İki amiral geçen yıl terfi almış

Aynı toplantıda Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu’nun ABD’nin Norfolk kentindeki NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı Komuta Kontrol Konuşlanma ve İdame Edilebirlik Daire Başkanlığı’na, Tuğamiral Ali Suat Aktürk’ün de Genelkurmay Başkanlığı Kuvvetler Geliştirme ve Kaynaklar Yönetim Daire Başkanlığı Kaynaklar Yönetim Yardımcılığı görevine atandığı öğrenildi.
İzmir merkezli 10 ilde yürütülen Paralel Devlet Yapılanması operasyonu kapsamında savcılığa getirilmesi talimatı verilen 6 muvazzaf subaydan 5’i hakkında talimat uygulanamamıştı. Savcılığa getirilmesi talimatı verilen isimlerden birinin tümamiral, diğerinin de tuğamiral rütbesinde yer alması dikkati çekti. Alınan bilgilere göre, Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu ve Tuğamiral Ali Suat Aktürk, geçen sene dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplanan Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısında bu rütbelere atandılar.
Geçen yıl terfi aldılar
Tümamiral Uğurlu, ikinci, Tuğamiral Aktürk ise üçüncü sıradan yeni rütbelerini taktı. Aynı toplantıda Uğurlu’nun Erdek’teki Mayın Filo Komutanlığı’ndan ABD’nin Norfolk kentindeki NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı Komuta Kontrol Konuşlanma ve İdame Edilebirlik Daire Başkanlığı’na; Tuğamiral Aktürk’ün de Gölcük’teki 5. Muhrip Filotillası Komodorluğu’ndan Ankara’daki Genelkurmay Başkanlığı Kuvvetler Geliştirme ve Kaynaklar Yönetim Daire Başkanlığı Kaynaklar Yönetim Yardımcılığı görevine atanması kararı alındı. Terfi ve atama kararları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla işleme kondu.
2011 YAŞ’ta amiralliğe
Tümamiral Uğurlu’nun, TSK’nın komuta kademesinin sil baştan yenilendiği 2011 YAŞ’ında ise tuğamiralliğe 1. sıradan terfi olduğu ortaya çıktı. Uğurlu, bu Şûra’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın tüm personeline ait işlemlerin bağlı bulunduğu kritik Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı’na atanmıştı. İzmir merkezli operasyon, askeri personelin etnik kökenlerine göre fişlendiği iddiasıyla gerçekleştiriliyor.
2011 yılındaki Şûra toplantısından bir gün önce dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile kuvvet komutanları, Balyoz ve Ergenekon operasyonlarına tepki olarak istifa etmişlerdi.
Mağdurlar ne dedi?
Ömer Faruk Erdoğan (Emekli Deniz Kurmay Albay): “Ordunun içindeki bazı arkadaşlar kullanıldı. Ne yazık ki bu kişiler mensubu oldukları cemaatin menfaatleri için bu işleri yaptıklarını sandılar. Bunların birçoğu kandırılmış insanlar. TSK içindeki bu yapı aslında yabancı ülkelerin istihbarat örgütlerine çalıştılar. Atabeyler soruşturması F tipinin prototip davasıdır. En gelişmiş versiyon ise İzmir Casusluk davasıdır. İzmir Casusluk; kumpasçıların yeteneklerini doruğa çıkardıkları davadır. O dönem biz mağdurların sesini maalesef komutanlarımız bile duymak istemedi. Ne yazık ki korktular. Halbuki makamda oturanların korkmaması gerekir. TSK içindeki yapının gücünü gördüler. Dik duran komutanlar da oldu. Kumpasçılar yavaş yavaş adalet önüne çıkartılıyor. Bu çetenin TSK içindeki uzantılarını ilk kez kanun önüne çıkartan İzmir’deki savcı olmuştur. Adalet yerini bulacaktır.”
Coşkun Başbuğ (Kara İstihbarat Emekli Albay): “Davada 2 numara olarak yargılandım. Esas hedef bizdik. Cezaevinden çıkar çıkmaz F tipinin emniyet ve yargıdaki elemanları hakkında suç duyurusunda bulunmuştum. Savcı Bato, soruşturma başlattı. Ben o zamanda da ifade ettim. FETÖ yapılanmasının ahtapot gibi çok kolu var. Emniyet ve yargı bu kollardan sadece biri. Bunun medya ve TSK ayağı var. Medya ayağı için de suç duyurusunda bulundum. Arkasından TSK ile ilgili operasyon bekliyordum çıkmazsa suç duyurusunda bulunacaktım. Gözaltı kararı TSK’daki F tipi örgüte yönelik ilk giriş ayağı. F tipinin TSK’daki yapılanmasına hiç dokunulmamıştı. Bu soruşturma hem örgüt, hem ülke için çok önemli. F tipinde panik had safhada. 5 muvazzaf subaya aynı anda rapor verenler hakkında da işlem yapılmalı. Ortada şüphe uyandıran bir durum var. Bizim yargılandığımız davada ezbere bilirkişi raporu veren heyetin tamamı F tipi örgüt elemanları. Bu kişiler halen görevdeler.”