Kapalıçarşı’ya taklit baskını

Kapalıçarşı’da ünlü firmaların ürünlerinin taklitlerini sattıkları belirlenen 137 ayrı adrese polis dün sabah eşzamanlı baskın yaptı. Aralarında 3 elebaşı, 4 adliye çalışanı olmak üzere toplam 90 kişi gözaltına alındı. Dükkânlarda arama yapan polis, taklit ürünleri çuvallara doldururak Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü.
İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplere, Kapalıçarşı’da ünlü firmalara ait ürünlerin taklitlerinin satıldığı yolunda bir ihbar geldi. Bunun üzere harekete geçen ekipler, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’ndan arama izni aldı. Belirlenen adrese gittiklerinde taklit ürünleri bulamayan polisler, adliyede görevli bazı memurları ve dükkan sahiplerini teknik takibe aldı. Dükkân sahiplerine ihbarda bulundukları gerekçesiyle polisler, 4 adliye çalışanını gözaltına aldı.
Çarşı açıldı, polis damladı
Polis, önce dükkan sahiplerinin evlerine baskın yaparak aralarında 3 elebaşı olmak üzere toplam 90 kişiyi gözaltına aldı. Dün sabah erken saatlerde ise yaklaşık 500 polis, Kapalıçarşı ve çevresinde güvenlik önlemi aldı. Kapalıçarşı’nın açılmasından sonra içeri giren polis, bu kez de belirlenen 137 dükkanın açılması için beklemeye başladı.
Çalışanların dükkânları açmasıyla birlikte polisler içeri girdi. Dükkânlarda arama yapan polis, ünlü firmaların ürünlerinin taklikleri olan çanta, saat ve eşarpları çuvallara koyup Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Gözaltına alınan şüphelilerin sorgularının sürdüğü belirtildi.

KHK ‘3 yıla kadar hapis’ Yargıtay ‘Suç değil’ diyor
556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de (KHK) yer alan madde 61/A’ya göre, “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederem mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 21 güne kadar para cezası ile cezalandırılır.”
Ancak Eylül 2010’da Antalya’da taklit markalı ürün satan M.K.’ye yerel mahkeme tarafından verilen 19 ay hapis cezası, zamanında düzenleme yapılmadığı için, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez” hükmü uyarınca Yargıtay tarafından bozulmuştu. İsnat edilen suçla ilgili eylemin 01.01.2009 tarihinden itibaren suç olmaktan çıktığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, ilgili düzenlemeler anımsatılarak, “Söz konusu eşyaların bulundurulmasını bizatihi suç sayan herhangi bir yasa hükmü de bulunmamaktadır” ifadesine yer verilmişti.