Gündem ‘Şahsımla ilgili kaygım olmadı’

‘Şahsımla ilgili kaygım olmadı’

24.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

›› Olay gecesi makamındaki ‘panik butonu’na niçin basmadığına yönelik soru üzerine Genelkurmay Başkanı Akar “Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren ülkemi ve milletimi düşünmek dışında şahsi düşüncem olmadı” dedi... ›› Orgeneral Akar, MİT’in istihbaratıyla gerekli tedbirlerin alınmaya başladığı saatte kışladaki askerin mesaiden ayrıldığını, dolayısıyla askerin kışladan ayrılmaması talimatı vermesine de gerek olmadığını söyledi...

‘Şahsımla ilgili kaygım olmadı’

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili, “çatı” davası kapsamında, 2 Nisan’da katılan sıfatıyla ifade vermesi beklenen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, önceki gün sürpriz bir şekilde mahkemeye gitti. Mahkemenin, Akar ve Güler için resen açtığı duruşmada sadece avukatları Samet Can Olgaç ile Cumhuriyet savcısı Bülent Karakuş hazır bulundular.

Haberin Devamı

Mesai bitiminde gittiler

Akar ve Güler’in avukatı Olgaç, mahkemeye, müvekkillerinin işlerinin yoğunluğu nedeniyle 2 Nisan’daki duruşmaya katılamayacaklarını, 22 Mart’ta beyanda bulunmak istediklerini bildirdi. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, üyeler Mustafa Şenocak ve Ahmet Dişbudak da bu bildirimi kabul ederek, duruşma açtı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Ankara Adliyesi’nde görülen duruşma, mesai bitiminden sonra akşam saatlerinde açıldı ve yaklaşık 3 saat sürdü. Akar ve Güler, geldikleri gibi, gizlilik içerisinde adliyeden ayrıldı.

‘Esas ve usule aykırı’

Mahkeme heyetinin sorularına yanıt veren Akar, sanıklardan Hüseyin Hakan Öcal’ın 2016 Haziran’da Nusaybin’deki brifingte “Ramazan, ağustos ayında ayrılıyor. Seni Genelkurmay Özel Kalem Müdürlüğü’ne atıyorum” dediğini ve Ahmet Yıldız’ın ismen Genelkurmay Özel Kalem’e atanmasını istediği iddiasıyla ilgili olarak “TSK’daki atama esas ve usulleri dikkate alındığında böyle bir uygulama mümkün değildir” dedi. Akar, “Akın Öztürk’ü darbe gecesi üsse çağırıp çağırmadığı, darbenin başına geçmesi konusunda kendisini iknaya çalışıp çalışmadığı, verdiği emirler doğrultusunda Öztürk’ün darbecileri iknaya çalışıp çalışmadığı” yönündeki iddialara ilişkin de “Savcılık ifademde belirttiğime ilave edeceğim herhangi bir husus yoktur” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Akar, Genelkurmay’da yanında görev yapanların FETÖ’cü çıktığı iddialarına ise “FETÖ’nün TSK yapılanmasındaki hususiyetleri özellikle gizlilik konusunda kullandığı yöntemler dikkate alındığında FETÖ mensubu olan TSK personelinin teşhisi ve tespiti her zaman mümkün olmamıştır. Maiyetimde FETÖ’cü olduğu bilinerek herhangi bir personel istihdam edilmediği gibi istihdamına da müsaade edilmemiştir” karşılığını verdi.

‘Hatırlamıyorum’

Akar, o tarihte 7. Kolordu Komutanı olan İbrahim Yılmaz’ın neden 2. Ordu Komutanlığı’na vekâleten atandığı ile ilgili olarak da “16 Temmuz günü Başbakanlığa intikalimden sonra ülke genelinde devam eden karışıklığın sonlandırılması ile ilgili bir çok telefon görüşmesi yaptım. Bu yoğun görüşme ve çalışmalar esnasında neyin ne olduğunun belli olmadığı, sıkıyönetim listeleri dahil hiçbir sözde liste ve belgeyi görmediğim bir ortamda atamayla ilgili bana telefonda böyle bir teklifin gelip gelmediğini net olarak hatırlamıyorum” dedi.

Haberin Devamı

Akar, panik butonunun neden kullanılıp kullanılmadığı ile ilgili olarak da “15 Temmuz kanlı darbe girişimi sadece şahsıma değil esas itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, hükümetine ve milletimize karşı yapılmıştır. Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren ülkemi ve milletimi düşünmek dışında herhangi bir şahsi düşünceyi aklımdan bile geçirmedim. Tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım, bu süreçte şahsımla ilgili herhangi bir kaygı taşımadığım gibi kendimi korumaya yönelik herhangi bir düşüncem ve girişimim olmamıştır” ifadesini kullandı.

‘Emrin kayıtları mevcut’

Türk hava sahasının tamamının kapatılmadığı iddiasına ilişkin Akar, tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde hava sahasının kapatılmasıyla ilgili emrin 18.30’da verildiğini, 19.06’da bahse konu emrin ilgili şahıs ve kuvvet harekat merkezlerine ulaştığını, 19.26 itibarıyla da tüm hava araçları için işlemlerin tamamlandığını anlatarak, bu hususta kayıtların da mevcut olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

‘Asker kışladan çıkmasın talimatına gerek görülmedi’

Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, kışlalardan çıkılmaması talimatı verilmesi halinde darbe girişiminin önleneceğini söylemişti. Akar, kışlalardan çıkılmaması talimatının verilmemesi iddiası ile ilgili olarak da, “Tarafıma ulaşan ihbarın mahiyetine göre tüm tedbirler alınmış, ihbarın değerlendirilip gerekli tedbirlerin alınmaya başladığı saat itibariyle kışladaki askeri personel mesaiden ayrılmış ve sadece nöbetçi personel kışlada bulunmaktaydı. Dolayısıyla ihbarın mahiyetine göre önlemlerin alınmasına başlandığı saat itibariyle kışladan ayrılmaması şeklinde bir talimatın verilmesine gerek görülmediği gibi böyle bir talimatın da pratikte bir yararı olmayacağı izahtan varestedir” dedi. Akar, beyanının son kısmında, “Ayrıca şunu söylemek istiyorum: Bu hain terör örgütü yapılanması içinde olan ve şahsıma, milletime, silah arkadaşlarıma, emniyet mensubu kardeşlerime, devletin kurumlarına, Türk tarihi ve medeniyetimize bu derece zarar veren her kişiden ayrı ayrı şikâyetçiyim” dedi. Akar’ın avukatı da “müvekkilinin beyanlarına aynen katıldığını” bildirdi.

Haberin Devamı

‘Şahsımla ilgili kaygım olmadı’

‘Akın Öztürk ‘Ben de geleyim’ diye yalvardı’

“Hain girişimde bulunanlar başta olmak üzere, şahsıma karşı eylemde bulunan herkesten şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum” diyen Güler, Genelkurmay’da rehin alınışını, “Silahlarını bana doğrultmuşlardı. Üzerime atladılar. Ben direndim. Zorla beni yere yatırdılar. Birisi ayağı ile başıma bastı. Ellerimi arkadan bağladılar. Ağzımı bantladılar. Başıma maskeyi geçirdiler. Bu esnada sivil kıyafetli emir subayı Mehmet Akkurt’u gördüm. Bana dalga geçer bir edayla ‘komutanım merak etme bu bir tatbikat’ dedi. Beni sürükleyerek ve hırpalayarak binadan dışarı çıkardılar” sözleriyle anlattı.

‘Yıldırım’ı görevlendirdim’

Genelkurmay’dan helikopterle Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü ve bir odaya konulduğunu anlatan Güler, 16 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan bir ekip tarafından kurtarıldığını belirterek, “Beni aldılar. Bu esnada Akın Öztürk yalvararak, ‘Ben de sizinle geleyim’ dedi” ifadelerini kullandı.

Darbe girişiminden önce İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturmada Genelkurmay’da görev yapan ve FETÖ’cü oldukları tespit edildiği iddia edilen askerlere yönelik operasyon yapılacağı bilgisinin, darbe girişimi tarihi ve zamanının öne alınmasında etkili olduğu öne sürülmüştü. Güler, bir soru üzerine “İzmir Askeri Casusluk davası ile ilgili olarak gelen evrakın tamamının Genelkurmay karargâhında her kuvvetten ve Genelkurmay karargâhında görevlendirilen personelce incelenmesi kararı verildi. Her kuvvet 3 ila 4 personel görevlendirdi. Genelkurmay’da İstihbarat Başkanlığı’nda o zamanki daire başkanı olan Mustafa Özsoy’un önerisi üzerine Hüseyin Yıldırım tarafımdan görevlendirilmiştir” yanıtını verdi.

Tutuklu bulunan ve Genelkurmay İstihbarat Başkanı iken TSK’dan ihraç edilen Mustafa Özsoy’dan, ordu içinde terfi ve tasfiye edileceklerin kaydedildiği iddia edilen bir ajanda ele geçirilmişti. Savcılık, darbe girişiminin engellenmesinde önemli rol oynayan Özel Kuvvetler Komutanı Aksakallı’nın da adının bulunduğu öğrenilen defteri incelemeye almıştı. İstihbarat dairesinin en kıdemlisinin de sanıklardan eski Albay Hüseyin Yıldırım’ın olduğu dava dosyasında geçen ifadelerde yer almıştı.

Yazarlar