Olgunlaşan bir festival

Önceki gün sonlanan 29. Ankara Uluslararası Film Festivali bir kez daha ulusal, belgesel ve kısa film yarışmalarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra yakın dönem sinemanın önemli örneklerini sinema tarihine bakan özel bölümleri izleyiciyle buluşturdu. Festivali düzenleyen Dünya Kitle İletişim Vakfı Başkanı İrfan Demirkol’la konuştuk ve festivali değerlendirdik.

- 30 yıla bir sene kala festivali nasıl görüyorsunuz?

Bu yıl festivalin olgunlaşmış olduğunu düşünüyorum. Son birkaç yıldır her sene daha da olgunlaşıyor. Bu yıl uzun, kısa ve belgesel yarışmalarında çok iyi filmler vardı. Dünya sineması ve diğer bölümlerimize de çok daha kaliteli filmlerimiz bulunuyordu. Son yıl çekilen filmlerle klasikleri birleştirmemizden seyirci çok mutlu. Sinema yazarları da seçkinin daha iyileştiğini söylüyor.

- İzleyicinin ilgisi nasıl?

İzleyici de önceki yıla göre daha iyi. Ulusal yarışma filmlerinin çoğunun gösterimleri doluydu. Genç izleyicilerimiz yanı sıra festivali uzun süredir takip eden sinefillerimiz, Sinematek’ten gelen bir kitlemiz de var.

- 68’i anan bir seçki ve Japon sinemacı Kenji Mizoguchi’ye bölümler ayırdınız. Retrospektif seçimlerinizden bahsedebilir misiniz?

68’in 50. yılı olduğu için bu yıl anmak istedik ve onunla ilgili filmler seçtik. Fransız Kültür Merkezi bu seçkiye destek oldu. Mizoguchi seçkisi bizim için çok önemli. Filmlerini 35 mm kopyalardan gösterdik. Perdede eski televizyon formatında, kare formatta izleyiciyle buluştu. Bu yüzden de sesi ve görüntüsüyle klasik film havasında oldu. 35 mm kopyaların Japonya’dan gelebilmesi ise zor oldu.

- 35 mm gösterebilmeniz, sinemacılığınızdan gelen bir durum denebilir mi?

Evet, 35 mm gösteren salon pek kalmadı. Malum salonlar dijitale geçti. Ama biz festival sineması olduğumuz için 3 salonda 35 mm projektörleri tutup bakımını yapıyoruz.

- Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Ödülü hakkında ne söylemek istersiniz?

Biz, buna çok önem veriyoruz. Geçen sene başladık, 100’ün üzerinde başvuru vardı. Bu yılda 100’ün üzerinde başvuru oldu. Ön seçici kurul 10 film seçmişti. Seçici kurul 10 kişiyle görüşmeler yaptılar ve 2 projeyi seçtiler. Ayrıca geçen sene seçilen iki filmin çekileceği müjdesini de aldık. Bu filmlerin çekilebilmesi çok önemli. Biz bir başlangıç sunuyoruz, bir kuvvet veriyoruz, sonra film yolunda ilerliyor. Ufak da olsa bir katkımız olursa bu, çok değerli. Seneye de devam ettirmek istiyoruz. Biz baştan beri, kısa ve belgesel; gençlere önem veren bir festivaliz. Daha önce hiçbir yerden destek almamış projeleri tercih ediyoruz. Tabii jüri isterse destek alanların yeniden destek almasının önünde bir engel olmasa da, yeni isimler destek alsın istiyoruz.

‘SPONSORSUZ YAPTIK’

- Bu yıl için farklı olduğunu düşündüğünüz bir yön var mı?

Festivalin daha benimsendiğini düşünüyorum. Bu yıl ana sponsorumuz yok, maalesef son anda çekildi ve yeni sponsor bulma fırsatımız olmadı. Çok duyurmadık ama bunu duyan sinefiller ve Ankara’daki takipçiler Ankara Uluslar arası Film Festivali’ne “bizim festivalimiz” diye hitap ettiler, daha çok el attılar diyebilirim. 30. yıl için akademisyenler ve sinefillerden oluşan bir komite kurduk. Seneye neler yapabiliriz diye toplantılar yapılıyor, ayda bir. Festivalde de anketler yapıldı. Seyircilerin istek ve önerilerini almaya başladık. 30. Yıl için değerlendireceğiz.