‘İki mavinin kuvvet çarpanı’

Denizlerin uluslararası politikalarda ve ülkelerin güvenliğinde öneminin daha iyi anlaşılmasıyla, deniz kuvvetlerinin gücü de her geçen gün artıyor. Deniz kuvvetlerine bağlı savaş gemilerini havadan desteklemek ve görünmeyen denizaltı hedeflerini belirlemek için gelişen teknoloji, helikopter ve uçakların iki mavi arasında daha etkin görev yapmasını sağlıyor.
101 yıl önce kurulan ve şimdilerde dünyanın en köklü ve donanımlı deniz hava kuvvetleri arasına giren Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Deniz Hava Komutanlığı, dünyanın bu alandaki ilk birlikleri arasına girdi.
Hem personelinin eğitim kalitesi hem hava araçlarının gücü ile göz dolduran Deniz Hava Komutanlığı, 101 yıllık köklü geçmişiyle övünüyor. Deniz Tayyare Mektebi’nin kurulduğu 25 Haziran 2014’ten beri çağı yakalamak için sürekli çabalayan Deniz Hava Komutanlığı, hava açlarıyla 5 kıta da ülkemizi büyük başarıyla temsil ediyor.

‘Hazır bekliyoruz’
Kocaeli Kartepe’deki Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, savaş gemilerinden kalkış yapabilen helikopterler ve uzak mesafelerde görev yapabilen deniz karakol uçaklarıyla Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın gücünü arttırdıklarını belirtti. Tuğamiral Kızılelma “Deniz havacı olmak uzun ve zahmetli bir yol. Deniz subayı önce 2-3 yıl savaş gemilerinde zor koşullarda görev yapıyor. Daha sonra denizin mavisinden gökyüzünün mavisine kanatlanacak seviyeye gelmek için zorlu kurs ve eğitimlerden geçiyor. Bu süreç deniz pilotunun gemiye inip kalkarken şartları çok daha iyi analiz etmesini sağlıyor. Şu anda Kocaeli, Dalaman, Çanakkale, Marmaris-Aksaz ve İstanbul’da bulunuyoruz. Tüm denizlerimizde görev yapabilecek yetişmiş ve motivasyonu yüksek personelimizle hazır bekliyoruz. Savaş gemisinden havalanan helikopter ileri mesafelere giderek özellikle denizaltı gibi görünmeyen savaş gemilerini tespit etmekte çok önemli görevler üstleniyor. Deniz hava gücümüzün NATO ülkeleri arasında en üst sıralarda yer alması bize gurur veriyor. Deniz kuvvetlerinin kuvvet çarpanı olmak ise görevimizin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” dedi.

‘Tehditlere caydırıcı güç’
Tuğamiral Tezcan Kızılelma, ileri teknolojiyle donatılan S-70B Seahawk helikopterlerin fark edilmesi güç denizaltılar için etkin olarak kullanıldığını söyledi. Kızılelma, “Helikopterlerimizdeki cihazlarla çok uzaklardaki denizaltıyı belirleyebiliyoruz. Uzun menzilli güdümlü mermi ve torpido sistemleriyle silahlandırılan hava araçlarımız su altı ve su üstü tehditleri için caydırıcı güç. Deniz karakol uçaklarımız ise uzak mesafelere giderek ülkemizin güvenliğini sağlamak için çabalıyoruz. 3 okyanusa savaş gemilerimizle giden helikopterlerimiz deniz haydutluğundan, doğal afetlerden insan kurtarmaya kadar onlarca görevi başarıyla yapabilecek yetenekte” dedi.

Tuğamiral Kızılelma, savaş gemilerinden kalkış yapabilen helikopterler ile Türk Deniz Kuvvetleri’nin gücünü arttırdıklarını belirtiyor.

Fethi Bey’in ‘Muavenet-i Milliye’si

Türk Deniz Havacılığı’nın tarihi Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde kurulan Deniz Teyyare Mektebi’nin kurulmasıyla başladı. 25 Haziran 1914’te kurulan okul deniz havacılığımızın ilk basamağı sayılırken, ilk deniz havacı pilotumuz ve ilk hava şehidimiz ise Mehmet Fethi Bey. Deniz yüzbaşı Fethi Bey ve gözcüsü İsmail Hakkı Bey’in bulunduğu Muavenet-i Milliye adlı uçak 27 Şubat 1914’te Şam yakınlarında düşmüştü. Üste tüm deniz hava şehitleri için bir bölüm oluşturulurken Ekim 2014’te kaybettiğimiz Binbaşı Deniz Akdeniz, Üsteğmen Çağrı Ceyhan ve Radar Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mehmet Karakaşoğlu da sürekli anılıyor.

‘Savaşan Şahin’ en derinlerde

Deniz Hava Komutanlığı’nın en gözde hava araçlarından biri ‘Savaşan Şahin’ denilen Sikorsky’nin deniz tipi olan S-70B Seahawk.
Komutanlık emrinde 23 tane olan bu hava aracı yüksek ateş gücü ve gelişmiş cihazlarıyla göz dolduruyor. 2 pilot ve 2 sensör operatörü ile görev yapan savaş helikopterindeki akustik sensör dalmış durumdaki denizaltıların bulunması için suyun altına indiriliyor. Taktik sensör ise radar ve yüksek görüşlü kamerası ile düşman unsurlarını tespit ediyor. Değişen deniz politikalarında denizaltıların önemi karşısında geliştirilen bu savunma sistemine sahip ender ülkelerden biri olmak da Deniz Hava Komutanlığı’na gurur veriyor.
351’inci Deniz Helikopter Filosu’ndan Deniz Yüzbaşı Fatih Yavuz komutasındaki Seahawk ile yaptığımız uçuş, helikopterin ülkemiz savunmasında etkin olarak kullanıldığını kanıtladı. Fırkateyn ve korvetlerden havalanabilen S-70B Seahawk, çağın en modern silah ve savunma sistemleriyle donatılmasının yanında havada kalma süresi ve yüksek süratiyle ülkemiz savunması için kullanıyor. 11 adet AB-212 helikopter ise tahrip gücü yüksek torpido ve su bombası atabiliyor.

Uluslararası sulardalar

Savaş gemilerinde uzak mesafelere gidebilen deniz havacılar şu anda uluslararası sularda görev yapıyor. Somali ve Aden Körfezi’nde deniz haydutluğuna karşı görevlendirilen çok uluslu gücün amiral gemisi olan TCG Gemlik’te bir Seahawk helikopter bulunuyor. İtalya’da tatbikatta olan denizaltı TCG Preveze’nin yanında bir AB 212 savaş helikopteri ile 2 CN 235 deniz karakol uçağı yer alıyor. Karadeniz Uyumu Harekatı’nda yine bir Seahawkw savaş helikopteri bulunuyor. Akdeniz Kalkanı Harekatı için Doğu Akdeniz’de bulunan TCG Giresun’da da SeaHawk etkin olarak görev üstleniyor.

Sonar ve radarda kadın komutan

2 pilot, 1 uçuş teknisyeni, 1 taktik koordine subayı, 2 gözcü ve 3 operatör ile toplam 9 uzman personelin görev yaptığı CN-235 Deniz Karakol uçağı bayrağımızı çok uzak mesafelerde temsil edebiliyor. 301’inci Deniz Hava Filosu pilotlarından Deniz Yüzbaşı Hakan Çelenk’in komuta ettiği ve her an göreve hazır dev kanatların içindeki cihazlar görevin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Deniz Binbaşı Ebru Bozkurt emrinde idare edilen sonar, radar ve savunma sistemleri denizaltı savunma harbi ve su üstü harbi için kullanılıyor. 25 metre kanat açıklığındaki uçağın elde ettiği her bilgi karadaki koordinasyon merkezine iletiliyor. Yeni nesil deniz karakol uçağı olan ATR-72 ise genel maksat uçağı olarak personel ve malzeme transferlerinde kullanılıyor. 6 adet ATR-72 Deniz karakol uçağının da hizmete girmesiyle önümüzdeki yıllarda ATR-72 uçağı sayısının 8 olması planlanıyor. Deniz karakol uçakları aynı zamanda arama kurtarma çalışmaları ve personel tahliyesi gibi görevlerde de kullanılabiliyor.

Uçuşlar öncesinde simülatör eğitimleri

Simülatör sistemleri, Deniz Hava Komutanlığı personelinin yetişmesi için büyük önem taşıyor. Tamamı Havelsan tarafından hayata geçirilen simülatörler tüm hava ve deniz koşullarında görev yapması gereken pilot adaylarının eğitilmesi için kullanılıyor. Pilot ve operatör adayları dünyanın sayılı simülatörlerinde eğitim gördükten sonra gökyüzüne açılabiliyor. Tuğamiral Tezcan Kızılelma, “Yüksek teknolojiyi hava araçlarında uygulayarak dikkat çeken ülkemiz, filosuna katacağı uçaklarla daha da güçlenecek” diyor.