Katliamcıya 38 yıl sonra beraat

Türk yargısı, örneğine az rastlanan bir karara imza attı. Ankara Bahçelievler’de 9 Ekim 1978’de yedi TİP’li öğrencinin katledildiği olay nedeniyle yedi kez idama mahkum edilen, cezası müebbede dönüştürülüp tahliyesine karar verilen ve yargılama sürerken yaşamını yitiren Ünal Osmanağaoğlu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı uyarınca yapılan yeniden yargılamasında skandal bir karar çıktı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü karar duruşmasına, Osmanağaoğlu’nun avukatları Serdar Namkoç ve Osman Başer ile yedi TİP’linin avukatları Erşen Sansal ve Nezahat Gündoğmuş katıldı. Yedi TİP’linin avukatları, Osmanağaoğlu hakkında kurulan hükmün tekrarlanmasını istedi.

Avukat Başer, “O tarihte Mamak Cezaevi’nde yatan insanların muayenesini dahi yapacak doktorlar yoktu. Kaldı ki kendilerine işkence yapılıp yapılmadığını doktor olmadığı için tespiti yoktu. Duruşmada insanlar kendilerine işkence yapıldığını beyan etmişlerdir” dedi.

Yeni hüküm beraat

Mahkeme, Osmanağaoğlu hakkında Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15 Şubat 2001 tarihli kararıyla verilen mahkumiyet hükmünü, CMK’nın, “yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir” şeklindeki 323/1. maddesi uyarınca iptal etti. Kararda, Osmanağaoğlu’nun atılı suçları işlediği yönünde mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı somut deliller elde edilemediğinden beraatine de hükmedildiği belirtildi. Mahkeme, yeniden yargılamada yapılan giderlerin kamu üzerinde bırakılmasına, 3 bin 600 liralık vekâlet ücretinin Hazine’den alınarak, hükümlü mirasçılarına ödenmesine karar verdi. TİP’lilerin avukatı Erşen Sansal, kararın “utanç verici” olduğunu belirterek, temyiz edeceklerini söyledi.

ÜYE HAKİM muhalif kaldı

Mahkeme Başkanı Deniz Gül ve üye hâkim Şebnem Karaboduk’un oylarıyla oyçokluğuyla verilen karara karşı üye hakim Ramazan Kanmaz hükmün Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca onanarak kesinleştiği gerekçesiyle ilk mahkumiyet kararında direndi.

38 yıl sonra verilen beraat kararında, katliam hükümlüsü Duran Demirkıran’ın yeni yargılamada tanık olarak dinlenip, Osmanağaoğlu’nun olayda olduğuna yönelik ilk beyanını “işkence” altında verdiği ifadesi etkili oldu. Buna karşın mahkemenin, işkence yapan kamu görevlileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmaması ise dikkati çekti.