Gündem Potansiyel suçluyu ele veren ‘zoofili’

Potansiyel suçluyu ele veren ‘zoofili’

28.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Hayvanlara cinsel saldırıları (zoofili) araştıran uzmanlar açıkladı: İnsanlara cinsel saldırıda bulunanların çoğu, daha önce hayvanlara tecavüz ediyor!

Potansiyel suçluyu ele veren ‘zoofili’

Hayvanlara yönelik şiddet ve cinsel sapkınlık toplumsal utançlardan biri. Zoofili alanında araştırma yapan uzmanlara göre, insana tecavüz eden birçok sapık, öncesinde bir hayvana da tecavüz ediyor. Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi (ASUMA) Direktörü Prof. Dr. Oğuz Polat, zoofililerin potansiyel suçlu grubunda olduklarını belirterek sayılarının tahmin edilenden yüksek olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Potansiyel suçluyu ele veren ‘zoofili’
Geçmişleri etkili

Batıda hayvanlara yönelik sapkınlık oranının kadınlarda yüzde 3, erkeklerde ise yüzde 8 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Polat, “Türkiye’de zoofili vakaları erkeklerden kaynaklanıyor. Ve bu oranın yüzde 8’in de üzerinde olabileceğini tahmin ediyoruz. Hayvanlara yönelik şiddet uygulayanlar, kontrol grubundaki insanlara göre 3 kat fazla sabıka kaydına sahip. 5 kat fazla şiddet içerikli eylemde bulunma eğilimleri de var. Yapılan çalışmalar zoofillerin aynı zamanda çocuk istismarı için de potansiyel suçlu olduklarını gösteriyor. Zoofili vakalarında cinsel istismar eyleminde bulunan çocuklarda davranış bozukluğu, yetişkinlerde ise antisosyal kişilik bozukluğu görülüyor. Bu kişilerde en tehlikeli psikopati ve sosyopati içeren davranışlar da söz konusu. Zoofili eylemi içindeki insanlar, geçmişlerinde, ailede zoofilik davranış, hayvanlarla cezalandırılma, çocuk yaşta tecavüz olguları gibi fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet içerikli eylemlere maruz kalan kişiler” tespitini yaptı.

Haberin Devamı

Potansiyel suçluyu ele veren ‘zoofili’
‘Ciddi bir tehlike’

Veteriner psikolog Prof. Dr. Tamer Dodurka istatistiklere göre insana tecavüz eden birçok sapığın daha önce hayvana da tecavüz ettiğine dikkat çekerek, “Hayvana cinsel şiddet uygulayan insanlar toplum için ciddi bir tehlike. Hayvana tecavüzün hafife alındığı toplumlarda kadına tecavüzün önüne geçilemez. Bizim toplumumuzda hayvana da, kadına da tecavüz yeterince hafife alınıyor” dedi.

Saklanan acı gerçek

Hayvanlara yönelik şiddet ve istismar konusunda araştırma yapan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hakan Kar, mevcut tabloyu şu sözlerle değerlendiriyor: “Kırsal bölgelerde ilk cinsel ilişkisini hayvanlarla yaşayanların azımsanmayacak oranda olduğu biliniyor. Bunun nedeni, hayvanlarla temasın daha kolay sağlanması, köy yaşamında bu tür ilk cinsel ilişkinin fazlaca yadırganmaması ve sapıklık olarak değerlendirilmemesi. Bu durum maalesef ülkemizin gizli kalmış acı bir gerçeği. Sapkınların hayvan partnerleri ise genellikle at veya köpekler. İnsanların bu durumdan utanarak saklama ve gizli tutma davranışları göz önüne alındığında, oranın çok daha yüksek olduğunu düşünüyoruz. 1990’lardan sonra zoofiliye yönelik web siteleri oldukça artmış durumda Yasal düzenlemeler son derece yetersiz. Sahipsiz hayvanlara yönelik cinsel şiddeti cezalandıran bir yasal düzenleme maalesef yok. TBMM Çevre Komisyonu ise hayvanlarla cinsel ilişkiye girmenin cezasının ‘3 aydan 2 yıla kadar hapis’ olarak değiştirilmesini kabul etse de bu uygulama henüz yürürlüğe girmedi. Zoofili bir bireyin tedavisindeki başarı, genel olarak kişilik gelişimi ve olgunluk düzeyi ile paralellik gösterir. Ağır kişilik bozuklukları gösteren kişilerde tedavi çok daha uzun sürer ve başarı oranı da çok yüksek değil.”

Haberin Devamı

‘Ceza mahkemesi yargılamalı’

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Genel Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat da, hayvanlara yönelik şiddet ve cinsel istismar oranlarının adli sicil kaydı olmaması nedeniyle tam olarak bilinmediğini belirterek şöyle konuştu: “Bize gelen ihbar ve medyadan edindiğimiz bilgilere göre şiddet ve cinsel istismar oranı maalesef yüksek boyutlarda. Hayvanlara yönelik işkence, katliam ve tecavüz olayları kırsal bölgelerde kent merkezlerine göre daha yaygın. Genel oranın maalesef batıdakinden fazla olduğu biliniyor. Hayvanlara yönelik vahşet uygulayanlar, kabahatler kanunu kapsamı yerine ceza mahkemelerinde yargılanmalı” dedi.