Gündem Muzaffer Tekin'in avukatı: Savcılar hakkında suç duyurusunda bulunulsun

Muzaffer Tekin'in avukatı: Savcılar hakkında suç duyurusunda bulunulsun

18.11.2008 - 14:16 | Son Güncellenme:

.

Muzaffer Tekinin avukatı: Savcılar hakkında suç duyurusunda bulunulsun

"Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in avukatı Engin Çelik
Kadıgil, iddianameyi hazırlayan savcılar hakkında, internet ortamında yayımlanan dosyadaki gizli belgelerden dolayı mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını istedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda görülen duruşmada savunma yapan Tekin’in avukatı Kadıgil, iddianame başlangıcının, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki olaya
dayandığını savunarak, burada güçlerini test edip başarılı olanların Şemdinli’de bunu devam ettirdiğini öne sürdü.
Şemdinli olaylarında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hedef alındığını ve burada geri adım atılarak iddianameyi hazırlayan savcının meslekten ihraç edildiğini öne süren Kadıgil, "Danıştay olayında da emekli olan subaylar
üzerinden TSK’nın vurulmasına karar verildi" dedi. Danıştay saldırısından sonra Tekinin kaçtığı yönünde söylentiler
çıktığını belirten Avukat Kadıgil, bu saldırının ardından müvekkilinin tüm yaşantısının didik didik edildiğini ve hiçbir şey bulunamadığını öne sürerek, Tekin’in hiçbir şeyin tarafı olmadığı ve cinayetle ilgisinin bulunmadığının
Ankara’daki savcılarca da belirlendiğini ileri sürdü. Kadıgil, Ümraniye’de ele geçirilen el bombalarının ardından Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Danıştay dosyası ile Ergenekon dosyası arasında bir bağlantı olmadığına karar verdiğini anlatarak, Ergenekon iddianamesini de iddianameyi hazırlayan savcıların düzenlediğini düşünmediğini söyledi.

Haberin Devamı

-DİNK CİNAYETİNİN ARKASINDAKİ İSİMLER-

Avukat Kadıgil, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından Ogün Samast ve Yasin Hayal gibi insanların arkasında kimlerin olduğunun da araştırılmadığını savundu. "Ergenekon Lobi Belgesi"nin Tekin’de olmadığını, bu belgeyi 18 aydan beri müvekkilinin bilgisayarlarına el koyan kişilerin koyduğunu iddia eden Kadıgil, MİT’in de bu belgenin 2006 yılından beri internet sitesinde yayımlandığını bildirdiğini söyledi. Kadıgil, Yargıtay’ın da "internette yayımlanan belgelerden dolayı gizlilik nedeniyle ceza verilemeyeceğine dair bir kararı olduğunu" ifade ederek,
iddianameden ve dosya eklerinden aldıkları bu tür belgeleri değerlendirerek "iddianamenin yokluğunu" kanıtladıklarını öne sürdü.

Haberin Devamı

-OKKIR’IN CEZAEVİNDE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİASI-

"Ergenekon örgütünün kasası" denilen Kuddusi Okkır’ın da cezaevinde öldürüldüğünü iddia eden Kadıgil, Okkır’ın cenazesinin parası olmadığı için toplanan parayla kaldırıldığını belirtti. Avukat Kadıgil, müvekkiliyle ilgili olduğu ve dosyada yer aldığı belirtilen bir CD’den de söz edildiğini anlatarak, Tekin’in internette yayımlanan belge ve CD’den dolayı gizlilik nedeniyle cezalandırılmasının istendiğini söyledi. Kadıgil, savunmasına şöyle devam etti:
"Sayın savcılar müvekkilden özür dileyip iddialarını geri çekmelidirler. Aksi taktirde savcılar hakkında devletin gizli belgesinin internette yayımlanmasından dolayı mahkemenin huzurunda suç duyurusunda bulunuyoruz. Benim
sicilim savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in sicilinden daha eski. Ben de savcı idim. Pekgüzel kadar ben de bu belgeleri biliyorum. Bunları internette yayımlamak suçtur. Mahkemenin soruşturma savcıları hakkında suç duyurusunda bulunmasını istiyorum."

-9 NO’LU GİZLİ TANIK-

Danıştay saldırısı davasının sanıklarından Osman Yıldırım’ın, 4 kez "açık", bir kez de "gizli" olmak üzere "9 No’lu gizli tanık" olarak dosyada ifadesinin bulunduğunu ileri süren Kadıgil, iddianamenin, devşirilmiş tanıklar, deliller ve iftiralardan oluşturulduğunu ileri sürdü. Yaptıkları hesaplara göre, iddianamede 21 tabanca ve 21 tüfek olduğunu
ifade eden Kadıgil, "21 tabanca ve 21 tüfekle AK Parti hükümetini yıkacaklar. Kendi hükümetlerini kuracaklar" şeklinde konuştu. Dosyada, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün de beyanlarına başvurulduğunu, bunun dosyada ifade olarak değil de "bilgi alınma" şeklinde yer aldığını dile getiren Kadıgil, "Eymür, ABD’de yaşıyor, CIA bağlantısı olduğu yazılıyor. CIA bağlantısı olanlara dokunulmuyor. Diğer CIA bağlantısı olan Tuncay
Güney’den bilgi bile alınmıyor. Savcılar, CIA bağlantılı hiç kimseden bilgi almıyorlar" dedi.

Haberin Devamı

-TEKİN’İN KOD ADI-

Soruşturma savcılarının, devletin gizli belgelerini internet üzerinde yayımlattırdıklarını ileri süren avukat Engin Çelik Kadıgil, müvekkilinin kullandığı "Zafer" adının da kod isim olmayıp, ailesinin kendisine söylediği ad olduğunu öne sürdü. Kadıgil, bu konuyla ilgili 4 Aralık 1975 tarihine ait üzerinde eşi ve kendisinin ismi olan "Müge ve Zafer" yazılı düğün davetiyesini de daha önceden mahkemeye sunduklarını anımsattı. Muzaffer Tekin’in 2008 yılında yurt dışına çıktığına dair dosyada belgelerin bulunduğunu da anlatan Kadıgil, müvekkilinin Haziran 2007’den itibaren
cezaevinde olduğunu hatırlattı. Kadıgil, Tekin’in 18 aydan beri uydurma gerekçelerle tutuklu olduğunu ifade ederek, şunları savundu:
"Din taciri olmak, kutsal değerleri kullanmak suç değil; vatansever, kahraman olmak bu ülkede suç haline geldi. Yanlış anlamayın Hüseyin Üzmez’in tahliyesinde anormallik görmüyorum. İnsanların tutuklanmaları benim ülkemde ceza olarak uygulanıyor. Bu, insan haklarına, doğal hukuka, Anayasa’ya, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne zıt bir olaydır. İddianame, kamuoyunun yanıltılması ve mahkemenin anlamasının önlenmesi için bu kadar sayfa yazıldı. Biz asla mahkemeden merhamet istemiyoruz. Mahkeme adalet makamıdır. Müvekkilim masumdur. Sunduğumuz deliller iddia makamının sunduklarıdır. Muzaffer Tekin’in tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini istiyoruz."

Haberin Devamı

-HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ-

Haberin Devamı

Tekin’in avukatı Kadıgil, "Necip Hablemitoğlu’nun da yazdığı kitaplar nedeniyle katledildiğini" ileri sürerek, "Yaşasaydı şimdi huzurda sanık olurdu, çünkü ulusalcıydı" dedi.
Kadıgil’in konuşması sırasında, davanın tutuksuz sanığı olan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu da duruşmaya geldi.