Gündem Hocaların zihni sülfürik asit dolu

Hocaların zihni sülfürik asit dolu

30.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ak Partili İsmet Uçma’nın kadına karşı şiddet komisyonunda kullandığı “Mahallenin namusu diye bir şey geliştirebiliriz” ve “Kuran kursu hocalarının tamamının zihinleri sülfürik asit dolu” ifadeleri tartışma yarattı

Hocaların zihni sülfürik asit dolu

Kadına şiddeti önlemek için Meclis’te kurulan komisyonda, “Mahallenin namusu diye bir şey geliştirebiliriz. Birine bir şey yapılıyorsa herkes ona sahip çıkar, yapanı ifna (yok etmek) eder” sözleri tartışma yaratan Ak Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma’nın diyanet ve ilişkiler üzerinde açıklamaları ortaya çıktı. Komisyon tutanaklarına göre, Uçma, ensest ilişkileri “toplumsal sapkınlık” olarak nitelerken, “Sürekli babanın kıza, kardeşin kız kardeşe bu tür tecavüzlerde bulunduğundan bahsederdik ama annelerin erkek çocuklarına tacizleri var -bunları hiç konuşmuyoruz ama- ya da kız kardeşin evdeki erkek çocuğuna karşı. Bunu bir ayrımcı anlayışla çözemeyiz” dedi. Uçma’nın tutanaklara yansıyan bazı ifadeleri şöyle:

‘Uydurma hadisler’
l Hani uydurma bir hadis var ya, ‘Birisinin diğerine secde etmesini isteseydim -Allah’tan başkasına secde edilir mi?- kadının kocasına secde etmesini emrederdim’ diye. Allah’ın Resulünü ve yüce elçileri bundan tenzih ederiz. Bunlar iftiradır elçilere. Evet, cinsel sorumluluğu açısından. Hani siz bilirsiniz, eli hamurda da olsa eşinin taleplerini yerine getirmesi gerekir gibi. Bunların tamamı Allah’a ve aziz elçilerine iftiralardır.
l Özü şu; Eğer bunu biz hayata geçirebilirsek bu konular... Yani diyelim ki bir konuyu anlatması gerekiyor, polise git kayıt tutu şu bu yerine, gidip güvendiği bir müftüyle... Ama bunu tarikat mensuplarına falan gönderirseniz zaten mistik şizofreniyle yani müşrik şizofreni aynı şeydir. Bunların arasında fazla fark yoktur. Onun ayaklarını yerden keser uçurur falan. Yani ayakları yere basan, Kuran merkezli bir anlayışla bu işleri arıtıp durultmamız lazım. Başta Diyanet olmak üzere bir İslam rönesansına ihtiyaç vardır. Diyanet’te özellikle kimi konuşmacıların ya da görevlendirdiğiniz imamların, Kuran kursu hocalarının tamamının zihinleri sülfürik asit dolu. Bunları nasıl temizleyeceğiz? Bunun için bir kaynak arıtımına gidilmesi gerekiyor.

‘İmamlar, evleri gezsin’
l Camilerimizdeki görevlilerimiz iyi yetişmiş olsalar, mahallelerinde olan bu tür olaylarda, mahallede bir genç, bir genç kız, bir delikanlı, evinde huzursuzluk olan bir anne ya da bir baba ona gidebilse ya da o gitse, mahalleyle iç içe olsa... Ben sizin müftülerinizi falan biliyorum. Ya bunlar devlet memurları. Toplumun içine bile çıkmıyorlar. Gitseler esnafın çayını içseler, ailelerle tanışsalar. Ondan sonra ‘Hristiyanlar misyonerlik yapıyor, İncil dağıtıyor’ diyorsunuz. Ne yapsınlar? Ee, sizden kitapları almak bayağı pahalı.
l Ülkemizde bulunan bütün inanç grupları, kanaat önderleri, her iki kurum tarafından, İnsan Hakları Kurumu tarafından da ya da Komisyon tarafından da çağrılabilir ve onların da bu toplumsal şiddet konusunda ya da başka konularda ön çalışmalar yapıp kendilerini müracaat merci hâline koyabilirler. Bunlara Museviler, Hristiyanlar, Alevi cemevleri dahildir.”

Haberin Devamı

Öğretim görevlisi erkek sığınma evinde

Kadına yönelik şiddet tartışılırken, Türkiye’de erkekler için İzmir ve İstanbul’da açılan iki sığınmaevinde öğretim görevlisinin bile kaldığı ortaya çıktı. En dikkat çeken nokta erkeklerin de kadınlar gibi şiddetten ve barınmadan dert yanmaları oldu. Meclis’te Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Arzu Gür İstanbul’daki erkek sığınma evinin işleyişini ve konuklarına ilişkin sunum yaptı. Sunumda öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
l İstanbul’da 3 katlı bir villada 4 güvenlikle korunan 12 kişi kapasiteli bir erkek sığınma evi bulunuyor.
l 15 Ocak 2015’e kadar 15 erkeğin sığınma evine kabulü gerçekleştirildi. 15 vakanın 15’i için de emniyetten barınma tedbir kararı aldı.
l Sığınan bu kişilerin sığınma evlerine alınma nedenleri “Ölüm tehdidi alması nedeniyle barınma talep eden 4, tedbir kararı nedeniyle 3, hayati tehlike altında olan 2, töre nedeniyle sığınan 1, eşinden tehdit alan 1, kız kaçırma nedeniyle hayati tehlikesi olan 1, aile içi şiddet nedeniyle 1, Zorla evlilik yaptığı için ölüm tehdidi alan 1 ve barınma sorunu olan 1 kişi” olarak sıralandı.

75 yaşında sığınmacı
l En genç sığınma talebi 21 yaşındaki bir üniversite öğrencisinden gelirken en yaşlı kişi 75 yaşında çocuklarından şiddet gören bir emekli oldu.
l İş durumlarına bakıldığında ise 4’ü tekstil, 3’ü işsiz, 2’si emekli, diğerleri ise çiftçi, öğrenci, engelli aylığı alan bir kişi ve öğretim görevlisi yer alıyor.