Sağlıklı kalmak için Akdeniz mutfağından şaşmayın!

Harvard Üniversitesi Beslenme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Walter C. Willett, 35 yıldır hastalıklarla beslenme düzeni arsındaki ilişkiyi araştırıyor. Araştırmaları sonucunda Akdeniz tarzı beslenmenin en sağlıklı beslenme düzeni olduğunu savunan Willett, Milliyet’in sorularını yanıtladı. İnanıldığının aksine aşırı süt tüketiminin de zararları bulunduğunu vurgulayan Willett, Sabri Ülker Vakfı’nın düzenlediği “3. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi” için geldiği İstanbul’da beslenme önerilerini paylaştı.
- Kırmızı et özel günlerde yenen bir şey haline getirilmeli. Tavuk daha iyidir. Balık çok çok daha iyidir.
İdeal öğünler nasıl olmalı?
- Sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmanın birden çok yolu var. Günlük ideal öğünleri sıralayabiliriz: Kahvaltıda, tam tahıllar, ceviz ve meyve ile yoğurt yenebilir. Yumurta yemek isteniyorsa günde birden fazla yememeye dikkat edilmeli. Cevizi özellikle vurgulamak istiyorum, ceviz çok çok faydalı. Öğle yemeğinde ise insanlar artık fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışmadıkları, dolayısıyla fazla kalori yakamadıkları için daha hafif şeyler yemeliler.
En ideal öğle yemeği salata gibi görünüyor, salatanın içerisine fasulye, ceviz katılabilir, tavuk ya da balık da eklenebilir. Akşam yemeği için de sebze tüketilmeli. Aslında baktığımızda bu zaten geleneksel Akdeniz beslenme şekline de çok yakın bir düzen. Hayvani proteinlerden çok bitkisel proteinleri tükettiğimiz bir beslenme düzenimizin olması çok önemli. Akdeniz beslenme tarzı sağlıklı bir yaşam için iyi bir başlangıç.
- Diyet yaparken de bol sebze tüketilmeli. Sadece protein diyeti yapanlar karbonhidrat ve şekerin faydalarından mahrum kalıyor. Bunların da belli miktarlarda alınması gerekiyor. En önemli şey ise diyetlerin sadece yaz gelirken yapılması değil, düzenli beslenmenin yaşam tarzı haline getirilmesidir. Akdeniz beslenme şeklini yaşam şekli haline getirenlerin kilo verdikten sonra 4 yıl boyunca da herhangi bir müdahalede bulunmadan kilolarını koruduklarını görüyoruz.
- Beslenme şekli ile kanser arasında doğrudan bir ilişki var. Fakat burada en önemli nokta sigara. Birçok farklı kanserde sigaranın etkisini gördük. Birçok kanser türüyle fazla kilo ve sigaranın doğrudan ilişkisi var. Yapılan araştırmalar meme kanseri ile lise yıllarındaki beslenme düzeninin ilişkisini ortaya koyuyor. Yani düzenli beslenmeye çocuk yaştan itibaren başlamak gerekiyor. Eğer ilk gençlik yıllarında aşırı kırmızı et ve trans yağlar tüketilirse meme kanseri riski artıyor.
Et yerine fındık ve ceviz
- Ceviz, fındık, fıstık gibi kabuklu yemişlerden alınan faydalı yağlar kalp krizi riskini azaltır. Kırmızı eti, ceviz ve fındıkla değiştirirseniz kalp krizi riskiniz yüzde 30 azalır. Gazlı içeceklerin son zamanlarda Hindistan, Çin, Türkiye gibi ülkelere pazarlanmasının artışı, ABD’de bunların tüketimlerinin düşüşüyle aynı ana denk geliyor. Çünkü gelişmiş ülkelerde obeziteyle mücadele etmekte olan ülkelerde bu içeceklerin tüketimi düştü. Bu içecekleri tüketenlerde diyabet 2 riski artıyor. Bu içeceklerin gündelik içecekler haline gelmesi klap, gut ve diyabet hastalıklarını tetikliyor.

‘Diyet ilaçtan daha etkili’
Süt ürünlerinin çok yüksek oranlarda tüketilmesi de eskisi gibi önerilmiyor. Günde 3 üniteden fazla süt ürünü tüketmek daha yüksek oranda prostat kanserine yol açabiliyor. Alkol en fazla iki günde bir, tek birim tüketilmeli. Sigara hiç içilmemeli. Her gün yarım saatlik egzersiz yapılmalı. Haftada en az 2 defa balık tüketilmeli. En iyi kalp rahatsızlığı ilaçları ile kalp krizi riski yüzde 25 azaltırken, bu tür bir diyet seçimi kalp krizi riskini yüzde 82 azaltıyor.