerken kendime en uygun yöntemi bulmamda da yardımcı oluyor.

Hedefinizi belirlediniz mi?
Tabii ki. Öncelikle en iyi puana ve en iyi sıralamaya sahip olmayı hedefledim. Hayalim ‘tıp’ bölümünü de odak noktama yerleştirdim. Bunun için çok iyi ve düzenli bir çalışma temposu içindeyim.

Okulunuzda sınav yönelik nasıl bir hazırlık programı uygulanıyor?
Okulumuz bizi, sadece son yıl değil okula adım attığımız ilk andan itibaren en iyi şekilde sınava yönelik hazırlıyor. Son yıl da bu programı çok daha disiplinli ve sıkı bir şekilde uyguluyoruz. Her hafta yapılan denemeler, hafta sonu bizim için özel ders materyalleriyle hazırlanan üniversite hazırlık kursu ve sınava yönelik hazırlanan özel sorularla hummalı bir hazırlık süreci geçiriyoruz.

Sınav stresiyle nasıl baş ediyorsun?
Gitar çalıp şarkı söyleyemek, kedimle oyunlar oynamak, yüzmek, koşmak ve bisiklete binmek beni rahatlatıyor ve zihnimi dinlendiriyor.

Haberin Devamı

DİNOZORLARA HAYAT VERDİK!

Kerem İnan Acarkent Bilfen Anaokulu öğrencisi
Öğretmenlerimiz bizlere her zaman dünyamızı yaşayan diğer canlılarla da paylaştığımızı anlatır. Bizler dünyamızı hem bitkilerle hem de hayvanlarla paylaşıyoruz. Eğer onlara sahip çıkmazsak nesilleri tükenir. Mesela çok uzun yıllar önce yaşayan hayvanlardan bazıları artık yaşamıyor. Biz de bu hayvanları araştırdık. En çok ilgimizi çeken dinozorlar oldu. Bu nedenle anaokullarımızda dinozorlara yeniden hayat vermek için proje yaptık. Önce yaşamlarını araştırdık, sonra da modellerini yaptık. Hem onları yakından tanıdık hem de çok eğlendik.

Biyoloji Bilim Kampı’ndayız!

Arkadaşlarım Menekşe İris Canbaz, İpek Bodur, Hasan Can Sevindir ile sömestr tatilini Antalya’da düzenlenen Biyoloji Bilim Kampı'nda değerlendirdik. Türkiye Biyoloji Olimpiyatları'nın düzenlenmesinde önemli rolü olan Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Uz. Yusuf Durmuş’un organize ettiği kampa giderken çok heyecanlıydık. Kafamızda merak ettiğimiz birçok soru vardı: Bu kampa kimler katılacak, kampta neler göreceğiz, kampın bize katkısı neler olacak?
Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlarımızla hemen kaynaşıp kendimizi evimizde gibi hissettik. Yoğun ders temposunun arasında bu arkadaşça ortam bizi rahatlatmaya yetti de arttı bile...
Yoğun ve bir o kadar keyifli ders programında, Genetik ve Evrim, Omurgalı Hayvanlar, Botanik ve daha pek çok konu vardı. Öğrendiklerimiz bize, biyolojinin gizemli dünyasını çözmek için bir adım daha attırdı. Ayrıca belgeseller, mikroskop ve arazi çalışmaları da merakımızı artıran etkinlikler arasındaydı.
Doğada gözlem ve araştırma yapabilme becerisi kazandık. Deneyimli akademisyenlerle tanışma fırsatı yakaladık. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, moleküler biyoloji, çevre mühendisliği, fizik tedavi gibi bölümler için biyoloji sorularını yapabilmek adına büyük avantaj sağladık. Ulusal ve uluslararası sınavlar için de sağlam bir biyoloji altyapısı oluşturduk. Geleceğin bilim insanları olmaya aday biz gençler, kampta öğrendiğimiz bilgiler ışığında ülkemizi aydın ülkeler seviyesine çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız!

BİLFEN’DEN HABERLER - 5 yeni kampüsümüz geliyor

Bilfen Eğitim Kurumları, çeyrek asırlık köklü eğitim geçmişini 2015-2016 öğretim yılında Ege ve Akdeniz’e taşıyor. İzmir, Antalya, İskenderun ile Bursa ve Gebze’de okul kampuslarının hazırlıklarını sürdüren Bilfen, yaklaşık 14 bin öğrenciye hizmet vermeyi hedefliyor. Bu öğretim yılında Ankara ve Kayseri kampuslarında her kademede hizmet sunan Bilfen, İstanbul Halkalı’da ilkokul ve ortaokulunu, Bursa ve Antalya’da da anaokullarını açtı. Yeni açılan okullarında eğitim kadrolarını Bilfen misyonu taşıyan, deneyimli mevcut çalışanlarından oluşturan Bilfen, böylece hem yeni kadrolar için istihdam yaratıyor hem de tecrübelerini yeni okullarına aktarıyor.

TEOG-1’de % 97.95 başarı

Bilfen Okulları, 2014-2015 öğretim yılında Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarının ilk basamağını rekor başarıyla tamamladı. 8. sınıfta öğrenim gören 766 Bilfenli öğrencinin genel başarı ortalaması yüzde 97.95 olurken tüm soruları doğru yanıtlayan öğrenci sayısı 235 oldu. 6 dersten girilen sınavların hepsinde rekor doğru cevap ortalamasına ulaşan öğrenciler, 29-30 Nisan tarihlerinde yapılacak sınav için hazırlıklarını yapmaya başladı.

Bilfenli olmak isteyen parmağını kaldırsın!

Bilfen İlköğretim Kurumları, 2015-2016 öğretim yılı için 14 Mart Cumartesi günü Bilfen Giriş Sınavı yapıyor. Birinci sınıflar için başvuru sırası, 2 ve 3. sınıflar için yapılacak mülakat sonuçlarının dikkate alınacağı kayıtlarda; 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için ise “Bilfen Giriş Sınavı” ile öğrenci alınıyor. Son başvuru tarihi 13 Mart olan sınav için; 2 adet vesikalık fotoğraf, nüfus cüzdanı fotokopisi ve Bilfen Eğitim Vakfı'na bağışlanmak üzere sınav ücretini yatırmak gerekiyor. Tüm gelirinin, başarılı fakat yardıma ihtiyacı olan ailelerin çocuklarının eğitimi için kullanılacağı sınav için öğrencilerin eğitim görmek istedikleri okullara başvuru yapmaları gerekiyor.
Bilgi için: www.bilfen.com