08.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
Esra ALUS İstanbul
“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” ve birinci “Ergenekon” davalarının ikinci “Ergenekon” davasıyla birleştirilmesinin ardından, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 61’i tutuklu, 256 sanık dün ilk kez bir arada yargılanmaya başladı. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesindeki küçük duruşma salonunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmay emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İbrahim Şahin, Danıştay saldırısı dosyası sanıkları Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 42 tutuklu sanık hazır bulundu.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Albay Dursun Çiçek, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ve Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu 11 tutuklu sanık katılmadı.
‘Salondan çıkmak yasak’
Duruşma başlarken Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, disiplin ve düzene ilişkin iki ara karar aldıklarını belirterek, “Duruşma devam ederken sanıkların salondan izinsiz ayrılması yasaklanmıştır. Ayrıca sanıklar ve izleyicilerin arasında not, CD, flaş bellek alışverişi de yasaklanmıştır. Aksi durumda hukuki işlem yapılacaktır” dedi. Bazı sanık avukatları birleştirme kararına karşı konuşmak istediklerini söyledi. Ancak Özese, kararı esasa ilişkin olduğunu belirterek bu konuda temyiz hakları bulunduğunu, bu konuda itiraz varsa yazılı dilekçe ile başvurulabileceğini söyledi.
‘Birleştirmeye karşıyız’
Tuncay Özkan’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdikleri yazılı dilekçeyle 16 davanın tek dava olarak bir arada görülmesine kesin olarak karşı olduklarını belirtti. Dilekçede Danıştay saldırısı faili Alparslan Aslan ile müvekkillerinin aynı sanık sandalyesine oturtulması hakkında, “Günün moda değimiyle itibarsızlaştırılmak istenmektedir” denildi. Birleştirme kararırın maddi gerçeği ortaya çıkarılması için yapılmadığının iddia edildiği dilekçede, “Çıkmaz sokaklara, dipsiz kuyulara doğru gidiyorsunuz. Bu ülkenin tarihsel refleksi Alparslan Aslan ile İlker Başbuğ’u bir araya getiremez. Siz bu ülkenin tarihsel refleksine karşı çıkıyorsunuz” ifadelerine yer verildi.
Yıldırım men edildi
Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne tutuklu sanık Osman Yıldırım, jandarmalar tarafından yerine götürülürken arbede yaşandı. Yıldırım’ın yanlarından geçerken tutuklu sanıklar Tuncay Özkan ve Yalçın Küçük’e doğru hareketlenmesi ile kargaşa çıktı. Yıldırım, jandarmalar tarafından ağzı da kapatılarak duruşma salonundan çıkarıldı. Başkan Özese duruşmaya 10 dakika ara verdi. Özkan ara sırasında gazetecilere, “Osman Yıldırım duruşma salonuna alınırken benim yanımdan geçtiği sırada sırtıma yumruk attı. Yalçın Küçük hocaya da saldırmaya çalışmış ama jandarmalar ağzını da kapatarak duruşma salonundan çıkardılar. Bana saldırma sebebi hakkında 4 ayrı dava açmam ve bu davalardan birinden 4 ay hapis cezası almasıdır” dedi. Gazetecilerin, “Size saldırma nedeni nedir?” diye sorduğu Yalçın Küçük ise, “Herkes bize saldırıyor. Güzel bir kız saldırmıyor” diyerek espri yaptı. Aranın ardından mahkeme heyeti, Yıldırım’ın duruşma disiplinine uymama konusunda ısrarlı tavır ve davranışları nedeniyle esas hakkındaki son savunmaya kadar duruşmalardan men edildiğini açıkladı. Özkan, kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Yıldırım hakkında Silivri 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açmıştı. Yıldırım, bu davada 2 ay 18 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Yıldırım daha önce de Doğu Perinçek’e saldırmıştı.
NOTLAR...