Gündem Ölümü ensesinde hisseden şehir

Ölümü ensesinde hisseden şehir

10.05.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Rejim karşıtı muhalif örgütleri barındıran İdlib, Suriye ordusunun yoğun saldırılarıyla gündemde. Havadan ve karadan saldırılar nedeniyle büyük katliam yaşanabileceği endişesiyle dünyanın izlediği yaklaşık 4 milyon nüfuslu İdlib’de her an ölüm kol geziyor

Ölümü ensesinde hisseden şehir

Dünya kamuoyunun 2018 Ağustos’tan bu yana ismini en çok duyduğu şehir İdlib. Suriye rejiminin ele geçirdiği yerlerden tahliye ve sürgün edilen Esad karşıtlarının toplanmasıyla nüfusu 4 milyona ulaşan kent, havadan ve karadan saldırılar nedeniyle yüzyılın katliamının yaşanabileceği endişesiyle dünyanın izlediği adres. Nüfus kalabalığının yanı sıra rejim karşıtı muhalif örgütlerin tamamını bünyesinde barındıran İdlib, 26 Nisan’dan itibaren yoğun saldırılar ile gündeme geldi.

Haberin Devamı

Demirören Haber Ajansı (DHA) adına dünyanın gözünü çevirdiği İdlib’de yaşananları takip etmek üzere yola çıktığımız 3 kişilik ekibimiz, bombaların yağdığı kentte ölümden döndü. Aracımızın 30 metre ötesine düşen bombadan şans eseri kurtulurken, ölümün kol gezdiği İdlib’de yaşanan katliamı her şeye rağmen izlemeye devam ediyoruz.

Tehlikeli yolculuk

Hasan Kırmızıtaş, İbrahim Maşe ve Mustafa Kanlı’dan oluşan ekibimiz Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan geçiş yaptıktan sonra irtibat kurduğumuz kaynakları zorlukla ikna ettikten sonra pazar günü İdlib’e doğru hareket ettik. Afrin’den çıktıktan sonra oluşturulan kontrol noktaları ilk etapta göze çarparken, Özgür Suriye Ordusu askerleri kontrol noktalarından geçen araçları kontrol edip, içindekilere nereye gittiğini soruyor.

Haberin Devamı

Yolculuğun tehlikeli olduğu kentte, saatler 17.00’yi gösterdiğinde güvenlik gerekçesiyle zorunlu haller dışında kimsenin geçişine izin verilmiyor. Afrin bölgesinden geçerken yer yer Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait zırhlı araçlar ile Türk askerleri de göze çarpıyor. Suriyeliler, geçtikleri bölgelerde gördükleri Tük askerlerine selam vererek, lehine slogan atarak kendilerini terör örgütlerinden kurtardıkları için her fırsatta teşekkür etmeyi ihmal etmiyor.

‘Kamerayı gizleyin’

Afrin’den yaklaşık 30 kilometre uzaklaştıktan sonra artık İdlib’in dışına ulaşıyoruz ve asıl zorluk bundan sonra başlıyor. Çünkü bundan sonraki bölgelerdeki kontrol noktalarının tamamında Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) üyeleri bulunuyor. Birçok kişi HTŞ militanlarının uyguladığı baskı nedeniyle İdlib’e gitmekten kaçınıyor. Zaviye isimli ÖSO denetimindeki son kontrol noktasına ulaştığımızda araç değiştiriyoruz. Burada bizi bekleyen kişilerle buluşarak yeniden yola koyuluyoruz. Araçta bulunanlar bize fotoğraf makinesi ile kameraların kesinlikle kontrol noktalarında gizlenmesi konusunda özellikle uyarıda bulunuyor.

Ölümü ensesinde hisseden şehir

Zorlu yolculukta her geçtiğimiz kontrol noktasında malzemelerimizi kamufle ederken, yüzlerini maskeler ile kapatmış olan HTŞ militanlarına aracımızın şoförü bizlerin sivil olduğunu ifade ederek geçiş izni alıyor. Bu şekilde 7 noktada araç değiştirerek normalde 1,5 saatte gidilecek olan yolu 4.5 saatte tamamlayarak İdlib kent merkezine ulaşıyoruz. İdlib kent merkezinde gece konakladıktan sonra sabah erken saatlerde Ramazan olması nedeniyle HTŞ militanlarının oruç olmanın verdiği rehavetle daha gevşek tuttuğu kontrol noktalarından geçerek Maraat Annuman’a geçiyoruz.

Haberin Devamı

Gün boyu patlama

İlçe merkezinde günlük yaşamın normal olduğu gözümüze çarparken, güneye doğru Hama sınırına ilerleyerek Maarat Hurma kasabasına geliyoruz. Burada kısa bir dinlenmenin ardından semalarda uçak ve helikopter peşinden de birbiri ardına gelen patlama sesleri gün boyu devam ediyor. Sabaha kadar süren saldırının ardından yeni gün de bombardımanla başlıyor. Her yerden dumanlar yükselirken, yolculuğumuzda bize mihmandarlık yapan kişiler güvenlik gerekçesiyle bölgeden uzaklaşmamız gerektiğini söylüyor.

Yeniden yola çıktıktan sonra Has Köyü yakınlarındaki bir saldırıda vurulan yerleşim yerinde bir çocuk ile babasının ölümü ile anne ve kızın yaralanmasına şahitlik ediyoruz. Buradan görüntüleri alarak hızlıca ayrılırken geçtiğimiz her köyde, aylardır süren bombardımanın izlerini görüyoruz. İdlib’in Han Şeyhun ilçesine geldiğimizde de benzer tablo ile karşılaştık. Nüfusu bir zamanlar 100 bin olan ancak şimdilerde sadece birkaç bin kişinin kaldığı viraneye dönmüş Han Şeyhun’un hayalet kentten farkı kalmamıştı.

Haberin Devamı

Havadan bomba yağdırılan kent merkezinde yerleşim alanları ile sokakları hedef alınıyor. Saldırılardan korkan ve yola çıkan onlarca kişiye yolculuk sırasında da uçaklar izin vermiyor ve Han Şeyhun’u İdlib’e bağlayan karayoluna bomba yağdırıyor. Adeta mecbur bırakıldıkları ölümü enselerinde hisseden Han Şehun sakinleri ile birlikte saldırıların sonlanması için bir inşaatın zemin katında saatlerce beklemek zorunda kalıyoruz.

Burada küçücük çocukların bile artık adeta bir savaş uzmanı. Yorumları ve gelen seslerden saldırının zamanını ve yerini bile söylüyorlardı. Çocuklar, Suriye’ye ait savaş uçaklarının yüksek irtifada uçuş yaptığını, Rus jetlerinin ise hedeflerini daha aşağı irtifada vurduğunu bu nedenle saldırının Rus mu yoksa rejim tarafından mı yapıldığını çok rahat ayırt edebiliyor.

Haberin Devamı

Ölümü ensesinde hisseden şehir

Ölüm 30 metre ötede

Saatlerce süren bekleyişin ardından güvenlik amacıyla bölgeden çıkmamız gerektiği söylenince yola çıkıyoruz. Birkaç kilometre uzaklaştıktan sonra bir savaş uçağı aracımıza 20-30 metre mesafeyi bombalıyor. Ortalığı toz dumana çeviren patlamayla birlikte aracımızın camı arazideki taşlar ile şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu patlıyor. Cehennemi yaşadığımız dakikalarda mesleki refleks göstererek bir yandan görüntü ve fotoğraf çekerken, diğer yandan yaşananları anlatma gayreti veriyoruz. Neredeyse nefes almanın güçleştiği o anlarda yeni bir saldırıya hedef olmamak için şoförümüz olanca gücüyle gaza basıyor ve Maarat Annuman kentine bizleri ulaştırıyor. Burada yaşadığımız şoku üzerimizden attıktan sonra İdlib kent merkezine döndük ve gelişmeleri buradan takip etmeye devam ediyoruz.

Rejim güçleri İdlib’e ilerliyor

İdlib’i kontrol eden muhalif gruplara yönelik kapsamlı kara ve hava harekâtına hazırlanan Suriye ordusu, Rusya ve İran’ın desteği ile saldırılarını artırdı. Savaş uçaklarının yanı sıra muhalif hedefler karadan da tank, top, roket ve füze atışları ile vurulurken rejim ordusu Hama’dan İdlib’e doğru ilerliyor. Bölgedeki alt yapı ve hizmet veren kurumlarının da vurulmasıya halk ihtiyaçlarını gidermede sıkıntı yaşıyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye rejimine bağlı güçlerin, HTŞ ve Özgürlük İçin Ulusal Cephe örgütüne yönelik başlattığı operasyonda Medik Kalesi kasabasını aldığını duyurdu. NAMIK DURUKAN - Ankara

Uluslararası toplumda İdlib seferberliği

İdlib’de saldırılar şiddetini korurken, okul ve hastanelerin hedef alınması, bölgeyi AB gündemine taşıdı. AB’den, Türkiye ve Rusya’ya çatışmasızlığı sağlama çağrısı yapıldı. El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam’ın etkin olduğu bir bölgede gerçekleştirilen hava saldırıları sonrasında AB’den açıklama geldi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini, “Suriye’nin kuzeybatısında varil bombalarının da kullanıldığı hava saldırıları ve topçu atışı ile okulların ve hastanelerin hedef alınması kabul edilemez bir şekilde uluslararası hukukun ihlalidir” ifadelerini kullandı. Mogherini’nin açıklamasında “AB, Soçi anlaşmasının garantörleri olan Rusya ve Türkiye’ye anlaşmanın uygulanmasını sağlama yükümlülükleri olduğunu hatırlatır” denilirken, İdlib’te 150 binden fazla kişinin yerlerinden edildiği ve üç milyon kişinin hayatının tehlikede olduğu hatırlatıldı.