Gündem Polis Akademisi’nin raporunda çarpıcı tespit: Terör örgütü PKK El Kaide'yi örnek aldı

Polis Akademisi’nin raporunda çarpıcı tespit: Terör örgütü PKK El Kaide'yi örnek aldı

17.06.2017 - 07:19 | Son Güncellenme:

Polis Akademisi’nin hazırladığı “PKK’nın Bölgesel Terör Ağı Yapılanması” raporunda terör örgütüne ilişkin çarpıcı bir tespit yapıldı. Örgütün El Kaide’yi örnek aldığı belirtilen raporda, El Kaide’nin 11 Eylül sonrası kurduğu “terör ağı stratejisini” PKK’nın Suriye’de kurduğu anlatıldı.

Polis Akademisi’nin raporunda çarpıcı tespit: Terör örgütü PKK El Kaideyi örnek aldı

Polis Akademisi, “PKK’nın Bölgesel Terör Ağı Yapılanması” raporunu açıkladı. Batılı terör uzmanlarının tespitlerine de yer verilen raporda PKK’ya ilişkin çarpıcı tespitler yapıldı. PKK ve PYD’nin aynı olduğu vurgulanan raporda, PKK’nın El Kaide’yi örnek aldığı değerlendirmesine yer verildi. Raporda, PKK’ya batılı ülkelerin verdikleri desteğe işaret edilirken, bunun uzun vadede Avrupa’ya tehdit oluşturacağı uyarısı yapıldı.

Haberin Devamı

SURİYE’DE DE AYNI STRATEJİ

Raporda, Batılı terör uzmanlarının, “11 Eylül terör saldırılarının ardından El-Kaide’nin önce varlığını devam ettirmek, akabinde gücünü arttırmak amacıyla, Arap yarımadasından Güney Asya’ya, Mağrip’ten Afrika’ya kadar uzanan bir terör ağı kurduğu” iddiasına dikkat çekildi. El-Kaide’ye atfedilen bu terör ağı yapılanması stratejisinin aynı örgüt tarafından bugün Suriye’de kullanıldığı ve bu sayede örgütün Suriye’de kendi taraftarları ve bölgedeki kolu ile kalıcı bir yer edinmeye çalıştığı anlatıldı.

SOL ÖRGÜTLERLE İŞBİRLİĞİ

Raporda, Ortadoğu’da birlikte çalıştığı yerel örgütler vasıtasıyla güvenli ve kalıcı bir alan edinme peşinde olan tek örgütün El-Kaide olmadığı belirtildi. PKK’nın da son birkaç yıl içerisinde yalnızca PYD, PJAK, TAK gibi terör uzantılarıyla değil, aynı zamanda MLKP ve DHKP-C gibi radikal sol örgütlerle de işbirliğine gittiği anımsatıldı.

ORGANİZASYON YAPISINI DEĞİŞTİRDİ

PKK’nın Öcalan’ın 1999 yılında yakalanmasından sonra dönüşüm süreci içerisine girdiğinin ve 2002 yılından sonra yeni bir terör ağı yapılanması stratejisi benimsediğinin anlatıldığı raporda, şu tespitlere yer verildi: “Örgüt 2000 yılından itibaren hız verdiği kongrelerle organizasyon yapısını değiştirdi. Siyasi ve silahlı eylemler HPG, HRK gibi askerî ve politik örgütlerle ve siyasî partilerle koordineli çalışmak üzere KKK/KCK’nın kontrolüne bırakıldı. Bu, KCK’nın ‘kendi örgütleri olan Türkiye’de PKK, Suriye’de PYD, İran’da PJAK ve Irak’ta PCDK’yı koordine eden kurumsallaşmış bir şemsiye yapıya dönüştüğü’ sürecin temellerini attı.”

EL KAİDE GİBİ MERKEZİ VAR

“PYD 2003 yılında kurulduğunda, PKK’nın kendisine bıraktığı hazır zeminde hareket etti. Diğer bir deyişle, PYD bölgede ayrı bir parti veya siyasi bir örgüt olarak PKK’nın yerini almadı. Sadece PKK’nın ismini kullanmadan PKK’nın kadrolarını, militanlarını, ideolojisini ve hedeflerini kullandı. Terör ağı yapılanma stratejisi, PKK’nın gücünü ve etki alanını tamamen kollarına devretmesi anlamına gelmemektedir. El-Kaide’nin Usame Bin Laden’in 2011 yılında öldürülmesinin ardından merkezi yapısının önemini kısmen korumaya devam etmesi gibi, PKK örneğinde de halen çok güçlü bir ‘PKK merkezi’ bulunmaktadır.”

YPG’ye Batı desteği

PKK’nın Suriye’deki silahlı kanadı YPG’ye Avrupa’nın yaptığı destek anlatılırken bunun uzun vadede Avrupa’ya tehdit oluşturacağı uyarısı yapıldı. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Suriye’de YPG’ye yönelik Batı desteği (finansal/mali, propaganda ve askeri manada) hep DEAŞ’a karşı savaş öne sürülerek yapılmaktadır. Özellikle de DEAŞ’ın 2014’te Kobani’ye yönelik saldırısından itibaren ABD’nin PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla birlikte hareket ettiği daha gözle görülür hale gelmiştir. ABD hükümetleri şu ana dek YPG’yi hem askeri, ekonomik ve diplomatik olarak doğrudan ABD merkezli bazı ‘savaş vakıflarıyla’ desteklemektedir. Hâlihazırda PKK’nın yanında savaşan her çizgiden, sayıları beş yüze yakın anarşistin ve Marksist devrimcilerin er ya da geç muhtemel suç bağlantılarıyla ve kafalarında tehlikeli fikirleriyle Avrupa’ya dönecekleri gerçeğini unutmamak gerekir.''